Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kıbrıs’ın geleceği - Ahmet GÖKSAN
Ülkelerini yönetenler eylül ayının gelmesi ile denklerini hazırlayıp Birleşmiş Milletler toplantılarına katılmak üzere New York’a doğru yollara düşüyorlar. Güvenlik Konseyi’nin beş üyesinin verecekleri karar geçerli olacaktır. Bazı hallerde konseyin aldığı kararların çözümsüzlüğü tetiklediği biliniyor. Adada yaşanan kanlı olaylardan sonra BM Güvenlik Konseyi’nin 4 Mart 1964 tarihinde aldığı 186 sayılı kararı, çözümsüzlüğün kanıtlarından biri oluyor. Bu karar, Kıbrıs Rumlarının adanın tek egemeni olarak kabul edilmesinin yolunu açıyordu. BM ilke kararı olarak adadaki müzakerelerde bütün konularda anlaşmaya varılmaması halinde alınan ara kararların sonucunun geçerli olamayacağını kaydediyor.
Kıbrıs’ın tek egemeni olarak kabul edilen Rum yöneticiler, Kıbrıs Cumhuriyeti kurulurken Garanti ve İttifak Antlaşması’nın 1. maddesine aykırı olarak AB’ye üye olarak kabul edildiler. Ayrıca ekonomik olarak güçlü olan Rumların ulusal gelirlerini zayıf konumda olan Türklerle paylaşmak istemediler. Bunlar da çözümsüzlüğü tetikleyen diğer etkenler.
ADANIN KADERİ
Bunlara koşut İngiliz sömürge yöneticilerinin uyguladıkları Soğuk Savaş yöntemleri iki toplumun kanlı bir geçmişi yaşamalarına neden oluyordu. Bir başka çözümsüzlük olayı da 1959 yılında iki toplumun önderleri tarafından imzalanan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluş antlaşmalarının her iki kesim tarafından halk oylaması yapılmadan kabule zorlanmasıdır. Kısa süre önce birbirlerinin boğazına sarılanlara birbirinize sarılarak birlikte yaşayacaksınız dayatması yapılmış oluyordu.
Bu uygulamaya gelinirken Rumlar, adanın Yunanistan’a bağlanması çalışmalarını yapıyorlardı. Türkler ise adanın eşit olarak bölünmesini istiyorlardı. Bu yaklaşımları dikkate almayan İngiliz yönetimi her iki halkın ortaklaşa yapacakları oylama ile adanın kaderini belirlemenin hesaplarını yapıyordu. Bu tür bir oylama çoğunluk olan Rumların çıkarlarına uygundu. Uygulamanın kabul edilmesi Türklerin azınlık olarak kabul edilerek Rumların egemenliğine giden yolu da açmış olacaktı.
BARIŞA ULAŞMAK İÇİN
Ayrı ayrı yapılacak oylama ile Kıbrıs’ın geleceğinin belirlenmesi düşünülürken İngiliz Anayasa Komiseri Lord Radcliffe, adanın yüzde 20’sinin Türklere yüzde 80’inin de Rumlara verilmesi önerisini getiriyordu. Bu öneriyle Türklere Beş Parmak Dağı’nın eteklerinde yerleşim yeri yeterli görülüyordu.
Annan’ın belgesinin oylaması öncesinde İngiltere’nin kendi askeri üs bölgesinde kullanmadıkları arazilerin yüzde 10’unu Türklere yüzde 90’ını da Rumlara verilmesi önerisi İngiliz adaletinin bir kez daha öne çıkmasını sağlıyordu. Görüldüğü gibi adalet terazisinin adaletsizliği de kanıtlanıyordu. Son dönemde yapılan müzakere süreçlerinde Türklere bırakılması düşünülen toprak oranının yüzde 30 civarında olduğu biliniyor.
Adadaki çözümsüzlüğün can alıcı kısmı sürdürülen müzakerelerde bütün konularda anlaşma sağlanmaması halinde arada yapılacak anlaşmaların geçerli olmayacağının BM tarafından ilke olarak kabul edilmesi oluyor.
Adada çözüm ve barışa ulaşmak isteniyorsa konuya ilişkin olarak yaşamakta olduğumuz dağınıklıktan fazla zaman yitirmeden kurtulmamız ve birlikte uzlaşarak hareket etmemiz gerekir.
AHMET GÖKSAN
YAZAR
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- Teğmenler hakkında yeni gelişme!
- CHP'den Tekin hakkında suç duyurusu!
- Hangi suçlara tutuklama geleceği belli oldu
- MHP'den 5'inci paylaşım da aynı saatte geldi!
- Grip nedeniyle hastaneye gitti, hayatının şokunu yaşadı
- Erdoğan'ın Özer'e mektubu, davetler...
- 'Atatürk’e bağlılık ne zamandan beri suç sayılıyor?'
- Seyircisiz konserlere ne kadar harcandı?
- MİT Başkanı CHP'de sunum yapacak!