Olaylar Ve Görüşler

Seçim Yasası’yla kurulan tuzak - Dr. Mehmet Ruşen GÜLTEKİN

06 Nisan 2022 Çarşamba

Demokratik ülkelerde, seçim kanunlarında değişiklik yapılacağı dillendirildiğinde, toplumda serbest seçim hakkının, başka bir deyişle milli iradenin önündeki engellerin kaldırılması anlaşılır. Oysa TBMM’de tartışılan Seçim Kanunu değişikliği, bu amacın yanından bile geçmemektedir.  

Seçim Kanunu teklifini incelerken, geçmişteki örnekleri gibi, “daha az oy alarak daha çok milletvekili çıkarmayı” hedefleyen bir teklif bekliyorduk. Yanıldık. Siyasi İslamcılar şeytanın bile aklına gelmeyecek bir değişikliği de bu düzenlemenin içine koymuşlar. Teklifin 5. maddesiyle, yürürlükteki Seçim Kanunu’nun 15. maddesindeki “en kıdemli (en yaşlı/tecrübeli) hâkim” uygulaması kaldırılıp yerine, “o yerde bulunan birinci sınıfa ayrılmış hâkimler arasından ilk derece adli yargı adalet komisyonunca yapılan kura çekimi” ibaresi getirilmiş. Teklifin 6. maddesiyle, yürürlükteki Seçim Kanunu’nun 18. maddesine “görev için yeterli sayıda başka hâkimin olması halinde, kuraya dahil olmak istemeyenler listeden çıkarılır” ifadesi eklenmiş. 

YÜZDE 90’I AKP DÖNEMİ

İl ve ilçede görev yapan en kıdemli (tecrübeli/yaşlı) hâkimin il veya ilçe seçim kurulu başkanı olmasını sağlayan bu düzenleme, Seçim Kanunu’nun en adil maddesi olduğu gibi, bu kıdemdeki hakimlerin siyasetten etkilenme (sürgünden çekinme) ihtimalini azalttığından, seçim güvenliğini sağlayan en önemli maddeydi. Bu sebeple, bugüne dek, siyasi partiler arasında bu konuda tartışma yaşanmamıştı. O il veya ilçede tesadüfen bulunan en kıdemli hâkimin hakemliğinde yapılan seçimler, seçim güvenliğinin -yapılan itirazlar açısından- tam sağlanması sonucunu doğurmuştu. 

Şimdi bu en adil hüküm değiştirilmektedir. Şu anda görevde olan hâkimlerin yüzde 90’ı, AKP döneminde mesleğe girmiştir. Ancak 2003’den önce mesleğe başlayan ve “kıdemli hâkim” konumunda binlerce hâkim de vardır. Bu hakimler halen bulundukları il veya ilçelerde “en kıdemli hâkim” durumundadır. AKP olası erken seçimde bu hâkimlerden kurtulmak istemektedir. 

GERÇEK GEREKÇE

Şimdi anlatacaklarım ise şeytanın bile aklına gelmeyecek düzeydedir. Bilindiği üzere, iki yılda bir, il ve ilçe seçim kurulları yasa gereği yeniden belirlenmektedir. En son Ocak 2022’de “en kıdemli hâkim” uygulamasıyla, il ve ilçe seçim kurulları belirlenmiştir. Yeni düzenlemeyle, en kıdemli hâkim yerine, hemen kurayla belirlenen hâkimler, il ve ilçe seçim kurulu başkanı yapılacaktır. Anayasanın 67/5 maddesine göre; Seçim Kanunu’ndaki değişiklikler bir yıl içerisindeki seçimlere uygulanamasa bile, bu konu seçimlerdeki yöntem değişikliklerine indirgenecek, olası erken seçimde zaten ortadan kaldırılmış olan en kıdemli hâkim ilkesi uygulanmayarak, kura sonucu belirlenen hâkimlerle erken seçime gidilecektir. Yani Seçim Kanunu’nda değişiklik, seçimlerdeki yöntem değişikliğiyle ilgili değildir. Seçim güvenliğinin ortadan kaldırılması amacıyla yapılmaktadır. Seçimler acil işlerdendir. Örneğin, geçmişte AKP teşkilatlarında çalışmış, bugün birinci sınıfa ayrılarak görev yapan hâkimler, kolayca il veya ilçe seçim kurulu başkanı yapılabilecektir. Seçim günü, seçimlerdeki sayımlarla ilgili yapılan itirazlar, bu il ve ilçe seçim kurulları başkanlığına yapıldığında, itirazlar hemen değerlendirilecek, kesin hükme bağlanacaktır. Eğer hâkimlerin tarafsızlığına gölge düştüğü veya geçmişte bir partide siyaset yaptıkları iddia edilirse, bu husus, “Atı alan Üsküdar’ı geçti” denilerek geçiştirilecektir. TBMM’de yapılan değişikliğin esas gerekçesi budur.

DR. MEHMET RUŞEN GÜLTEKİN

HUKUKÇU



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları