Olaylar Ve Görüşler

Putin’in hedefinde neler var? - Dr. Burcu DEĞİRMEN DYSART

06 Mart 2022 Pazar

Rusya; Ukrayna’da, “silahsızlandırma ve Nazi etkisinden kurtarma” amaçlı başlattığı “özel askeri operasyonda”, beklemediği bir direnişle karşılaştı. Rusya’nın, Ukrayna işgalinin altındaki nedeni anlamak için Ukrayna tarihi, bu tarihin Rusya için önemi ve iki ülkenin Sovyet sonrası dönemde iç politikalarındaki gelişmelere bakmak gerekir.

Modern Rusya; Ukrayna ve Belarus’un kökenleri, Kiev’de kurulmuş Kiev Rus devletine dayanır. Hükümdar Vladimir’in 988’de vaftiz olmasıyla Hıristiyanlığa geçen devlet, 10. yüzyılda istilaya uğrayarak Moğol hakimiyetine girmiştir. Bugünkü Ukrayna’nın orta ve doğu kısmı, 17. yüzyılın ikinci yarısından, güney kısmı ise 18. yüzyılın sonlarından itibaren Rus İmparatorluğu’nun hakimiyetine girerken; batı kısmı Birinci Dünya Savaşı’nda yıkılana dek yüzyıl boyunca Habsburg İmparatorluğu’nun egemenliğinde kalmıştır. Habsburg İmparatorluğu yönetimindeki topraklarda verilen yaygın eğitim, Ukraynalılara özgü bir kimlik oluşmasını sağlamış, Rus İmparatorluğu ise 19. yüzyılın sonundan itibaren, kamusal alanda Ukrayna dilinin kullanılmasını yasaklamıştır. Aynı dönemde sanayileşmenin başlamasıyla Ukrayna’nın doğu ve güneydeki topraklar, yoğun Rus göçü almıştır. Günümüz Ukrayna’sı, İkinci Dünya Savaşı sonrası batıdaki topraklarının Sovyetler Birliği’ne katılması ve Sovyet lider Kruşçev’in 1954’te Kırım’ı devretmesiyle bugünkü sınırlarını kazanmıştır.  

UKRAYNA’NIN ‘BATI’SI   

Ukrayna’nın parçalı tarihinin ulus bilincine etkisi, Sovyet sonrası dönemde otokratik liderlere yönelik halk protestolarında önemli rol oynamıştır. 2013’te Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in AB’yle ilişkileri güçlendirmeyi amaçlayan anlaşmayı reddetmesiyle başlayan ve 2.5 ay süren rejim karşıtı gösterilere katılanlarla yaptığım görüşmelerde edindiğim kanı şuydu: Gösteriler; en büyük desteği, Ukrayna’nın batısındaki bölgelerden, Ukrayna dilini, kültürünü ve Avrupa yanlısı ulus kimliğini benimseyenlerden almıştı. Her ne kadar Rusya lideri Putin; desteklediği Yanukoviç hükümetini düşüren göstericileri faşist, neo-Nazi olarak adlandırıp etnik Rusların yoğun olarak yaşadığı Kırım’ı ilhak etse de parlamento seçimlerinde aşırı milliyetçileri temsil eden Özgürlük Partisi, oyların yüzde beşini bile alamamıştı.

ETNİK KÖKEN, DİL VE DİN 

Eski SSCB coğrafyasında desteklediği bazı hükümetlerin, güç kaybetmesi ve yerlerine Batı yanlısı hükümetlerin kurulmasının yanında, Putin’in 2011- 12 yıllarında halkın düzenlediği gösterilerle karşılaşması, ulus kimlik projesini gözden geçirmesine neden olmuştur. 2012’de yazdığı makalede, Rusya’nın tarihsel olarak bir “medeniyet devleti” olarak geliştiğini belirten Putin, ülkenin özgün değerlerinin temelini etnik Rus halkına, Ortodoks geleneklerine ve Rus diline dayandırmıştır. Bu anlayışın dış politikaya yansıması Rusya’nın, eski Sovyetler coğrafyasında, temelinde Slavlık, Ortodoksluk ve Rus dili olan Rus dünyasını Batı’ya karşı koruma görevini üstlenmesidir. Putin Kırım’a ilişkin açıklamalarında da buradaki etnik Rusların yaşam şekillerinin tehlikede olmasını, ilhak nedeni olarak göstermiştir. Rusya için Kırım’ın (ve Kiev’in) önemini, Slav halkları, onları birleştiren Ortodoks değerlerin ortak tarihi ve Kiev Rus devletine dayandırmıştır. Açıklamalarında en önemli unsur, Putin’in Rusya ve Ukrayna’nın tek bir halk olduğunu dillendirmesidir. Ünlü tarihçi Serhii Plokhy’nin belirttiği üzere, Ukraynalıların Rus olduğunu iddia etmesidir. Bu anlayışı geçtiğimiz Temmuz ayındaki makalesinde yeniden belirten Putin; Ukrayna’nın bağımsızlığının ancak Rusya’yla işbirliği içinde mümkün olabileceğini, Ukrayna’nın, Slavların birliğine zarar vermeyi amaçlayan Batı tarafından zayıf düşürüldüğünü ileri sürmüştür. 

HALKIN EĞİLİMİ

Putin; Ukrayna işgalinin hemen öncesindeki konuşmalarında, kimlik meselesini, güvenlik sorunu olarak sunmuş, Donbas’ta yaşananların soykırım olduğunu, Rusya’nın Ukrayna’daki faşist rejimi etkisiz hale getirmeyi amaçladığını öne sürmüştür. Putin; Batılı güçlere karşı koyarak Rus topraklarını birleştiren lider olarak tarihe geçmek istese de işgalin ilk 10 günü, Ukraynalıların kendilerini Rus olarak görmediklerini, çoğulcu, demokratik bir ülkede yaşamak istediklerini göstermiştir.    

DR. BURCU DEĞİRMEN DYSART

SİYASET BİLİMCİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları