Olaylar Ve Görüşler

Körlük - Prof. Dr. Okan TOYGAR

17 Ağustos 2023 Perşembe

José Saramago “Körlük” isimli romanında, normal hayatta kör olup göremediklerimizi “beyaz körlük” salgını ile anlatır. Körleşen insanlar toplumsal karmaşaya neden olurlar romanda.

28 Mayıs gecesinden beri yaşadıklarımızın romanı yazılsa bu herhalde Körlük romanıyla birebir aynı olurdu. Gazeteci, bilim insanı ve siyasilerden başlayan ve tıpkı romandaki gibi hızla topluma yayılan körlük hali...

Ülkede sanki adil ve demokratik bir seçim yapılmış ve bu seçim sonrasında da ezici bir yenilgi alınmış havası hâkim. Yapılan bazı eleştirilerde haklılık payı olsa da yenilgiden sadece CHP genel başkanının sorumlu tutulması toplumsal körlüğün en somut kanıtı.

GÖRÜLMEYENLER

Demokratik hukuk devletinde “sandıklara ve oylara sahip çıkma” gibi bir kavramın akla dahi gelemeyeceği, cumhurbaşkanının, seçim sonuçlarını doğrudan etkileyecek şekilde hemen her gün yalan söylediği, asıl AKP 2009’dan bu yana terör örgütü PKK ile iletişim halindeyken montaj video ve sahte broşürlerle “PKK, Millet İttifakı’nı destekliyor” imajı verilerek seçmenin kandırıldığı, daha da kötüsü, AKP’li cumhurbaşkanının bu sahtekârlığı itiraf etmesi ve en önemlisi, medya AKP baskısı altında olduğu için seçmenin büyük kısmının gerçekleri bilmeden sandığa gittiği görülmüyor.

Hiç kimse kutuplaştırıcı söylemlerle kendi seçmeninde oy kaybına neden olan İYİ Parti’yi, CHP’nin 15 milletvekilini kendi partisine vermesi 2018’de “tarihi demokratik tavır” iken 2023’de “en büyük pişmanlığı” olan ve kritik bir zamanda masadan kalkıp tekrar oturan Akşener’i ve Kılıçdaroğlu’na desteğini açıkladıktan sadece bir gün sonra, kendisinin milletvekili olması karşılığında Erdoğan’ı destekleyeceğini duyuran DSP genel başkanını eleştirmiyor, siyasi etik kavramının üzerinde durulmuyordu.

Siyasetimize; entrika, hukuksuzluk ve yozlaşma egemendi ve önemli olan insan ve ahlak değil; sadece ve sadece seçim kazanmak, mevki, makam ve para sahibi olmaktı.

ÖRGÜTLENMEK

Toplum faşizme ve siyasetteki yozlaşmaya alışmıştı. Dürüst ve ilkeli siyasetçileri değil, faşizmin ortaya çıkardığı koşullardan kişisel yarar sağlamaya çalışan ikiyüzlü, içten pazarlıklı ve popülist siyasetçileri destekleyebiliyordu.

İşte bu; bir seçimi kaybetmekten çok daha vahimdi. 

Faşizme alışmak ve “insanın bozulması”...

Peki, sorunlar yumağını nasıl çözeceğiz?

Çözüm, aynı romanın satırları arasında gizli belki de. “Örgütlenmek bir bakıma görmeye başlamaktır” diyor Saramago. 

Toplumun gerçekleri görebilmesi ve faşizme karşı mücadelenin zafere dönüşebilmesi için emekten, eşitlikten ve demokrasiden yana olan Atatürkçü yurtseverlerin örgütlenmesi zorunludur.

CHP’nin ve Türkiye’nin; sol, sosyalist, Cumhuriyetçi ve Aydınlanmacı birikimi bunu gerçekleştirecek güçtedir.

PROF. DR. OKAN TOYGAR

GÖZ HASTALIKLARI UZMANI



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları