Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Onun izinde... - Prof. Dr. Doğan Soyaslan
Eylül ayının başında yapılan Kara Harp Okulu’ndaki yemin töreninde genç teğmenler “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” haykırışında bulundular. Bunun anlamı Mustafa Kemal’in eylem ve söylemlerini kendilerini de uygulayacak olmalarıdır. Neden “Mustafa Kemal’in askerleriyiz”, tarihe bir bakalım.
Mustafa Kemal’in eğitim yılları etnik milliyetçiliğin yoğun olduğu Balkanlar’da geçti. 1899’da Manastır Askeri İdadisi’ni, 1902’de Harbiye’yi bitirdi. 1905’te kurmaylık öğrenimini tamamladı. Şam’a tayin oldu; Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’ni kurdu. 1907’de Selanik’e tayin edildi. İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne girdi. Ordunun politikaya girmesine karşı olduğu için ittihatçılarla uyuşamadı. İstibdada karşıydı. 1909’da Hareket Ordusu’nda görev aldı. 1911’de Trablusgarp’a gönüllü gitti. Gözüne şarapnel isabet etti. İtilaf Devletleri 1915’te Çanakkale Boğazı tabyalarına saldırdı. Mustafa Kemal’in komutasında saldırı püskürtüldü. Ardından Doğu Cephesi’ne atandı. Ağustos 1916’da Muş ve Bitlis’i Ruslardan geri aldı. 1918’de Mondros Mütarekesi imzalandı. İstanbul ve tüm ülke işgal edilmeye başladı. Yunanlar 1919’da İzmir’e asker çıkardılar. 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktı ve oradan Amasya’ya geçti. 21-22 Haziran 1919’da vatanın bütünlüğü ve milletin istiklalinin tehlikede olduğunu, milletin istikbalini milletin azim ve kararlılığının kurtaracağını, bunun için Sivas’ta bir kongre toplanması gereğine ilişkin bir tamim yayımladı.
MUSTAFA KEMAL’İN MÜCADELESİ
Önce Erzurum, sonra Sivas Kongresi toplandı. 1920’de İstanbul işgal edildi. 23 Nisan 1920’de TBMM kuruldu. Batı Anadolu’da Yunan ordusunun işgali sürüyordu. Kuvayı Milliyeciler düzenli orduya dönüştürüldü, Batı Cephesi Komutanlığı kuruldu. Temmuz 1921’de Kütahya ve Eskişehir düştü. 4 Ağustos 1921’de gizli oturumda TBMM tüm yetkilerini üç ay süreyle Mustafa Kemal’e devretti. 23 Ağustos’ta Yunan güçleri, Sakarya savunma hattına dayandılar. 22 gün süren Sakarya Meydan Savaşı’ndan sonra Mustafa Kemal büyük bir saldırı ile Yunanı denize dökmeyi düşünüyordu. Bunun için bir yıl hazırlanmak gerekti. Meclis Temmuz 1922’de Başkomutanlık yetkisini süresiz uzattı. Ağustos 1922’de taarruz emri verildi. 3 Ağustos 1922’de Dumlupınar savaşından sonra Türk ordusu 9 Eylül 1922 günü İzmir’e girdi.
1 Kasım 1922’de saltanat kaldırıldı. Din ile devlet işlerinin birbirinden ayrılmasının ilk adımı atıldı. Vahdettin Kasım 1922’de İngiliz zırhlısı ile İstanbul’dan ayrıldı. 24 Temmuz 1923’te Lozan Antlaşması imzalandı. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edildi. Mustafa Kemal, Cumhuriyetin insanlara devlet idaresi için sorumluluk yükleyen en ideal rejim olduğuna inanıyordu. Cumhuriyetten vazgeçilemezdi. Cumhuriyetin korunmasını gençliğe emanet etmişti. 3 Mart 1924’te Hilafet kaldırıldı; eğitim ve öğretim birleştirildi. Medrese eğitimine son verildi. Bilime dayanan eğitim sistemine geçildi. 1926’da Türk Medeni Kanunu kadın ve erkeğin eşitliğini getirdi. Mustafa Kemal’e göre kadın ve erkek bir bütünün parçalarıdır ve beraber yükselebilirlerdi. 1934’te kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildi. Devletin akıl ile toplumsal ihtiyaçlara göre yönetileceği esası benimsendi. Mustafa Kemal gücünü Türk ulusundan alıyordu.
SONUÇ
Görülüyor ki Mustafa Kemal ekonomik yokluk içinde canı pahasına, ülkesi elinden alınmak istenen bir halka önderlik etmiş, düşmana teslim olmuş bir ortaçağ saltanatını kaldırmış, yerine akıl ve özgürlüğe dayanan, laik, modern bir cumhuriyet kurmuştur. Avrupalıların 100-200 senede kurabildikleri laik Cumhuriyeti, Mustafa Kemal 15-20 sene içinde kurmuştur. Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyen teğmenler bu ülkenin toprak bütünlüğünü, milletin bağımsızlığını ve laik Cumhuriyeti kanları pahasına koruyacaklarına yemin etmektedirler. İnsan aklının özgürlüğü ve Cumhuriyetler insanlığın kanlı mücadelelerle yavaş yavaş geldiği son aşamadır. Özgürlükten ve Cumhuriyetten vazgeçmek milletin yeniden karanlığa gömülmesi demektir.
Cumhuriyete sahip çıkmak sadece teğmenlerin değil, tüm halkın görevidir. Özgürlük ve sorumluluk toplumsal ilerlemenin temelidir. Cumhuriyete bağlılık siyasi iktidarın meşruiyet sebebidir. AKP, Cumhuriyetin sağladığı olanaklarla iktidara gelebildi. Cumhuriyet değerlerinden epeyce uzaklaşıldı ama Cumhuriyet yıkılmadı. Cumhuriyet herkese lazımdır. Cumhuriyete bağlılık yemini edenlere karşı kimse soruşturma açamaz, açmamalıdır.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- 2024 yılında emekli olmayanlar dikkat!
- HÜDA PAR'lı isim 1950 beyannamesi ile hedef almıştı!
- İmamoğlu Trabzon'da verdiği mesajla dikkat çekti!
- KPSS'ye geç kalan birçok aday kapıda kaldı
- Emekli Albay'dan Teğmen Andı Tartışmasına Sert Çıkış
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan göçme tepkisi...
- Dünyanın ilk özel uzay yürüyüşü resmen başladı
- Eğitim hakkındaki sözleri ile gündem olmuştu... Emekli A
- Sokak, Narin için tek ses oldu: Tayyip Erdoğan'a sorsunl
- İzmir’de 9 Eylül coşkusu…
En Çok Okunan Haberler
- CHP'li belediye başkanına siyasi yasak
- 'Büyük bir darbe aldık'
- Mansur Yavaş konuya açıklık getirdi!
- Narin cinayetine ilişkin adli tıp raporu tamamlandı
- Çağrı cihazlarının nasıl patlatıldığı ortaya çıktı!
- Mısıra alternatif olarak ekildi: 'Bebek gibi bakıldı'
- Bahçeli soru soran gazeteciyi azarladı
- Bankalar faiz indirimine başladı
- Anneyle ilgili gerçek ortaya çıktı!
- AKP’de erime hızla devam ediyor