Olaylar Ve Görüşler

Nükleerin gölgesindeki savaş - Daver DARENDE

21 Nisan 2022 Perşembe

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, 14 Mart’taki açıklamasında, Rusya-Ukrayna savaşının “nükleer çatışma olasılığını” doğurduğunu vurgulamıştır.  Ancak asıl dikkati çeken, 23 Mart’ta CNN televizyonunun ünlü sunucusu Christiane Amanpour’un sorularına Kremlin Sözcüsü Peskov’un verdiği yanıttır. Peskov şunları söylemiştir: “Bizim iç güvenlik uygulamamız var ve halka açığız. Nükleer silahların kullanılmasının tüm nedenlerini burada okuyabilirsiniz. Eğer ülkemiz için varoluşsal bir tehlike oluşmuşsa o zaman bizim anlayışımıza göre nükleer silahlar kullanılabilir.” ABD Başkanı Joe Biden da G-7 toplantısının ardından Rusya’nın kimyasal silahlar kullanması halinde gerekli karşılığın verileceğini açıklamıştır. 

Dünyamız çok tehlikeli bir süreçten geçiyor. Birinci Dünya Savaşı, ardından İkinci Dünya Savaşı büyük yıkımlara yol açtı. Yirminci yüzyılın geride bıraktıkları unutulmuyor, utanç çağı bugün de devam ediyor. Hermann Hesse’in dediği gibi “Haksızlıklardan hasta düşmüş bir dünyada yaşıyoruz”.

TEHLİKELİ YANILMA

1977’de yitirdiğimiz hukuk bilgini Prof. Seha L. Meray, “İnsanca Yaşamak” adlı başyapıtında, 3 Mart 1973 tarihli makalesinde nükleer enerji konusunda şu yorumu yapıyor: “Nükleer enerjinin görülmemiş ölçülerde yok edici bir silah olarak kullanılmasında en büyük pay İkinci Dünya Savaşı’nda ABD’de Manhattan District Project’te çalışan ünlü bilim adamlarına düşmektedir. Şüphesiz bir enerjinin bir bomba olarak Hiroşima ve Nagasaki şehirlerinde kullanılmasında, son ve kesin kararı politikacılar almıştır. Ancak asıl korkunç olan, siyaset adamlarının, askeri uzmanların, bu işlerle uğraşan bilim adamlarının ve teknoloji uzmanlarının, üretilen bu yeni silahları İkinci Dünya Savaşı’nda kullanılan silahlara benzetme, onlarla bir tutma eğilimi ve alışkanlığını edinmeleridir. Bu çok tehlikeli bir yanılma, aldanma ve aldatmadır.”

Dünya üzerinde mutlak egemenlik kurmak isteyenler, sonunda hüsrana uğruyorlar. Yarattıkları dünya karanlık bir dünyadır. Karanlık bir dünyada ise ölüm, vahşet ve insanlık dramı yaşanır.

Atom çağının açılmasında büyük payı olan Einstein, kendisiyle yapılan bir söyleşide şöyle demişti: “Zincirinden kurtulan atom gücü her şeyi değiştirmiş, yalnız bir şeyi olduğu gibi bırakmıştır: Düşünme tarzımızı. Bu yüzden örneği görülmemiş bir felakete doğru kaymaktayız. İnsanlık yaşayacaksa, yeni bir düşünme biçimi bulmak zorundadır.”

YIKIM GETİRİR

ABD Başkanı Truman’ın emriyle önce Hiroşima’ya, ardından Nagasaki’ye atılan atom bombalarıyla tarihin en büyük insanlık dramı yaşandı. Günümüzde hedeflerine doğru hızla yol alan küresel güçler, dünyaya egemen olmak yarışında amansız bir mücadele yürütüyorlar. Ancak tehlike giderek büyüyor. Nükleer silahların gölgesinde olası bir savaş felaketi ve yıkımı da beraberinde getirecektir. 

Son söz Lozan Barış Konferansı’nın tutanaklarını ve belgelerini dilimize kazandıran Seha L. Meray’ın: “Bunca yıldır insanlığın tepesinde asılı durduğu söylenen Demokles’in kılıcı artık yerini megatonlarla ölçülen termonükleer bombalara bırakmıştır.”

DAVER DARENDE

EMEKLİ DİPLOMAT



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları