Olaylar Ve Görüşler

Gelişmiş Hindistan ve dünya - Narendra Modi

08 Haziran 2024 Cumartesi

Demokrasinin anası Hindistan’da en büyük demokrasi festivali olan 2024 Hindistan Lok Sabha seçimleri sonuçlandı. Bu süreçte meditasyon yapmak için Güney Hindistan’daki Kanniyakumari’ye geldim.

Bu kadar büyük sorumlulukların arasında meditasyon yapmak zorlaşıyor ama Güney Hindistan’daki Kanniyakumari toprakları ve uzun yıllar önce bu topraklarda meditasyon yapmış olan Swami Vivekananda’nın verdiği ilham bunu zahmetsiz hale getirdi. Swami Vivekananda bir keresinde şöyle demişti: “Her ulusun iletecek bir mesajı, yerine getirecek bir misyonu ve ulaşacak bir kaderi vardır.” Hindistan binlerce yıldır fikirlerin beşiği olmuştur. 

Hindistan’ın refahı dünyamızın ilerleme yolculuğuna da fayda sağlamaktadır. Örnek olarak özgürlük hareketini ele alalım. Hindistan 15 Ağustos 1947’de bağımsızlığını kazandı. O dönemde dünya üzerindeki pek çok ülke sömürge yönetimi altındaydı. Hindistan’ın bağımsızlık yolculuğu bu ülkelerin birçoğuna kendi özgürlüklerini elde etmeleri için ilham ve güç verdi. Aynı ruh, yıllar sonra dünya yüzyılda bir görülen COVID-19 salgınıyla yüz yüze geldiğinde de görüldü. Yoksul ve gelişmekte olan ülkelerle ilgili kaygılarr dile getirildiğinde, Hindistan’ın başarılı çabaları pek çok ülkeye cesaret verdi ve yardım sağladı.

Bugün Hindistan’ın yönetim biçimi dünyadaki pek çok ülke için örnek olmaktadır. Yalnızca 10 yıl içinde 250 milyon insanın yoksulluğun üstesinden gelmesini sağlamak eşi benzeri görülmemiş bir başarıdır. Halk yanlısı iyi yönetim anlayışı, “İstekli Bölgeler Programı” ve “İstekli Bloklar Programı” gibi yaşam standartlarını yükseltmeye odaklı yenilikçi uygulamalar bugün küresel çapta tartışılmaktadır.

DÜNYAYA ÖRNEK OLUYORUZ

“Dijital Hindistan” kampanyası, yoksulları güçlendirmek, şeffaflığı sağlamak ve haklarını güvence altına almak için teknolojiyi nasıl kullanabileceğimizi göstererek tüm dünyaya örnek oluyor. Hindistan’da düşük maliyetli veri bilgi ve hizmetlerin yoksullara ulaşmasını sağlayarak sosyal eşitliğin bir aracı haline geliyor. Tüm dünya teknolojinin demokratikleşmesine tanıklık ediyor; bunu inceliyor ve büyük küresel kurumlar birçok ülkeye bizim modelimizden unsurlar benimsemelerini tavsiye ediyor.

Bugün Hindistan’ın ilerlemesi ve yükselişi sadece Hindistan için önemli bir fırsat değil, aynı zamanda işbirliği içinde bulunduğumuz tüm ülkeler için de tarihi bir fırsattır. G20’nin başarısından bu yana dünya, Hindistan için giderek daha büyük bir rol öngörüyor. Bugün Hindistan, Küresel Güney’in güçlü ve önemli bir sesi olarak kabul edilmektedir. Afrika Birliği, Hindistan’ın girişimiyle G20 grubunun bir parçası haline geldi. Bu, Afrika ülkelerinin geleceği için çok önemli bir dönüm noktası olacaktır.

Hindistan’ın kalkınma yörüngesi bize gurur veriyor ama aynı zamanda 1.4 milyar yurttaşına da sorumluluklarını hatırlatıyor. 

Hindistan’ın gelişimini küresel bir bağlamda görmek gerekir, bunun için de Hindistan’ın iç kapasitesini anlamamız gerekiyor.

‘VİKSİT BHARAT’

21. yüzyılın dünyası Hindistan’a büyük umutlarla bakıyor. Bizim de küresel senaryoda ilerleyebilmemiz için kimi değişiklikler yapmamız gerekecek. Ayrıca reform konusundaki geleneksel düşüncelerimizi de değiştirmemiz gerekiyor. Hindistan, reformu yalnızca ekonomik reformlarla sınırlayamaz. Yaşamın her alanında reform yönünde ilerlemeliyiz. Reformlarımız 2047 yılına kadar “Viksit Bharat” (Gelişmiş Hindistan) hedefiyle de uyumlu olmalıdır.

Ülkemizi bir gelişmiş Hindistan haline getirmek için mükemmelliği temel ilke haline getirmeliyiz. Şu dört yönde etkin bir şekilde çalışmamız gerekiyor: Hız, ölçek, üretim, kapsam ve standartların yanı sıra kaliteye de odaklanmalı ve “sıfır hata-sıfır etki” mantrasına bağlı kalmalıyız.

25 YILI ULUSA ADAYACAĞIZ

Tıpkı 20. yüzyılın ilk iki çeyreğini özgürlük hareketine yeni bir ivme kazandırmak için kullandığımız gibi, 21. yüzyılın gelecek 25 yılında da bir gelişmiş Hindistan’ın temelini atmalıyız. Özgürlük mücadelesi büyük fedakârlıklar gerektiren bir dönemdi. Şimdiki zaman ise herkesin geniş çaplı ve sürekli katkılarını gerektiriyor.

Swami Vivekananda 1897 yılında önümüzdeki 50 yılı yalnızca ulusumuza adamamız gerektiğini söylemişti. Bu çağrıdan tam 50 yıl sonra, Hindistan 1947’de bağımsızlığını kazandı.

Bugün de aynı paha biçilmez fırsata sahibiz. Önümüzdeki 25 yılı yalnızca ulusumuza adayacağız. Çabalarımız gelecek nesiller ve gelecek yüzyıllar için güçlü bir temel oluşturacak ve Hindistan’ı yeni zirveye taşıyacaktır. Ülkenin enerjisine ve coşkusuna bakarak, hedefin artık çok uzakta olmadığını söyleyebilirim. Hızlı adımlar atalım... Bir araya gelelim ve bir gelişmiş Hindistan yaratalım.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları