Olaylar Ve Görüşler

İşçiler ve yerel seçim - Dr. Engin ÜNSAL

24 Şubat 2024 Cumartesi

1968 yılında Ecevit CHP’nin genel sekreteri iken partiyi sola çekerek işçi sınıfı ve sendikalarla yakın ilişkiler kurarak iktidar yolunu açmaya çalışmıştı. Bu bağlamda illerde parti örgütü içinde “işçi büroları” kurulmasına önayak oldu ve bu yoldan partinin üye profilini zenginleştirmeye başladı. Ecevit’in bu girişimine partinin tutucu kanadının, “parti içinde parti mi kurulacak” diye şiddetle karşı çıkmasına rağmen bu bürolar parti ile işçiler ve sendikalar arasında sağlam bağlar kurdu ve işçilerin, sendikacıların 1969 ve 1973 seçimlerinde, o zaman var olan, il genel meclisine ve belediye meclisine seçilmesi sağladı.

İşçiler işyerlerinde ve mahallerinde toplumun nabzını en iyi tutan, toplumun sorunlarını yakından bilen kesim olduğundan bu meclislerde başarılı çalışmalar yaptılar. Ecevit’in 1972 de genel başkan olmasından sonra “işçi büroları” grevlerle ilgilenerek ivme kazandı. İşçiler için eğitim çalışmaları, konferanslar düzenleyerek sendikaların siyaset dışında kalma inadını kırmaya çalıştı. CHP’nin işçi sınıfına bu yaklaşımı 1973 ve 1977 seçimlerde birinci parti olmasını, işçi temsilcilerinin milletvekili olmasını sağladı. Sonraki yıllarda parti organlarına tutucuların egemen olması ile işçi sınıfı ile köprüler atıldı ve işçi sınıfının adı anılmaz oldu. 2024 yerel seçimine CHP kendi adaylarını gösteren tüm partilere karşı ve işçi sınıfının da desteği olmadan seçim çalışması yapmak zorunda bırakıldı.

BARAGA’NIN DEVE DİKENİ 

Soğuk Savaş’ın ardından CIA, AID adlı yan kuruluşu aracılığı ile sendikacılığımızı yönlendirmeye çalıştı. Parasal katkılar, Amerika’da eğitimlerle sendika yöneticilerimize ücret sendikacılığını ve siyasete kapalı sendikacılığı öğretti. Başlangıçta tek konfederasyon olan Türk-İş, “partiler üstü sendikacılık” sloganını tüzüğüne koyarak ünlü Romen yazar Panait İstrati’nin “Baraga’nın Deve Dikenleri” adlı yapıtında anlattığı Romen bozkırlarında rüzgârın önünde top halinde sürüklenen deve dikenleri gibi siyasete yön vermesi gerekirken veremeyen, aksine siyasetin önünde sürüklenen sendikalarımız bugün bile Baraga’nın deve dikeni olmaktan kurtulamadı. Siyasal sendikacılığın kapısını çalmayan, 16 milyonluk işçi sınıfının yüzde 85’ini örgütleyememiş, toplusözleşmelerle sağladığı üç kuruşluk ücret zamları ile yetinen sendikalarımız demokrasinin çıkmaz bir sokağa girmesinin baş sorumlusudur.

ÖRGÜTSEL BAĞLAR KURULMALI

2024 yerel seçimi hem CHP ve hem de sendikalarımız için içine düştükleri açmazdan kurtulmanın fırsatı olabilir. Sendikalar bu seçimde taraf olmak ve böylece ekonomiyi felakete sürükleyen AKP’ye karşı dik durmak zorundadır. Sendikalar bu seçimde seçim sandıklarına ağırlıklarını yansıtmak zorundadır. 

CHP ise işçi sınıfına yönelik söylemleri ile eski günlerine dönmeli ve işçi sınıfı ile örgütsel ilişkiler kurmanın yollarını aramalıdır. CHP belediye meclislerine, ilçe belediye başkanlıklarına işçi, sendikacı aday göstermeyerek büyük yanlış yapmıştır. Seçim kampanyası sırasında bu yanlışından mutlaka dönmeli sendikalara ve fabrika önlerine giderek işçiye yeni bir kimlik edineceğini, bundan böyle partide işçilerin de söz sahibi olacağını işçilere ve sendika yöneticilerine anlatmalıdır. Ülkemiz siyaseti bugünkü konumuyla demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, yargı bağımsızlığına ve toplum yararına bir ekonomik düzenden çok uzaktır. Siyasette bir değişim işçi sınıfının siyasal sendikacılığa yönelmesiyle ve kendisini kucaklayacak bir siyasi partiyi etkisi altına almasıyla sağlanabilir ve bu değişim mutlaka sağlanmalıdır.

DR. ENGİN ÜNSAL

15. DÖNEM CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları