Olaylar Ve Görüşler

Sendikalar ve emek bildirgesi - Dr. Engin ÜNSAL

01 Temmuz 2023 Cumartesi

İşçilerin bireysel haklarını koruyan ilk iş yasası 1936 yılında, gerçek anlamda sendika kurma ve toplusözleşme yapma haklarını koruya “Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası” ise 1963 yılında kabul edildi. Bu iki yasa ve 1950 yılında çıkarılmış “Sosyal Güvenlik” ve daha sonra çıkarılan “İşsizlik Sigortası” yasaları çalışma yaşamını düzenleyen temel yasalardır. Kabul edilmelerinden sonra bu yasalarda işverenler yararına birçok değişiklik yapılmış ve iş güvencesi ile sendika özgürlüğü kavramları çalışanlar aleyhine çok daraltılmıştır. Bu yasalarda işçiler aleyhine var olan hükümleri sendika yöneticilerine ve siyasilere satırbaşları ile anlatmakta ve nasıl bir düzenleme yapılması gerektiğini hatırlatmakta yarar var.

REFERANDUM YOLU

6356 sayılı Sendikalar Yasası’nda 43. maddede düzenlenmiş sözleşme yapma yetkisi bakanlık içinde kurulacak üçlü temsil esasına dayanan “Yetki Tespit Komisyonu” tarafından verilmelidir. Komisyon kararlarına itirazlar yargıda değil referandum yolu ile çözülmelidir. 

Sözleşmelerin ihlali halinde yargıya değil hak grevine gidilme kabul edilmelidir. Grev oylamasına grev ilanının asıldığı tarihte çalışanlar değil bakanlığa yetki başvurusu aşamasında işyerinde çalışanlar katılmalıdır. 62. maddede sayılan grev yasakları mutlaka daraltılmalıdır. 

4857 sayılı İş Yasası’nın 18. maddesinde düzenlenen iş güvencesi ancak 30’dan fazla işçi çalıştıran ve altı aydan fazla kıdemi olan işçiler için kabul edilmiştir. İşe iade davası açabilmek hakkı koşulsuz tüm işçiler için kabul edilmelidir. 4857 sayılı yasanın 14. maddesinde düzenlenen kıdem tazminatı hakkından istifa eden işçiler de göreceli olarak yararlanabilmelidir. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Yasası değiştirilerek dava şartı olarak kabul edilen arabuluculuk işçiyi sömürme aracı olarak kullanıldığından kaldırılmalıdır. 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Yasası’nın 50. maddesinde düzenlen bu sigortadan yararlanma süreleri ve işsize ödenecek ödenekler artırılmalı ve “İşsizlik Fonu”nda toplanan paraların işsiszlik dışında amaçlar için kullanılması yasaklanmalıdır.

İş yasalarında işçiler aleyhine olan bu ve benzeri hükümlerin değiştirilmesi için 1963 yılından bu yana “İşçi Konfederasyonları” tarafından hükümetlere hiçbir öneri sunulmamıştır. 2023 seçimi ile partili cumhurbaşkanı rejimi yeni bir döneme girmiştir. 

KONFEDERASYONLAR

Var olan üç konfederasyon bir araya gelip yukarıda sıralanan ve benzeri konularda bir “Emek Bildirgesi” (Manifestosu) hazırlayıp hükümete sunmalı ve çalışma yasalarında işçi yararına yeni bir düzen kurmanın kıvılcımı ateşlemeli ve gerekirse demokratik protesto haklarını kullanarak ILO’nun kesinleşmiş ilkelerinden olan bu değişikliklerin yapılmasını sağlamalıdır. 

Eğer konfederasyonlar bu konuda duyarsız kalırsa sendikalar toplanıp bu konulardaki değişikliği karar altına alıp konfederasyonları uyarmalıdırlar. Sendikacılık iki yılda bir toplusözleşme yapıp bunun dışında sosyal ve siyasal hiçbir varlık göstermeden yüksek maaşlarla, lüks arabalarla, yüksek ödenekli dış gezilerle yan gelip yatma yeri değildir. İşçiler sosyal ve ekonomik olarak çok zor durumdadır ve seçtikleri sendika yöneticilerinden cesur hamleler beklemektedir.

DR. ENGİN ÜNSAL

GİRNE AMERİKAN ÜNIVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları