Olaylar Ve Görüşler

Türkiye enflasyonda lider - Prof. Dr. Duran BÜLBÜL

09 Mayıs 2022 Pazartesi

Siyasi iktidarın “Faiz sebep, enflasyon sonuçtur” söyleminin hükümsüzlüğü OECD’nin mart ayı için yayımladığı raporda da görülmüştür. OECD’nin istatistiki verileri oluştururken Türkiye’nin resmi verilerini de baz aldığı bir gerçektir. Son dönem gelişmiş ülkeler istatiksel analizlerde Türkiye’yi dışarıda bırakmaktadırlar. Çünkü Türkiye’nin istatiksel verilerine güvenmemektedirler. Onun için de Türkiye, istatiksel verilerin oluşturulmasında dışlanmaktadır.

Sefalet endeksi açısından ülkemizin geldiği yer ise çok acıdır. Endeks verileri uyarınca Türkiye’de sefalet 2016’dan bu yana 2.5 katına çıkmıştır. 2017 yılında yüzde 18.7 olan sefalet endeksi 2020‘de ise yüzde 25.8 düzeyine gelmiştir. Gelinen noktada ise sefalet endeksi açısından Türkiye Arjantin’i de geride bırakmıştır.  Bu yükselişin ana nedeni ise enflasyondur.

OECD’nin yayımladığı raporda Türkiye’nin Mart ayındaki yıllık enflasyonu, en yakın rakibinin dört katı düzeyindedir.

EKONOMİ POLİTİKASI!

Verilerin açıkça ortaya koyduğu üzere TCMB’nin asıl hedefi olan fiyat istikrarı yerine farklı önceliklere odaklanması, siyasi iktidarın para politikasına tahakkümü sonucunda bağımsız bir para politikasının sergilenememesi ve siyasi iradenin genel geçer kurallara aykırı politikalarındaki ısrarı sonucu ülkemizde enflasyon artmış, halkımız ise yoksulluk ve sefalete sürüklenmiştir. Uluslararası karşılaştırmalarda dahi ülkemize ilişkin istatistiki veriler dışarıda bırakılmaktadır. Bu ise acil bir ekonomi politikasına ihtiyaç olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Tabloda da görüleceği üzere ülkemiz enflasyonda OECD ülkeleri arasında liderdir. 

OECD’nin yayımladığı raporda Türkiye'nin mart ayındaki yıllık enflasyonu, en yakın rakibinin dört katı düzeyindedir. O kadar ki, genele ilişkin göstergede şubat ayı verisi ölçeğe sığmadığından farklı şekilde gösterilmiştir. Yıllık enflasyon şubat ayında yüzde 54.4, ocak ayında ise yüzde 48.7 iken nisan ayında yüzde 69.97 olarak gerçekleşmiştir. Kaldı ki TÜİK verilerine mukabil ENAG gibi bağımsız araştırmacıların verileri gerçek verilerin çok daha yüksek olduğunu göstermektedir. TÜİK verilerini esas aldığımızda dahi vahim tablo ortadadır. Dünyada enflasyonist bir eğilim olduğunu kabul etsek dahi Türkiye'nin diğer ülkelerden ayrıştığı ve bazı karşılaştırmalarda kapsam dışı bırakıldığı görülmektedir. Sokakta halk enflasyonu derin bir şekilde hissederken resmi verilerin tabloyu tam olarak yansıtamaması, biraz da sistematiğin bu şekilde kurgulanmasına bağlıdır. 

KONUT AĞIRLIĞI

2022 yılı TÜFE hesaplamalarında kullanılacak ana grup ağırlıkları belirlenirken gıda ve alkolsüz içeceklerin ağırlığı yüzde 25.94'ten yüzde 25.32'ye düşürülmüştür. Keza elektrik ve doğalgaz masraflarını da kapsamakta olan konutun ağırlığı da yüzde 15.36'dan yüzde 14.12'ye düşürülmüştür. Bu şekilde, zamların etkisi enflasyon oranlarına tam olarak yansımamaktadır. 

Tabloda Mart 2022 itibarıyla seçilmiş ülkelerin yıllık enflasyon oranları karşılaştırılmaktadır. 

Tabloda kırktan fazla ülke ve ülke grubu yer almakta ve bunların içinde en yüksek enflasyon oranına sahip ülke açık farkla Türkiye’dir. Türkiye’den sonra gelen Litvanya’nın enflasyon oranı Türkiye’nin dörtte birinden daha azdır. 

Türkiye’nin enflasyon oranı OECD ortalamasının yaklaşık 7, G20 ve Avrupa Birliği ortalamasının 7.7, G7 ortalamasının 8.6 katıdır.

Uygulanan bu politikaların sonucu olarak tabloda yer alan yüksek enflasyon sonucu ortaya çıkmıştır. Mevcut politikalar değiştirilmeden de bu tabloda Türkiye’nin yerinin değişmesi mümkün değildir.        

PROF. DR. DURAN BÜLBÜL                                                                                                                         



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları