Olaylar Ve Görüşler

Uygarlık, barbarlık ve İsrail - Doğan Ergenç

01 Ağustos 2024 Perşembe

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail ile Filistin arasındaki savaşın “uygarlık” ile “barbarlık” arasında olduğunu söylüyor. Bunu sık sık dile getiriyor. En son ABD Kongresi’nde yaptığı konuşmada da aynı şeyi söyledi. Peki, gerçekten öyle mi? Bu savaş “uygar” İsrail ile “barbar” Filistin arasındaki bir savaş mı? 

Kimdir uygar? En başta demokrasiden ve insan haklarından yana olandır. Uygar, en temel hak olan yaşama hakkına saygı gösterendir. Uygar insan, ülkesinin egemenliğini savunur ama başka ülkelerin bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne, egemenliğine göz dikmez. Gericilikle arasına mesafe koyar; din adına katliam yapmaz, öldürmez. Milliyetçi olabilir, ırkçılığa bulaşmaz; kendi ulusuyla diğer ulusların eşitliğini savunur. Uygar kişi inandığı “dava” uğruna her yolu meşru görmez; teröre, kaba kuvvete ve savaşa karşıdır. “Zorunlu olmadığı sürece savaşın bir cinayet olduğunu” bilir. 

Peki, İsrail ne yapıyor? İsrail uzun zamandır Filistin halkının hakkına, hukukuna, bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne hücum ediyor. Çoluk çocuk demeden sivilleri öldürüyor. Dahası, bu yaptıklarını dinsel dünya görüşünü kullanarak meşrulaştırıyor. Örneğin, kutsal kitaptan yola çıkarak Filistin halkının yaşadığı toprakların “vaat edilmiş topraklar” olduğunu iddia ediyor. İsrail’in bu yayılmacı, işgalci, ırkçı ve dinci politikasından “uygarlık” çıkmaz. 

BATI UYGARLIĞI

Kuşkusuz, Netanyahu “uygarlık” derken “Batı uygarlığını” kastediyor. Batı’nın ise bir “aydınlık” bir de “karanlık” yüzü olduğunu söyleyebiliriz. Aydınlık yüzünde akıl, bilim, laiklik, demokrasi ve insan hakları var; karanlık yüzünde ise işgalcilik, soykırım, sömürgecilik, emperyalizm ve ırkçılık... İşte bugün İsrail Batı’nın bu “karanlık” yüzünü temsil ediyor, aydınlık yüzünü değil. 

Özetle İsrail’in, “Biz uygarlığı temsil ediyoruz” söyleminin gerçeklerle uzaktan yakından bir ilgisi yoktur. Aksine, İsrail bugün insanlığın eşitlik, özgürlük, adalet adına biriktirdiği ne kadar kazanım varsa, ona savaş açmıştır. Ama sadece İsrail değil, bu devletin yaptıklarını onaylayanlar, örneğin ABD Kongresi’nde Netanyahu’yu ayakta alkışlayanlar da insanlığın ilerici kazanımlarına savaş açmış durumdadır. Hiç kuşkusuz, bu yapılanlar tarih önünde utançla anılacaktır. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları