Olaylar Ve Görüşler

Tüzük değil program kurultayı - AV. ERTUĞRUL CEM CİHAN

05 Ağustos 2024 Pazartesi

Partiler ve siyasi hareketler mutlaka bir ideolojiye dayanır. İdeoloji kavramını 12 Eylül parantezine alarak kötülemeye çalışanların maarif modeli de ekonomi programı da dış politikası da kültür-sanat anlayışı da ideolojiktir.

Yerel seçim sonuçları, 35 yıl sonra birinci parti olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) omuzlarına, bu gidişata karşı seçenek olacak bir ideolojik sorumluluk yüklemiştir. Toplumun geniş kesimleri, 22 yıllık AKP iktidarının yarattığı tahribatı tüm boyutlarıyla ortadan kaldıracak sahici bir program beklentisi içindedir.

İÇE HAPSOLMAK

CHP ise seçenek sunmak yerine tüzük kurultayı tartışmaları ile daha içe dönük bir görüntü veriyor. Oysa parti tüzükleri esas itibaryla partinin işleyişine, kurulların nasıl oluşacağına ve disiplin yapısına ilişki uygulamaya yönelik metinlerdir. Yerel seçim sonuçları, genel seçimlerin ve dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 2028’e kalmayacağını, seçimler zamanında yapılsa bile artık cumhurbaşkanının CHP içinden çıkacağını net olarak gösteriyor.

KEMALİZM VE SOL

CHP, ideoloji kurultayı da denen program kurultaylarıyla Türkiye’nin tüm sıkıntılı dönemlerini aşmasında yol gösterici oldu ve ülkenin politik seyrini değiştirdi. Mustafa Kemal Paşa’nın 8 Nisan 1923’te ilan ettiği ve CHP’nin ilk programı olan 9 ilke; siyasal, sosyal ve ekonomik modeli tarif ediyor, devrim ve umut vaat ediyordu. Demokrat Parti baskısı altındaki topluma 1959 yılındaki kurultayda bildirilen “İlk Hedefler Beyannamesi” aynı zamanda 1961 Anayasası’nın özgürlükçü temelini oluşturacaktı. 27 Mayıs’ın ardından bocalayan topluma; CHP yeniden yol göstermiş, İsmet İnönü’nün “Ortanın Solu” söylemi yeni bir programın doğmasını sağlamıştı. Ortanın Solu ile CHP kendini merkez solda konumlandırdı ve Kemalizm ile sosyal demokrasiyi kaynaştırdı. 1970’lerde Bülent Ecevit’in ortaya koyduğu “Düzen Değişikliği Programı”, “Toprak işleyenin, su kullananın” sloganı, Köykent Projesi, toprak reformu gibi vaatler, CHP’yi iktidara taşıyan ideolojik ilkelerdi.

12 EYLÜL’Ü AŞMAK

1989 yerel seçimlerinde birinci parti olarak çıkan CHP, 12 Eylül’den demokrasiye geçişte halka özgürlükçü bir programla gitmedi. O süreçte Kürt sorununa ilişkin programı olmayan SHP, HEP ile ilkesiz işbirliğinin bedelini yıllar boyu ödemeye mahkûm oldu. CHP’nin tekrar kurulması dünyada sosyalist blokun yenilgisi sonrasına denk geldi ve neoliberal “Yeni Sol” programı da halkta karşılık bulmadı.

YENİ PROGRAMIN KODLARI

Güncel CHP programı ise değişen CHP yönetimi ve toplumsal beklentiler dikkate alınarak yenilenmelidir. Değişimin sadece yönetimdeki kişilerin değişimi ile olmayacağı açıktır. İktidar perspektifi olan partinin ideolojisinin de netleşmesi zorunludur.

Mevcut CHP programında ülkenin en temel meselelerinden olan mülteci ve demografik yapının değişmesine ilişkin herhangi bir çözüm önerisi yoktur. Ayrıca Suriye ve Libya politikamız ne olacak. Çatışmalarla çevrili coğrafyamızda, Rusya- AB-ABD denkleminde duruşumuz nasıl olmalıdır?

Cemaatlerin etkisindeki milli eğitimin nasıl düzeltileceği açıkça belirtilmelidir. Darbe yapmaya yeltenecek kadar güçlü, devleti eline geçirmiş cemaatler ve tarikatlar tasfiye mi edilecek yoksa “sosyal hayatın bir parçası”, “sivil toplum örgütleri” olarak varlıklarını devam mı ettirecektir?

Kamu personeli reformuyla KHK’lılar mağdur sayılıp tekrar göreve döndürülecek midir yoksa kaderlerine mi terk edileceklerdir? Yargı reformuna ilişkin bakış açısı ne olacaktır? Bölgesel dönüşümlerin ve çatışmaların gölgesindeki Kürt sorunu nasıl çözülecektir?

Bugün CHP’nin önünde tarihi bir fırsat durmaktadır. CHP, “liberal bir restorasyonla” Cumhuriyetin artık kurtarılamayacağını, toplumun, Kemalizme bağlı devrimci bir programa ihtiyaç duyduğunu görmeli ve bu talebe karşılık vermelidir.

AV. ERTUĞRUL CEM CİHAN

ÇANKAYA BELEDİYESİ MECLİS ÜYESİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları