Olaylar Ve Görüşler

NATO, Türkiye ve İstanbul - Serdar ERKAN

15 Haziran 2021 Salı

İkinci Dünya Savaşı sonrasında ABD’yle birlikte davranan İngiltere, birkaç yıl önce, AB'deki güçlü Almanya liderliği karşısında, elini kolunu bağlayan AB’den ayrılarak (Brexit), emperyalist politikaları yönünde önemli adımlar atmaya başladı. ABD hegemonyasının aşınması da İngiltere’nin daha atak davranmasının, daha çok öne çıkmaya çalışmasının gerekçelerinden biri.

İSTANBUL, KESİŞİM NOKTASINDA

ABD ve İngiltere gibi emperyalist güçlerin hedefinde Türkiye olduğu için Lozan ve Montrö’ye çullandıklarını biliyoruz. Bu bağlamda İstanbul da özellikle önemli. Planları arasında, İstanbul’daki Ortodoks Patrikhanesi’nin de Ortodoks dünyası üzerinde, müstakil, ekümenik statüde bir güç olması var. O nedenle ısrarla Konstantinopolis diyorlar İstanbul yerine. ABD’nin sözde soykırım iddialarını sahiplenmesini de unutmamak gerekiyor. Ayrıca ABD Başkanı Biden bu yıl 24 Nisan’da İstanbul’dan Konstantinopolis diye bahsetti. Bu ifadeye maalesef güçlü bir tepki vermedi Türkiye. Papa’nın Kuzey Irak gezisi ve bu kapsamda basılan posta pulu da hem zamanlama hem de simgesel anlamda önemliydi. Kanal İstanbul konusundaki ısrar da öyle.

İngiltere, Londra-İstanbul-Pekin doğu batı ticari hattında Kuşak Yol Projesi’ne destek veriyor. NATO içinde de her zaman olduğu gibi ABD’yle birlikte hareket ediyor. Ukrayna ve Karadeniz konusunda da ABD’yle beraber davranıyor. Kimileri, İstanbul’u, aynen Londra gibi küresel kapitalizmin finans merkezlerinden biri yapacaklarını söyleseler de buna inanmamak gerekiyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın ana birimlerinin İstanbul’a taşınmasını da bu kapsamda değerlendirmek şart.  

NATO VE TÜRKİYE

Türkiye’nin 1952’de NATO’ya girmesi, iç ve dış politikayı derinden etkilemiştir. Bu tarihten sonra iç politikada fay hatlarını derinleştiren önemli toplumsal ve siyasal olaylar, kışkırtmalar, tertipler, terör eylemleri, darbeler, muhtıralar yaşanmıştır. Bu olaylarda NATO’nun rolü, ülkemizde yeterince tartışılmamıştır.

Soğuk Savaş sonrasında, AB içinde Almanya özellikle doğalgaz anlaşmaları yapılarak Rusya’yla barış içinde yaşanmasına zemin oluşturacak bir Avrupa’yı savunurken ABD Almanya’nın bu tutumuna karşı çıkmaktadır. Avrupa ordusuna, Avrupa’nın NATO ve ABD’den stratejik özerkliğine itiraz etmektedir. ABD; Gürcistan, Ukrayna ve Kırgızistan’da renkli devrimleri desteklemiştir. Karadeniz’e sahildar olan Bulgaristan ve Romanya’yı NATO’ya üye yapmıştır. Karadeniz’de kalıcı olmaya çalışmaktadır. Afganistan ve Irak’ı işgal etmiş, sonra da Arap dünyasının en laik ülkesi olan Suriye’ye çullanmıştır. Bölge ülkelerini bölerek bir garnizon devlet olarak Kürt devleti kurmaya çalışmaktadır.

NATO’nun ABD’den sonra ikinci büyük ordusuna sahip olan Türkiye, her zaman barışı ve istikrarı savunmuş, ittifak içinde uyumlu, sadık bir üye olmuştur. 14 Haziran’daki NATO Zirvesi'nde görüşmelerin nasıl biteceğini, ABD’nin Türkiye’ye karşı hangi şantajları yapacağını, hangi konuları masaya süreceğini, sorunların nasıl çözüleceğini hep birlikte göreceğiz

SERDAR ERKAN

MAKİNE MÜHENDİSİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları