Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Nükleer çatışma tehlikesi - Prof. Dr. Türkkaya ATAÖV
“İki komşu Slav ulus” diye bilinen Rusya ile Ukrayna arasındaki silahlı çatışma sekiz ayını doldurarak sanılandan daha uzun sürüyor. Kısa kesmek için sınırlı nükleer silah kullanımının savaşanlardan biri tarafından öne sürülmesi bu yazının konusudur. Hemen belirtelim ki koruncakları dolduran bu tür bombalarının en gelişmiş türleri 1945’te iki Japon adasına atılanlardan birkaç milyon kez daha fazla yıkım, yangın ve öldürme gücüne sahiptir. Böylesine bir kara yıkıma dünyamızın toprağı dayanamayıp parçalanabilir. Kısaca, bu başlangıç tüm yaşamın sonu olabilir. Üstelik, kendi ülkemiz çatışmanın hemen altındadır. Sovyet füzeleri Küba ormanlarına konduğunda Kruşçev, Amerikan füzelerinin de Anadolu’daki ABD üslerinde hazır beklediğini söyleyerek ikisi arasında bir bağlantı kurmuştu. Washington’ın Karadeniz’e uzanması ve Rusya ile Çin’e yakın yerlerde NATO üyeliği ve askeri varlık kurma girişimleri ateşle oynamaktır. Bu gidiş ülkemizi de bir yangın ortamının yakınına oturtur.
‘ÜÇÜNCÜ ROMA’
Yukarıda Ruslarla Ukraynalıları “Slavlar” olarak niteledim. Bu sözcük “slava”dan geliyor; anlamı “şan, şeref, haşmet, ün” demektir. Oysa Rusya’ya ilk gelenlerin çoğunluğu Türk, Tatar, Fin ve Macar olup Ural-Altay yöresindendi. Macaristan’ı kuranlar bile Attila önderliğinde Hun Türkleriydi; devletin adı (Hun-gary) bile oradan gelir.
Şimdi Rus ve Ukraynalı diye bildiklerimiz kıyasıya savaşıyorlar. Oysa Rusya’nın ilk merkezi bile Moskova ya da St. Petersburg değil, Kiev’di. Tüm halkı adına Hıristiyanlığın Ortodoks mezhebini 988’de kabul eden Kiev Prensi Vladimir’di. Sonraları Moskova kendine “Üçüncü Roma” diye ad taktı; ikincisi önce Bizans, 1453’te Osmanlı başkentiydi.
Günümüzdeki savaş iki komşu arasında Kiev’e askeri yardım kapısını kapatmak için gerekirse sınırlı nükleer silah kullanma sözleri bu bağlamda işitildi. Alman Şansölyesi Olaf Scholz ile Çin Cumhurbaşkanı Şi Cinping bir araya geldi.
KENDİ GÜVENLİĞİMİZ
Nükleer çatışmanın dünyayı yok etme sorununu da gündeme taşıdığını söyleyerek yükselen gerilimi hemen ve hızla aşağıya çekmenin önemini belirttiler. Washington’ın Çin’i hedef alan yorumlarını da anımsayalım. Büyük bir tehlike kapısı açılabilir. Çin’in şimdiki önderi Mao’dan sonraki en güçlü yöneticidir. Alman Scholz da Avrupa’yı bir ölçüde simgeler. Bu ikilinin endişelerine katılmak kurtarıcı bir seçenek olabilir. Türkiye’nin konumu bunu en başta kendi güvenliğimiz için zorunlu kılıyor.
PROF. DR. TÜRKKAYA ATAÖV
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Özel okulların ücretleri uçtu
- Merakla beklenen enflasyon rakamları açıklandı!
- Milyonlarca emeklinin gözü 3 Ocak'ta!
- Yapay zeka sağlıkta çığır açıyor
- Asgari ücret ve emekli maaşı hakkında önemli iddia!
- Asgari ücret kaç TL olmalı?
- Yarısı mesleği bırakmayı düşünüyor!
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
En Çok Okunan Haberler
- Diğer oğlu da tutuklandı!
- 'Erken seçim' ve 'Demirtaş' yanıtı
- AKP ve CHP arasındaki fark açılıyor!
- Görevlerine son verilmesi talebiyle dava açıldı
- İddia: Reza Zarrab Miami'de evleniyor
- Yılmaz Özdil kalp krizi geçirdi
- Oğluna sahip çıktı, Özel'e hakaret etti!
- İşte 2 milyon liranın aylık faiz getirisi
- Özel'den 'Beşiktaş Belediyesi' tepkisi!
- ‘Öcalan istedi, heyete katıldı’