Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Başbakan Düşünmeden Konuşmayı Sürdürüyor
Biz alıştık, ama yabancılar; özellikle uluslararası ilişkileri yönetenler, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın ağzına geleni olduğu gibi açıklamasına bakalım alışacaklar mı?
Sayın Başbakan’ın Washington ve New York’ta ABD kamuoyuna Türkiye’nin dış politikasını anlatmak amacıyla düzenlenen iki toplantıda da özellikle İran’ın nükleer silah yapımını koşullu olarak savunan konuşmalarının Batı dünyasındaki yankıları -bu yazı hazırlanırken- henüz gelmemişti. Ama bizim uluslararası ilişkilerimizi yönetmiş olan bir dizi emekli diplomatımızın da önceki gün bir gazetede yer alan açıklamalarında söyledikleri gibi, Batı dünyası ve özellikle de NATO’nun; Washington’da Brookings Enstitüsü’nde, hemen arkasından da New York’ta Colombia Üniversitesi’nde İran’a yöneltilen kuşku ve eleştirileri göğüslemeye kalkışması tam anlamı ile bir diplomasi gafıdır.
Erdoğan’ın, ABD başkentindeki konuşmasında “İran böyle bir silahı, eğer kitle imha silahı olarak yapıyorsa, her şeyden önce ona bunu yapma diyenlerin de kendilerinin nükleer silahı olmaması gerekir. Sizde nükleer silah olacak, karşı tarafa sen yapma diyeceksin. O da kendini savunmaya geçiyor. Bu her ülke için geçerli” diye gazete ve televizyonlara yansıyan konuşmasından söz ediyorum.
Türkiye, bir NATO ülkesi olmasa; özellikle de AKP iktidarı ABD’yi her fırsatta stratejik müttefikimiz diye tanımlamasa, dahası dış politikamız bağlantısız olarak adlandırılacak bir stratejiye dayanmış olsa, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın bu sözleri elbette önemli bir anlam ifade eder.
IMF’den borç isterken...
Ama ABD’ye görünürde G-20 zirvesi için gitmiş de olsa, dünya âlem biliyor ki Erdoğan’ın asıl amacı IMF ile yeni bir borç anlaşmasını gerçekleştirmektir.
Gerçi Başbakan, sadece birkaç gün önce hızla yayılan ekonomik krizi olabildiğince hafif atlatabilmek için kendisine IMF ile bir an önce anlaşma sağlanmasını salık verenlere meydan okuyarak “Ümüğümüzü sıktırmayacağız” demiş olsa da, o sözlerin etkisi daha çok bizim sınırlarımız içinde kaldığı için IMF Başkanı ile New York’ta hafta sonunda gerçekleşen görüşmesinde sözlerine dobra dobra “Sizden para istemeye gelmiştim” diye başlamakta da sakınca görmemiştir.
Öylelikle, yaptığı doğaçlama açıklamaların, sade vatandaş deyimi ile hiçbir “kıymeti harbiyesi olmaması gerektiğini” de onlarca defa örneklemiştir. Ama o örneklerin büyük çoğunlukla ayaküstü yapılan iç politika ağırlıklı olaylarla ilgili olması başka bir şeydir. Kamuoyumuz onlara bir ölçüde alışabilir ve dahası bazı kesimler Kasımpaşa jargonu içinde gördüğü bu söylemlere hoşgörü ile de bakabilir.
Hem arabuluculuk önermek..
Türkiye, komşusu İran’a ABD’den yönelen tepkilerin, tıpkı Saddam Irak’ına olduğu gibi, bir sıcak savaşa dönmemesini çok isabetli olarak savunmaktadır. Bunun için de ABD ve İran arasında arabuluculuk yapmaya da hazır olduğunu söylemektedir. Ama o söylemleri unutmuş görünen bir başbakanın, İran ile ABD ya da İsrail arasındaki nükleer silah yapımına dayanan gerginliği gidermek için öteki tarafa da “sen de aynı şeyi yap” demesinin ciddi yönü olmadığı da biliniyor.
Bazı yorumcuların daha şimdiden Erdoğan’ın bu gafını, Batı ittifakının üyesi Türkiye’den çok, İran’ın nüfuz alanına kaymış küçük bir Ortadoğu ülkesinin liderine yakışacak türden görmesi abartılı gelmemelidir.
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- Yıkılması gerekiyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Trabzonspor'da ayrılık!
- Kayyum belediyeyi kapattı!