Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yeni Anayasa Aritmetiği - Prof. Dr. Hikmet Sami TÜRK
Türkiye, 1876’dan bugüne kadar 145 yıl içinde 5 anayasa ve bunların her birinde çeşitli değişiklikler yapmış bir
ülkedir. Bu anayasalardan son ikisi, biri 27 Mayıs 1960 askeri darbesini yapmış
olan Milli Birlik Komitesi ve sınırlı ölçüde temsili nitelik taşıyan
Temsilciler Meclisi, diğeri 12 Eylül 1980 askeri darbesini yapmış olan Milli
Güvenlik Konseyi ve yine sınırlı ölçüde temsili nitelik taşıyan Danışma Meclisi
olmak üzere iki kanattan oluşan birer kurucu meclis tarafından kabul edildikten
sonra 9 Temmuz 1961 ve 7 Kasım 1982
günleri yapılan halkoylamalarıyla kabul edilmiştir.
Ayrıca 1982
Anayasası’nda TBMM tarafından 20 ayrı kanunla yapılan değişikliklerden beşi halkoyuna sunulmuş,
bunlardan yerel seçimlerin
bir yıl öne alınması için anayasanın 127. maddesinde yapılan değişiklik, 25 Eylül 1988 günü halkoylamasıyla
reddedilmiş, diğerleri kabul
edilmiştir.
Şimdi Türkiye’de “tamamıyla
sivil” yeni bir anayasa yapmak için
Meclis’te temsil edilen siyasi partilerce çalışmalar yürütülüyor, anayasa tasarıları hazırlanıyor. Anayasalar temel hak ve özgürlükler, devlet yönetimi, yasama, yürütme ve yargı
organlarının kuruluş ve işleyişi konusunda yapılan toplumsal sözleşmelerdir.
Bu özellik, yapılacak anayasa üzerinde
olabildiğince geniş bir toplumsal mutabakat sağlanmasını gerektirir. Diğer
kanunlardan farklı olarak anayasa değişikliklerinin teklif edilmesi, görüşülmesi, kabul edilmesi ve
halkoyuna sunulması ile ilgili hükümlerin temelindeki düşünce budur.
Yeni bir anayasa yapmak, var olan anayasanın yerini alacak bir
anayasa değiştirme işlemidir. O nedenle yeni bir anayasanın yapılışında
yürürlükteki anayasanın bu konudaki hükümleri uygulanacaktır. Anayasanın değiştirilmesine ilişkin hükümler,
175. maddesinde yer almaktadır. Fakat anayasada Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuki
temelleri olarak ilk 3 maddede sıralanan “değiştirilemeyecek hükümler” de var.
Bu kenar başlığı altında ilk 3
madde hükümlerinin sigortası niteliğindeki 4. maddeyi de onlara eklemek
gerekir. Dolayısıyla yapılacak yeni anayasada da aynı sırayla ve aynı madde
numaralarıyla ilk 4 madde hükümlerine yer verilmesi zorunludur. Yeni anayasa
yapmak gerekçesi, onları
anayasadan çıkarma yetkisi vermez. Konu, bu bütünlük içinde ele alınmalıdır.
PARLAMENTO ARİTMETİĞİ
Yeni bir anayasanın yapılabilirliğini yürürlükteki “Anayasanın değiştirilmesi, seçimlere
ve halkoylamasına katılma” kenar başlıklı 175. maddesi çerçevesinde, üye tamsayısı 600, bugünkü üye sayısı 583 olan TBMM’nin
iktidar ve muhalefet partileri ile bağımsız milletvekillerinin toplam
sayılarıyla oluşan parlamento
aritmetiğine göre değerlendirmek gerekir.
Anayasanın 175. maddesine göre “Anayasanın değiştirilmesi Türkiye Büyük
Millet Meclisi üye tam sayısının üçte biri tarafından yazıyla teklif
edilebilir.” (f. I, c. 1) TBMM üye tamsayısı 600 olduğuna göre yeni anayasa teklifi, en az 200 milletvekilinin imzasıyla
verilebilir. Bu durumda tek başına anayasa değişikliği teklif edebilecek tek
parti, halen 288 milletvekili olan AKP’dir.
Ama büyük bir olasılıkla Cumhur
İttifakı olarak AKP 288 + MHP 48 + BBP 1 = 337 imzalı ortak bir teklif
verilecektir. Millet İttifakı, ancak HDP’nin desteğiyle CHP 136 + İYİ Parti 36
+ DP 2 + SP 1 + HDP 55 = 230 imzalı ortak bir teklif verebilir. Bu iki gruba
diğer partilerin az sayıdaki milletvekilleri ile bağımsız milletvekillerinden
katılmalar olabilir.
175. maddeye göre
“Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki teklifler,
Genel Kurul’da iki defa görüşülür.
Değiştirme teklifinin kabulü Meclis’in üye tam sayısının beşte üç çoğunluğunun gizli oyuyla
mümkündür.” (f. I, c. 2-3)
Bu durumda yeni anayasa teklifinin Meclis’te bütün maddeleriyle
iki kez görüşülüp kabul
edilmesinden sonra tümünün de en az 360 oyla kabul edilmesi gerekir. Halen
Meclis’te hiçbir partinin, hiçbir ittifakın böyle bir çoğunluğu yoktur. Cumhur İttifakı da Millet İttifakı da anayasa
değişikliği yapabilecek bir çoğunluğa
sahip değildir. Dolayısıyla geniş bir uzlaşma olmadıkça ve Cumhur İttifakı, 16.4.2017 tarih ve
6771 sayılı kanunla bir tek adam yönetimi
olarak getirilen Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini -Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
ifadesiyle- “tahkim etme”
(güçlendirme) düşüncesinden vazgeçmedikçe 27. yasama döneminde yeni bir anayasa yapma olanağı
bulunmamaktadır.
Ortak zemin, muhalefet partilerinden de destek alabilecek, son
zamanlarda Türkiye’de önüne “güçlendirilmiş” sıfatı da konulan parlamenter sistemde
bulunabilir. (1) Bu konuda -zayıf bir olasılıkla- bir uzlaşmaya varılması
durumunda sadece AKP 288 + CHP 136 = 424 olarak dahi yeni bir anayasa
yapabilecek bir parlamento çoğunluğuna
ulaşılabilir.
AKP GENEL BAŞKANI ERDOĞAN’IN AÇIKLAMASI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP Genel Başkanı sıfatıyla 27 Mayıs 2021 günü partisinin 146.
Genişletilmiş İl Başkanları
Toplantısı’nda yeni anayasa konusunda şöyle konuşmuştur:
“Amacımız,
Meclis’teki tüm partilerin yeni ve sivil anayasa çalışmalarına yapıcı, etkin, samimi destek
vermeleridir. Şayet böyle
geniş bir uzlaşmayla yeni anayasayı Meclis’te kabul ettirip milletimizin
takdirine sunabilirsek çok
güzel olacak. Arzu ettiğimiz şekilde bir uzlaşma zemini oluşmazsa Cumhur
İttifakı olarak bizi destekleyen diğer partilerle birlikte kendi hazırlığımızı
milletin takdirine sunmakta kararlıyız.” (2)
Bu açıklama şaşırtıcıdır. Meclis’te kabul edilmemiş bir anayasa
teklifi nasıl “milletin
takdirine” sunulabilir? Anayasanın 175. maddesine göre “Meclisçe üye
tamsayısının beşte üçü ile
veya üçte ikisinden az oyla kabul edilen anayasa değişikliği hakkındaki kanun,
Cumhurbaşkanı tarafından Meclis’e iade edilmediği takdirde halkoyuna sunulmak
üzere Resmi Gazete’de yayımlanır.” (f. IV) Bu hükümden anlaşılacağı üzere,
360-399 oy aralığında kabul edilen bir anayasa değişikliği, zorunlu olarak
halkoyuna sunulur.
Aynı maddeye göre
üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu
olan 400 oyla kabul edilen “Anayasa
değişikliğine ilişkin kanun veya gerekli görülen maddeleri Cumhurbaşkanı tarafından halkoyuna sunulabilir.
Halkoylamasına sunulmayan anayasa değişikliğine ilişkin kanun veya ilgili
maddeler Resmi Gazete’de yayımlanır.” (f. V)
SONUÇ
Buna karşılık Meclis’te kabul edilmemiş bir anayasa
değişikliğinin halkoyuna sunulması gibi bir usul yoktur. Halkoylamasının önkoşulu, Meclis’te kabul edilmiş
bir anayasanın varlığıdır. Böyle
bir anayasa ortaya çıkmadıkça
Cumhur İttifakı’nın hazırlayacağı bir metin, hiçbir şekilde halkoyuna sunulamaz. Anayasanın 79. maddesine göre YSK ancak Meclis’çe anayasa
değişikliği olarak kabul edilmiş bir kanunu halkoyuna sunabilir. (f. VII)
Anayasanın 6. maddesine göre “Hiçbir kimse veya organ kaynağını anayasadan almayan bir devlet
yetkisi kullanamaz.” (f. III c. 2) TBMM’nin kabul etmediği bir anayasa
teklifini bir dayatma olarak halkoyuna sunma girişimiyle “sivil bir anayasa” değil, tam bir “anayasa darbesi” yapılmış olur.
PROF. DR. HİKMET
SAMİ TÜRK
ESKİ ADALET
BAKANI
(1) Bu konuda bkz. Hikmet Sami Türk, Parlâmenter Sisteme Dönüş İçin Anayasa Değişikliği,
Yetkin Yayınları, Ankara, 2021, s.17-21.
(2) Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın bu konuşması
için bkz. “Erdoğan’dan yeni anayasa mesajı:
Arzu ettiğimiz, uzlaşı ile çıkması”, Cumhuriyet, 28 Mayıs 2021, s.5.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Bahçeli ile görüşmesini anlattı
- Soylu'dan 'Özür dileriz' çıkışı
- İşte Enes Güran'ın kolundaki ısırık izinin fotoğrafı
- 'Bundan 25 gün önce de...'
- AKP'li başkandan 'torpil' savunması
- İşte AKP'li belediyelerin 'etkinlik' harcamaları!
- Biberonla tiner içirilen bebek öldü
- AKP ve CHP döneminin harcama raporu!
- MEB’ten skandal karar: Müdüre üstün başarı ödülü!
- 'İsrail'e petrol sevkıyatı' gerilimi!