Olaylar Ve Görüşler

Mustafa Kemal’i anlamak... - Abdullah Yüksel

31 Ekim 2024 Perşembe

“İnsan, anlayana çok...

Anlamayana eksik görünür

Hepsi bu!” 

Gabriel Garcia Marquez 

Cumhuriyetimizin 101. yaşını kutluyoruz. Kutlamak için bilmek ve anlamak gerekir. Mustafa Kemal Atatürk diyor ya “Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.” 

Bandırma Vapuru ile 16 Mayıs 1919 tarihinde İstanbul’dan başlanan yolculuk, 19 Mayıs Pazartesi günü Samsun’a ulaşılmasıyla sona erer ama bu, geminin yolcuları ve koca bir halk için bir başlangıçtır aynı zamanda. Bu durum, Mustafa Kemal’in Nutuk’a başladığı, kurtuluş mücadelesinin başlangıcını anlatan o müthiş cümleyle karşımıza çıkar: “1919 senesi mayısının on dokuzuncu günü Samsun’a çıktım”, “Genel durum ve görünüş” diye devamla ülkenin ve milletin perişan halini anlatır.

BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİ

Görevlidir Mustafa Kemal. Karadeniz’de Müslümanlarla Pontus çeteleri arasındaki sorunları kontrol altına almak için yetkilendirilmiş bu generali müfettiş olarak bölgeye gönderen saray, Mustafa Kemal’in niyetinden elbette habersizdir. Havza’dan hemen Amasya’ya geçen Mustafa Kemal’in 22 Haziran 1919’da yayımladığı “Amasya Genelgesi”nde görürüz bu niyeti. 

Memleketin mevcut durumu ve kurtuluşun yollarının anlatıldığı bu bildiri, Milli Mücadele için önemli bir adım olur. Şimdi bağımsızlığa giden zorlu bir yol vardır önünde. Bu yolda, mücadelenin haklılığına ve milletin iradesine güvenmektedir. O millet ki arka arkaya Balkan Savaşı ve I. Dünya Savaşı’ndan çıkmış, hem ordusu hem kendisi yorgun, yoksul; zulümden ve sömürüden bıkmış, kulluğun ve bağnazlığın kıskacında kavrulmuş... O millet ki askeri ve politik dehasıyla olmazı olduran paşasına inanmış, güvenmiş onurlu bir millet. 

SÜREKLİ DEVRİMLER

Mustafa Kemal bağımsızlık mücadelesini planlarken güvendiği, isteseler çok rahat başka yaşamları olabilecekken memleketi için en iyiyi isteyen ve bunun için ölümü göze alarak savaşmayı seçen iyi eğitim görmüş, yabancı dil bilen, bugün mücadele arkadaşları olarak andığımız yiğit insanlarla birlikteydi. 

Bağımsızlık mücadelesi sırasında hem savaşa katılan o günün aydınlarıları arasından hem de halktan büyük kayıplar oldu. 

Her şeye rağmen sonunda kurtuluş ve kuruluş gerçekleşti. Millet için milletle birlikte verilen bağımsızlık mücadelesi başarıyla sonuçlandı ve ardından bundan tam yüz bir yıl önce Cumhuriyet’imiz kuruldu. 

Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde her alanda yeni, büyük bir “seferberlik” başladı: “çağdaş uygarlığa ulaşma seferberliği”. Medeni Kanun, din ve devlet işlerinin ayrılması, Latin harflerinin kabulü, çağdaş anlayışla eğitimin düzenlenmesi ve yeni üniversitelerin kurulması, ekonomi, sanat, ulaşım gibi pek çok alanda devrimler... Aslında Milli Mücadele biçim değiştirmişti. Yine her şeye rağmen; ekonomik olanaksızlıklara, bağnazlıklara rağmen hepsi aşıldı. 

UMUTSUZLUĞA KAPILMADAN

Bugün geldiğimiz noktada memleketimize ve insanımıza yaşatılan pek çok olumsuzlukla birlikte o günlerden geriye düştüğümüzü düşünüyoruz, görüyoruz. Umutsuzluğa kapılanlar oluyor aramızda ama bu noktada yine rehberimiz Mustafa Kemal ve onun devrimleridir. Devrimler süreklilik ister. Yeter ki gaflet ve delaletten söz ederek bizi yüz yıl öncesinden uyaran, memleketi gençlere emanet eden o ileri görüşlü aklı, dehayı yeniden ve yeniden anlamaya çalışalım; unutmayın, unutmayalım!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları