Olaylar Ve Görüşler

Yeni Anayasa Aritmetiği - Prof. Dr. Hikmet Sami TÜRK

09 Haziran 2021 Çarşamba

Türkiye, 1876’dan bugüne kadar 145 yıl içinde 5 anayasa ve bunların her birinde çeşitli değişiklikler yapmış bir ülkedir. Bu anayasalardan son ikisi, biri 27 Mayıs 1960 askeri darbesini yapmış olan Milli Birlik Komitesi ve sınırlı ölçüde temsili nitelik taşıyan Temsilciler Meclisi, diğeri 12 Eylül 1980 askeri darbesini yapmış olan Milli Güvenlik Konseyi ve yine sınırlı ölçüde temsili nitelik taşıyan Danışma Meclisi olmak üzere iki kanattan oluşan birer kurucu meclis tarafından kabul edildikten sonra 9 Temmuz 1961 ve 7 Kasım 1982 günleri yapılan halkoylamalarıyla kabul edilmiştir.

Ayrıca 1982 Anayasası’nda TBMM tarafından 20 ayrı kanunla yapılan değişikliklerden beşi halkoyuna sunulmuş, bunlardan yerel seçimlerin bir yıl öne alınması için anayasanın 127. maddesinde yapılan değişiklik, 25 Eylül 1988 günü halkoylamasıyla reddedilmiş, diğerleri kabul edilmiştir.

Şimdi Türkiye’de tamamıyla sivil” yeni bir anayasa yapmak için Meclis’te temsil edilen siyasi partilerce çalışmalar yürütülüyor, anayasa tasarıları hazırlanıyor. Anayasalar temel hak ve özgürlükler, devlet yönetimi, yasama, yürütme ve yargı organlarının kuruluş ve işleyişi konusunda yapılan toplumsal sözleşmelerdir.

Bu özellik, yapılacak anayasa üzerinde olabildiğince geniş bir toplumsal mutabakat sağlanmasını gerektirir. Diğer kanunlardan farklı olarak anayasa değişikliklerinin teklif edilmesi, görüşülmesi, kabul edilmesi ve halkoyuna sunulması ile ilgili hükümlerin temelindeki düşünce budur.

Yeni bir anayasa yapmak, var olan anayasanın yerini alacak bir anayasa değiştirme işlemidir. O nedenle yeni bir anayasanın yapılışında yürürlükteki anayasanın bu konudaki hükümleri uygulanacaktır. Anayasanın değiştirilmesine ilişkin hükümler, 175. maddesinde yer almaktadır. Fakat anayasada Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuki temelleri olarak ilk 3 maddede sıralanan değiştirilemeyecek hükümler” de var.

Bu kenar başlığı altında ilk 3 madde hükümlerinin sigortası niteliğindeki 4. maddeyi de onlara eklemek gerekir. Dolayısıyla yapılacak yeni anayasada da aynı sırayla ve aynı madde numaralarıyla ilk 4 madde hükümlerine yer verilmesi zorunludur. Yeni anayasa yapmak gerekçesi, onları anayasadan çıkarma yetkisi vermez. Konu, bu bütünlük içinde ele alınmalıdır.

PARLAMENTO ARİTMETİĞİ

Yeni bir anayasanın yapılabilirliğini yürürlükteki Anayasanın değiştirilmesi, seçimlere ve halkoylamasına katılma” kenar başlıklı 175. maddesi çerçevesinde, üye tamsayısı 600, bugünkü üye sayısı 583 olan TBMM’nin iktidar ve muhalefet partileri ile bağımsız milletvekillerinin toplam sayılarıyla oluşan parlamento aritmetiğine göre değerlendirmek gerekir.

Anayasanın 175. maddesine göre Anayasanın değiştirilmesi Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tam sayısının üçte biri tarafından yazıyla teklif edilebilir.” (f. I, c. 1) TBMM üye tamsayısı 600 olduğuna göre yeni anayasa teklifi, en az 200 milletvekilinin imzasıyla verilebilir. Bu durumda tek başına anayasa değişikliği teklif edebilecek tek parti, halen 288 milletvekili olan AKP’dir.

Ama büyük bir olasılıkla Cumhur İttifakı olarak AKP 288 + MHP 48 + BBP 1 = 337 imzalı ortak bir teklif verilecektir. Millet İttifakı, ancak HDP’nin desteğiyle CHP 136 + İYİ Parti 36 + DP 2 + SP 1 + HDP 55 = 230 imzalı ortak bir teklif verebilir. Bu iki gruba diğer partilerin az sayıdaki milletvekilleri ile bağımsız milletvekillerinden katılmalar olabilir.

175. maddeye göre Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki teklifler, Genel Kurul’da iki defa görüşülür. Değiştirme teklifinin kabulü Meclis’in üye tam sayısının beşte üç çoğunluğunun gizli oyuyla mümkündür.” (f. I, c. 2-3)

Bu durumda yeni anayasa teklifinin Meclis’te bütün maddeleriyle iki kez görüşülüp kabul edilmesinden sonra tümünün de en az 360 oyla kabul edilmesi gerekir. Halen Meclis’te hiçbir partinin, hiçbir ittifakın böyle bir çoğunluğu yoktur. Cumhur İttifakı da Millet İttifakı da anayasa değişikliği yapabilecek bir çoğunluğa sahip değildir. Dolayısıyla geniş bir uzlaşma olmadıkça ve Cumhur İttifakı, 16.4.2017 tarih ve 6771 sayılı kanunla bir tek adam yönetimi olarak getirilen Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini -Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifadesiyle- tahkim etme” (güçlendirme) düşüncesinden vazgeçmedikçe 27. yasama döneminde yeni bir anayasa yapma olanağı bulunmamaktadır.

Ortak zemin, muhalefet partilerinden de destek alabilecek, son zamanlarda Türkiye’de önüne güçlendirilmiş” sıfatı da konulan parlamenter sistemde bulunabilir. (1) Bu konuda -zayıf bir olasılıkla- bir uzlaşmaya varılması durumunda sadece AKP 288 + CHP 136 = 424 olarak dahi yeni bir anayasa yapabilecek bir parlamento çoğunluğuna ulaşılabilir.

AKP GENEL BAŞKANI ERDOĞAN’IN AÇIKLAMASI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP Genel Başkanı sıfatıyla 27 Mayıs 2021 günü partisinin 146. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yeni anayasa konusunda şöyle konuşmuştur:

Amacımız, Meclis’teki tüm partilerin yeni ve sivil anayasa çalışmalarına yapıcı, etkin, samimi destek vermeleridir. Şayet böyle geniş bir uzlaşmayla yeni anayasayı Meclis’te kabul ettirip milletimizin takdirine sunabilirsek çok güzel olacak. Arzu ettiğimiz şekilde bir uzlaşma zemini oluşmazsa Cumhur İttifakı olarak bizi destekleyen diğer partilerle birlikte kendi hazırlığımızı milletin takdirine sunmakta kararlıyız.” (2)

Bu açıklama şaşırtıcıdır. Meclis’te kabul edilmemiş bir anayasa teklifi nasıl milletin takdirine” sunulabilir? Anayasanın 175. maddesine göre Meclisçe üye tamsayısının beşte üçü ile veya üçte ikisinden az oyla kabul edilen anayasa değişikliği hakkındaki kanun, Cumhurbaşkanı tarafından Meclis’e iade edilmediği takdirde halkoyuna sunulmak üzere Resmi Gazete’de yayımlanır.” (f. IV) Bu hükümden anlaşılacağı üzere, 360-399 oy aralığında kabul edilen bir anayasa değişikliği, zorunlu olarak halkoyuna sunulur.

Aynı maddeye göre üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu olan 400 oyla kabul edilen Anayasa değişikliğine ilişkin kanun veya gerekli görülen maddeleri Cumhurbaşkanı tarafından halkoyuna sunulabilir. Halkoylamasına sunulmayan anayasa değişikliğine ilişkin kanun veya ilgili maddeler Resmi Gazete’de yayımlanır.” (f. V)

SONUÇ

Buna karşılık Meclis’te kabul edilmemiş bir anayasa değişikliğinin halkoyuna sunulması gibi bir usul yoktur. Halkoylamasının önkoşulu, Meclis’te kabul edilmiş bir anayasanın varlığıdır. Böyle bir anayasa ortaya çıkmadıkça Cumhur İttifakı’nın hazırlayacağı bir metin, hiçbir şekilde halkoyuna sunulamaz. Anayasanın 79. maddesine göre YSK ancak Meclis’çe anayasa değişikliği olarak kabul edilmiş bir kanunu halkoyuna sunabilir. (f. VII)

Anayasanın 6. maddesine göre Hiçbir kimse veya organ kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz.” (f. III c. 2) TBMM’nin kabul etmediği bir anayasa teklifini bir dayatma olarak halkoyuna sunma girişimiyle sivil bir anayasa” değil, tam bir anayasa darbesi” yapılmış olur.

PROF. DR. HİKMET SAMİ TÜRK

ESKİ ADALET BAKANI

(1) Bu konuda bkz. Hikmet Sami Türk, Parlâmenter Sisteme Dönüş İçin Anayasa Değişikliği, Yetkin Yayınları, Ankara, 2021, s.17-21.

(2) Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın bu konuşması için bkz. Erdoğan’dan yeni anayasa mesajı: Arzu ettiğimiz, uzlaşı ile çıkması”, Cumhuriyet, 28 Mayıs 2021, s.5.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları