Olaylar Ve Görüşler

Sanat Her Zaman Çağdaştır - A. Celal BİNZET

05 Ekim 2020 Pazartesi

İçinde bulunduğu sonsuz dolambaca bakılırsa buradan çıkacağımıza olan inanç giderek zayıflıyor. Bu bir karamsarlık öngörüsü değil asla. Ama bugünkü gidiş en azından şimdilik kıstırıldığımız karanlıktan çıkışın güçlüğünü göstermede. Kurtuluş için umutsuz olmaya hakkımız yok. Bilim ve sanatın ışığını esas alarak tutulacak bir rotanın aydınlığa ulaşmada yardımcı olacağı unutmamalı. Bu iki kavramın yeşerteceği ortamın özgür düşünce içinde demokrasi ve laiklikle donanmış olması gerekliliğini de bir kenara not etmeliyiz.

Belki de kasıtlı olarak yaratılan gündem karmaşası toplum bilincinde kimi yaşamsal sorunların gündeme gelmesini engelliyor. Her gün, savaş ve benzeri karışıklıklar insanlık tarihine yön vermiş daha önemli olay ve kişilerle aramıza duvar örüyor. İşte bu kirletilmiş ortam içinde bir büyük sanatçıyı ölümünün 500. yılında anarak onun bir yapıtındaki izlerden günümüze yansıyan düşünceleri anımsatmak amacıyla yazıldı bu satırlar.

İÇERİĞİ İLE AYRILAN ESER

Rönesans’ın büyük ustalarından Raffaello Sanzio ya da yalnızca Rafael, İtalyada 1483-1520 yılları arasında yaşamış.            

37 yıl sürmüş kısa yaşamına karşın yaptıkları, düşünsel ufkumuzu açan evrensel birer yapıt özelliği taşıyor. Tüm çalışmaları önemli elbette. Ama içlerinden birisi resimsel değeri yanında bin yıllardan beri süregelen toplumsal çatışmaların varlığını içermesi bakımından diğerlerinden ayrılmakta. Söz konusu resim Vatikandaki sarayın duvarında yer alan Atina Okulu”. Fresk tekniğindeki resim 500x770 cm boyutunda ve 1509 ile 1511 yılları arasında yapılmış. Bu yapıtı önemli kılan nedir? Büyük ölçekli tabloda antikçağın en önemli düşünür ve bilim insanları yer alıyor. 59 kişinin yer aldığı tabloda hepsi özenle yerleştirilmiş bir düzenleme içinde.

Örneğin Öklid, Herakleitos, Diyojen, Sokrates, Pisagor, Strabon ve İbn Rüşd ilk akla gelen adlar arasında. Ancak tablonun düzenlemesinde tam ortaya yerleştirilmiş iki kişi konumları bakımından ayrı bir öneme sahip: Merkezde gösterilen Platon ile Aristoteles.

Yan yana birlikte yürürken betimlenen Platon eliyle gökleri gösterirken öğrencisi Aristoteles yeri işaret eder. İki düşünürün yazdıkları şöyle bir anımsanırsa Platonun bir elinde kitabı Timeaus ile göklerin mistik ve düşsel dünyasını anlatmak istediği kolayca anlaşılır. Aristoteles ise öğretmenine inat yere doğru uzattığı eliyle yaşanan dünyanın gerçekliğine vurgu yapar. Öteki elinde tuttuğu Ethica kitabında ise ahlak üzerine görüşleri yer almaktadır.

İşte tablonun merkezinde yer alan bu iki düşünür üzerinden günümüze değin uzanacak çatışmaların özünü okuyabiliriz. İçinde yaşadığımız günlerin en büyük çelişkisi de bu değil midir? Bir yanda sarıklı kılıçlı gösterilerle ölüm sonrasını gerçek göstererek insanları kendilerine boyun eğdirmeye çalışan din satıcıları var. Öte yanda, ayağıyla yere basan, gerçekliği daha yaşanılır bir dünya için arayışın çabaları.

Sanatçı, yapıtı üzerinden günümüzün en can yakıcı sorununu, uygarlıkla karanlık arasındaki bitmeyen savaşı o günlerden göstermeyi sürdürüyor. Kimilerinin görmezden gelmeye çalıştığı sanatın gücü de tam bu noktada. Bin yılların içinden hiç eskimeden aydınlık yolu göstermekte. Ölümünün üzerinden beş yüz yıl geçse de çağdaşımız o. 

A. CELAL BİNZET



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları