Olaylar Ve Görüşler

Sivil tabipler ve sınır güvenliği - Doğu Silahçıoğlu

28 Şubat 2024 Çarşamba

Askeri anlatımda “zayiat” harekât alanında görev dışı kalmış olan; şehit, hasta/yaralı, esir ve kayıp olmak üzere dört grubu kapsar. 2016’da sağlık sistemi yok edilen TSK’nin sınır ötesi operasyonlarında “zayiat” sorunları ortaya çıkınca, bugün sivil tabiplerin bu amaçla görevlendirilmesine yönelik öneriler gündeme geldi.

ZORLU KOŞULLARA UYGUNLUK

Askerlik çok kapsamlı görev ve hizmetlerin bir arada yürütüldüğü bir alandır. Sivil bir kişinin bu yapı içinde yeri olamaz. Hizmet ve görevlerin ifası için yasalarla “komutan” “amir”, “emir”, “ast”, “üst”, “yükümlülük” esasları getirilmiştir. Bunlar olmadan silahlı kuvvetlerde herhangi bir faaliyetin yürütülmesi mümkün değildir. Bir sivili ne yaparsanız yapın bu sisteme dahil edemezsiniz. Emirlere itaat her orduda askerliğin temel kuralıdır. Buna aykırı hareket etmek; eğitimli bir askerin aklından bile geçmez. Zor koşullarda bile o; azim ve kararlılık içinde görevini yerine getirmeye çalışır. Halbuki sivil bir kişiyi böyle bir yükümlülük altına sokamazsınız. Ondan bunu beklemeniz gerçeklerle bağdaşmaz.

YOK EDİLEN SİSTEM

Geçmişte TSK’de sağlık hizmetleri de dahil olmak üzere tüm faaliyet bu anlayışla oluşturulmuş bir yapı içinde yürütülürdü. Her kademedeki sağlık personeli temel askerlik eğitiminden geçerdi. Bu programa mesleki eğitim yanında; kuramsal bilgiler, atış, spor ve muharebe eğitimi de dahildi. Her statüdeki sağlık personeli (subay, astsubay, ordu hemşiresi, erbaş ve er); içinde “Seyyar Cerrahi Hastanesi” de olan “Tugay Sıhhıye Bölüğü”nde, “Hasta ve Yaralı Ayırma Takımı”nda, “Ambulans Takımı”nda; ya da daha gerilerde kolordu ve ordu hastanelerinde ya da GATA’da görev yapardı.

Bu sistem özellikle muharebe koşullarında ve de arazideki operasyonda her askerin moral ve motivasyonu üzerinde inanılmaz derecede olumlu bir etki yaratır; özellikle tahliye ve tedavi zincirinde bir noktaya ulaştığını gören yaralı bir asker artık ölmeyeceğine inanırdı...

Bugün yok edilmiş olan bu sistemde; hiçbir askeri eğitimden geçmemiş ve rütbesi olmayan, “ast” nedir, “üst” nedir, “amir” nedir, “emir” nedir, “hizmet” nedir, “görev” nedir bilmeyen; yaşamında silah sesi duymamış, bir yerden bir yere uzun bir yürüyüşle gitmemiş, zorlu iklim ve arazi koşulları başta olmak üzere hiçbir güçlükle karşılaşmamış, kişisel ölüm tehlikesi yaşamamış, fiziki kondisyonu belirsiz tabiplerle bu hizmet yapılamaz.

YENİDEN ASKERİ HASTANELER

Bir sivil tabip, bir piyade ya da komando taburuyla gece kış koşullarında 40 kilometre yürüyemez. Üzerinden mermi geçerken direncini ve şuurunu muhafaza edemez. Böyle zor koşullarda görevini yerine getirmek bir yana; içinde bulunduğu birlik için; her kademedeki komutanlar için ve hatta kendisinden hizmet bekleyenler için de sorun olur. Ayak bağı olur. Hem ondan hizmet bekleyenlere hem de kendisine yazık olur.

TSK sağlık sistemini yeniden kurmayı kabullenmeyen bir inat, vatan evlatlarının bilerek feda edilmesinden başka bir sonuç getirmez. Sorunun tek çözüm yolu geçmişteki yapıyı ve sistemi yeniden oluşturmaktır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları