Olaylar Ve Görüşler

‘Soğanın cücüğü’ operasyonu

07 Temmuz 2016 Perşembe

Hâkimlik teminatını (yargıç güvencesini) ve yargı bağımsızlığını tümüyle yok eden; yargıyı, yasamanın-yürütmenin iradesine bağlayan 400 sıra sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın görüşmeleri geçen hafta tamamlandı ve tasarı kanunlaştı.

Bu düzenleme, ülkemizde başlatılan hukuksuzlaştırma ve anayasasızlaştırma döneminin bir sonucudur. Anayasanın fiilen askıya alındığı ve “hukukun kuvvetinin” değil “kuvvetlinin hukukunun” devreye sokulduğu bir dönemde otoriterleşme her alanda kendini açıkça hissettiriyor.
Demokrasi ve özgürlüklerin güvencesinin bağımsız yargı olduğu çoktan unutulmuş gözüküyor. Anayasanın 154 ve 155’inci maddeleri uyarınca; Yargıtay’ın ve Danıştay’ın kuruluşu, işleyişi, tüm başkan ve üyelerinin nitelikleri ve seçim usulleri; mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre düzenlenmek zorundadır.
Yine anayasanın 68/5 ve 76/3 maddelerinde yüksek yargı mensuplarının, hâkimler ve savcılardan ayrı vurgulanması gözden kaçırılmamalıdır. Hâkimlik teminatını ortadan kaldıran, yani yargı bağımsızlığını temelinden sarsan böyle bir düzenlemenin bırakınız yasayla, anayasa değişikliği ile dahi yapılabilmesi mümkün değildir. Venedik Komisyonu’nun, AİHM’nin ve Anayasa Mahkemesi’nin bu konudaki kararları son derece açıktır. Unutulmasın ki hukuk bir bilimdir, temel prensipleri evrenseldir ve tüm insanlığı da bağlamaktadır.Yüksek yargının teşkilat yapısında sık sık yapılmak istenen değişikliklerin, daha iyi bir hukuk ve adalet arayışı amacıyla olmadığı açıkça ortadadır. Yargıyı ele geçirme amacıyla yapılan değişiklikler sistemi tümüyle çökertecektir. Unutulmamalıdır ki, devletin gerçek hazinesi adalettir. Hukuk havuzuna bir damla siyaset bulaştırılırsa artık o havuza girilemez. AKP döneminde yargının ve adalete güvenin getirildiği nokta hukukun üstünlüğüne inanan herkesi derinden üzmektedir.

AKP-cemaat-yargı
Bugün yüksek yargıda görev yapan hâkimler ve savcılar; AKP’nin atadığı muhafazakârlar, cemaatçiler, ülkücüler ve sosyal demokratlar olarak ayrışmışlardır. Bu tablonun sorumluları AKP ve yol verdiği cemaattir. “Cemaatin imamından talimat alan hâkim ile Saray’dan talimat alan hâkim arasında bir fark var mıdır?” Benzer eleştirileri, 2010 yılında da yapmıştık. Çünkü AKP, 2010 yılında gerçekleşen referandumda büyük bir takıyyeyle Prof. Andrew Arato’nun soğana benzettiği paket ile “soğanın cücüğü” dediği Anayasa Mahkemesi ve HSYK’yi ele geçirme planlarını halktan gizlemiş; bugünün temellerini 2010 referandumu ile atmıştı.

Yüksek yargıyı sıfırlamak
AKP iktidarının ve Cumhurbaşkanı’nın siyasi literatüre kazandırdığı önemli kavramlardan biri “sıfırlamaktır”. Paraları sıfırlarken yakalananlar, çok korkmuş olacaklar ki yüksek yargıyı da sıfırlayarak kurtulmak istiyorlar. Yasa uyarınca Yargıtay Başkanı, Başkan Vekilleri, Daire Başkanları, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Başsavcı Vekili dışındaki tüm üyelikler sıfırlanacak ve Yargıtay’ın mevcut 516 olan kadrosu önce 310’a, üç yıl içinde de 200’e düşürülecektir.
Sonuç olarak, Yargıtay için 200, Danıştay için de 90 üyeli bir sisteme geçilmiş olacaktır. Yalnızca Yargıtay’da sürecin sonunda (halen görevde olan 476 üye içerisinden) 276 yüksek yargı mensubu tasfiye edilecektir. İşin ilginci AKP’nin terör örgütü olarak tanımladığı cemaat yapısına bağlı hâkimler de tasarı uyarınca dağıtılacakları adli ve idari yargıda, yerel mahkemelerde adalet dağıtmaya devam edeceklerdir!

CHP’nin itirazı
CHP olarak, yasa Resmi Gazete’de yayımlanmadan “yok hükmünde” olduğunu ileri sürerek Anayasa Mahkemesi’ne itiraz ettik. Yasanın, Resmi Gazete yayımı sonrasında da itiraz edeceğiz. Maalesef Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümediği için yürürlüğü durdurma ya da iptal kararı verilene kadar, Saray istediğini gerçekleştireceğinden sonuç değişmeyecektir.
2010’dan beri öz olarak bir şey değişmemiştir. Kod adı “soğanın cücüğü” olan yargının ele geçirilmesi operasyonu devam etmektedir.  

Av. MUHARREM ERKEK
CHP Çanakkale Milletvekili,
TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları