Olaylar Ve Görüşler

Küba’da Organik Gıda Başarısı

21 Aralık 2014 Pazar

Kimi sorunlar gene var. Ama ürünü ve tüketicinin sağlığını bozan, kâr amaçlı yapay katkılar yerine organik üretimin halkı doyuran sağlıklı bir yol olduğu Küba’da kanıtlanmıştır.

ABD’nin Küba’ya karşı elli küsur yıllık ekonomik ambargosunu sona erdirme olasılığı belirdi. Dünyada, ayrıca Amerika’nın içinden de bu yönde baskı zaten vardı. Bağımsızlığından kısa bir süre sonra dünya egemenliği düşleri görmeye başlayan ABD’deki tekelci kuruluşlar dünya gıda pazarının buyurganlığını da ellerinde tutma çabası içindeler. Oysa, sağlıklı ve yeterli gıda temel insan hakkıdır. Küçük ülkesinin yarısı çöl olan İsrail bile bize sürekliliği olmayan ürün satarak tarihte yerleşik tarımın beşiği koca Anadolu’nun tüm üreticilerini aynı tekellere eli kolu bağlı duruma getirmeye yardımcı olmaktadır.
Halktan yana olan değerli gıda uzmanlarımızın tepkilerine televizyonlarımızda yer verilmesi yeni bir olay. Bu çerçevede Küba’nın deneyimine kısaca bakmakta yarar görürüm. ABD kuklası Batista yönetimini deviren 1959 devrimine karşı Washington ambargosu bugüne değin sürüyor. Küba’ya Sovyet desteği de Doğu Bloku çökerken kesildi. Küba Devrimini Sartre’ın ağzından anlatan yazım 1960’larda “Yön” dergisinde basıldığında, bana da (ilk kez) “Dosyasını açtık!” diye bir haber yollanmıştı. Aynı konudaki radyo konuşmamdan ötürü de Ankara Altıncı Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmalar uzun sürmüş ama aklanmıştım.
“Küba Mucizesi” adlı kitabımda bu ülkenin kendi başına kalmasının bir anlamda iyi olduğunu yazdım. Süregelen ambargoya kuşkusuz karşıyım ama değerlendirmemin bir abartma olmadığını burada yinelemek istiyorum. Muz ve şeker kamışı gibi geleneksel ürünlerini Sovyet pazarına daha sonra satamayan ve petrolü artık ucuza alamayan Küba paçaları sıvadı. Küba’ya artık petrol, makine ve tarım kimyasalları gelmeyecekti.
Çaresiz kalınca, önce kentlerdeki evlerin bahçeleri ve balkonları ekildi. 1998’de başkent Havana’da 30.000 kişinin çalıştığı 8.000 resmen tanınmış bahçe vardı. Bu bahçelerin toplamı ekilebilir toprağın üçte birine yakındı. Petrol olmayınca traktörler de çalışmadı ama ineklere, öküzlere dönüldü. Bu durumda, köylüler de kentlere göçü durdurup tarlalarında kalıp orada üreticiliğe koyuldular. Yeni organik tarım siyasetine uygun 200 merkez oluştu, oradan on binlerce ton sağlıklı ürün tüketiciye ulaştı.
Küba toprağı bugün de yeşil, verimli ve korunuyor. Toprak ağaları zaten yok. Gıda yetersizliği ve sağlıksız yiyecek sorunu büyümedi, büyük ölçüde çözüldü. On çeşit temel yiyecek daha 1996-97’de yeterli düzeye ulaşmıştı. Ürünün başındakiler küçük üreticiler, tekeller değil.
Kimi sorunlar gene var. Ama ürünü ve tüketicinin sağlığını bozan, kâr amaçlı yapay katkılar yerine organik üretimin halkı doyuran sağlıklı bir yol olduğu Küba’da kanıtlanmıştır. Eşsiz Atatürk de orman çiftliğini halka hilesiz ve sağlıklı ürün verilebileceğini kanıtlamak için kurmuş, çiftliği halkına bağışlarken de bunları şart koşmuştu.

Prof. Dr. TÜRKKAYA ATAÖV 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları