Olaylar Ve Görüşler

Ukrayna’da yaşananlardan alınacak dersler - Nejat ESLEN

20 Nisan 2022 Çarşamba

Savaşların bedeli yüksektir. Bu nedenle benzer hataları yapmamak için her savaştan ders çıkarılmalıdır. Otto von Bismarck, bu yüzden “Aptallar tecrübe ederek öğrendiklerini söylerler. Ben başkalarının tecrübelerinden yararlanmayı tercih ederim’’ demiştir. Ukrayna savaşı da, politik, stratejik, taktik, teknik ve büyük birlik sevk ve idaresi açısından derslerle doludur. 

Savaş, politikacıların karar verdiği, politik bir eylemdir. Carl von Clausewitz’e göre, “Politika yönlendiren akıldır. Savaş ise sadece araçtır.” Savaşın amacını, uygulanacak şiddetin derecesini politika belirler. Politik otorite savaşın amaçlarını belirlerken, askeri yetenekleri ve generallerin görüşlerini dikkate almalıdır. 

YENİ TİP SAVAŞ

Ukrayna savaşında Rusya, çoklu politik amaçlara yönelmiştir. Ukrayna ordusunun direncinin kırılması, yönetimin değiştirilmesi, Rusların yaşadığı bölgelerin Ruslaştırılması, Donbas’la Kırım’ın birleştirilmesi, Ukrayna’nın Karadeniz’le ilişkisinin kesilmesi gibi... Rusya; bu amaçlara ulaşmak için çok geniş bir coğrafyada çoklu askeri hedefler seçmek zorunda kalmış, Rus ordusunun bu çoklu askeri hedefleri ele geçirme yeteneğinin olmadığı anlaşılınca savaş planı değiştirilmiştir.

Putin’le, savaşı sevk ve idare eden Rus general arasında gerçekçi bir diyalog oluşmamıştır. Rus generalin, Putin’e mevcut askeri yeteneklerle, tanımlanan politik amaçların tamamını gerçekleştirmenin mümkün olmadığını, bu nedenle politik amaçların azaltılması gerektiğini ifade etmesi gerekirdi. Rus general, ya ordusunun yetenekleri hakkında tam bilgi sahibi değildi ya Putin’e bu durumu ifade etmedi ya da edemedi veya Putin, Rus generalin teklifini kabul ederek amaçları küçültmedi ve bu gelişme Rus ordusunun başarısızlığına, sonra da politik amaçları ve askeri hedefleri küçültmesine, savaş planını değiştirmesine neden oldu.

Erken yapılan yığınak nedeniyle, baskın ilkesini ihlal eden bu savaş başladıktan sonra Rus generallerin, öncelikle şehirlerin ele geçirilmesini hedefledikleri izlenmiştir. Bunun maliyeti, iki taraf için de büyük olmuştur. Oysa günümüzden 2 bin 500 yıl önce yaşamış strateji ustası Sun Tzu, “En kötü savaş şekli, savunulan şehirlere saldırmaktır” der. 

Savaşın ilkeleri değişmezken gelişen teknolojiler ve silah sistemleri nedeniyle savaşın doğası sürekli değişir. Ukrayna ordusu, Clausewtiz’in “Savaşın en güçlü şekli savunmadır” sözünü haklı çıkarmıştır. Ancak, sadece savunmayla, kaybettiklerini geri alması olanaksızdır. Savaşta, SİHA’lar ve Batı’nın Ukrayna’ya verdiği portatif tanksavarlar karşısında Rus tankları çaresiz kalınca “Tankların modası geçti mi?” tartışması başlamıştır. Rusya’nın Karadeniz donanmasının en önemli savaş gemisi Moskova’nın Ukrayna tarafından batırılması, radara yakalanmayan seyir füzeleri ve hipersonik füzeler karşısında, büyük savaş gemilerinin, uçak gemilerinin artık demode olduğunu göstermiştir.

ÜÇ STRATEJİK AÇI

Savaş, askerler arasında, hukuk ve etik kurallarına uygun olarak yapılır. Ukrayna’da şehirlerin ve sivillerin hedefe dönüştürülmesi suçtur. Avrupa’da bu suç işlenirken, kıtada barışı ve istikrarı sağlayabilecek bir güvenlik yapısının olmamasının bedeli ağır şekilde ödenmektedir. ABD dayatmalarına bağımlı hale gelen Avrupalılar, kendi müstakil güvenlik yapılarını kurmayı becerememiştir. 

Rusya’nın savaş stratejisini şu üç açıdan sınamak mümkündür:

1-Mevcut askeri yeteneklerle, seçilen askeri hedefler elde edilemediğinden savaş planı değiştirilmiş, askeri hedef sayısı azaltılmıştır.

2-Başlangıçta seçilen askeri hedefler, askeri yeteneklerle elde edilemediğinden savaş planı değiştirilmiş, politik amaçlar küçültülmüştür.

3-Savaşın maliyeti iki taraf için de büyüktür. Savaş henüz bitmediğinden bu konuda kesin yargıda bulunulmamalıdır. 

NEJAT ESLEN

EMEKLİ TUĞGENERAL



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları