“Birçok tarihçinin inancına göre, eğer Türkiye, Ermeni soykırımından sorumlu tutulup yaptıklarından dolayı cezalandırılmış olsaydı, Yahudi Soykırımı yaşanmazdı. 1939’da, Polonya’nın Nazi istilasından bir hafta önce Hitler, “Sonuçta kim bugün Ermenilerin ortadan kaldırılmasından bahsediyor ki?” demiş. Biz bahsediyoruz, bahsetmek zorundayız.” 

GÜÇLÜ KADRO

Bu satırlar, New York Times’da tam sayfa basılan bir mektubun son paragrafı. Mektubun sahibi safsatalarla dolu Naziler ve Atatürk kitabının yazarı Stefan Ihrig değil. ABD Başkanı Joe Biden’in iletişim danışmanı Katherine Bedingfield da değil. 2016’da yazılmış bu mektup, ünlü “sanatçı” Kim Kardashian’a ait ve sadece Instagram platformundan ulaştığı insan sayısı, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde beşi. 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde sözde soykırım iddialarıyla ilgili davada Ermeni tarafını savunan Amal Clooney, ünlü aktör George Clooney’in eşi. Onunki gibi bir halkla ilişkiler ekibine, Clintonlar bile sahip değil.

İYİ GEÇİNMEK ZORUNDA

ABD’deki Ulusal Ermeni Komitesi (ANCA), ülkedeki çoğu yüksek profildeki siyasetçiye dönem dönem karne notu verir. Bu karne notuna göre, komitenin etkilediği diaspora mensupları, kime destek, kime köstek olacaklarını seçerler. Komitenin etki ağındaki kişilerden biri, son günlerde adını sıkça duyduğumuz ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris. Harris; şu andaki görevinden önce Kaliforniya Senatörü olarak Ermeni lobisiyle iyi geçinmek zorundaydı. 

Çünkü ülkenin en kalabalık Ermeni nüfusuna sahip eyaletinde seçimi başka bir şekilde kazanması olanaksızdı. 2018’de, senatör olarak, ABD’nin, sözde soykırımı resmen tanıması için sunulan önergenin destekçilerinden biriydi ve Ermeni lobilerinden yıldızlı pekiyi almıştı. Ancak seçim kampanyasını yöneten Rohini Kösoğlu’nu iç siyaset danışmanı yapınca, notu hemen düşüverdi. Sri Lanka asıllı Rohini Kösoğlu’nun, bir Türk ile evlenmekten başka günahı yoktu. Fakat bir Türk’ün eşi olmak, soyadını almak, ANCA’dan tepki toplamak için yeterliydi. 

ABD’de yıllarca Türk örgütlerinden parasal destek alan siyasetçiler, aç kalmış olacaklar ki, Türkiye’nin karşısına sürekli olarak yeni sorunlar çıkarılıyor. “Süryani soykırımı kabul edilsin” diyenler var. 1915-1918 arasında Lübnan’daki kıtlığın, “soykırım çabası” olduğunu öne sürenler var. Yunan lobisi, senatonun “Pontus Soykırımı” ilan etmesi için çalışıyor. 

KAYNAK AKTARIMI

Bir de sözde soykırım iddialarını destekleyen Türk akademisyenler var. Bu işler için, ABD ve Ermenistan’dan daha fazla, Almanya ve Japonya’nın kaynak aktardığını biliyorlar. Yazdıkları makaleler karşılığında hayli para da kazanıyorlar. Sadece kalemlerini satmıyor, büyük bir milletin tarihini ve haysiyetini de lekelemeye çalışıyorlar. 

ÇINAR ARK

ARAŞTIRMACI