Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ermenistan’ın dış politikası - Prof. Dr. Göktürk Tüysüzoğlu
Pek farkında olunmasa
da Ermenistan açık
şekilde Batı ittifakına
doğru yol alıyor. AB’li
ve ABD’li yetkililerle üst
düzey temaslar sürekli
hale geldi. AB’nin gözetim
misyonu Azerbaycan
sınırında etkin. Rus
sınır muhafızlarının
Erivan’daki üsten ağustos
sonuna dek ayrılması
noktasında karar alındı.
Bu gidişle Erivan ve
Gümrü’deki Rus üslerinin
tamamen kapatılması
gündeme gelecek.
Erivan, yakın zaman
içinde Kolektif Güvenlik
Antlaşması Örgütü’nden
çekilecek gibi. Bu durum
Avrasya Ekonomik
Birliği’nden çıkışı da
orta vadede gündeme
getirecektir. Muhtemel
bir Zengezur Koridoru
girişiminde de Rus
güçlerinin koridorda
istenmediği açıkça
dillendirildi. Geriye
ise Rusya’ya ekonomik
ve enerji bağımlılığı
ile Metsamor Nükleer
Santralı konuları kalıyor.
Muhtemelen Metsamor’un
“modernizasyon” adı
altında kapatılması ve
gaz konusunda ise Rusya
dışında alternatifler
gündeme getirilecektir.
Tabii bu anlamda İran söz
konusu edilemeyeceğine
göre Azerbaycan
denkleme girecektir.
Fakat Bakû’nun Rusya ile
yakınlığı, Moskova’nın
itirazlarına yol açabilir.
Bu nedenle, Erivan-Bakû
barışı Batılılar adına
Erivan’ı kendilerine
entegre etme anlamında
kritik önemde.
Bu yönde yaşanabilecek
olumlu gelişmelere
kapıyı aralayabilmek için
olsa gerek Ermenistan,
Azerbaycan’la süren sınır
belirleme müzakereleri
ekseninde I. Karabağ
Savaşı döneminden bu
yana işgal altında tuttuğu
dört köyü Azerbaycan’a
iade etmeyi kabul etti.
Gazakh vilayetine bağlı
bu köyler şunlar: Aşağı
Eskipara, Heyrimli,
Baganis Ayrım ve
Kızılhacılı. Bu köylerin
dışında yine “enclave” ve
“exclave” pozisyonunda
olan ve tarafların
ellerinde tuttukları
köylere ilişkin durum,
sınır çizimi müzakereleri
çerçevesinde tartışılmaya
devam edilecek. Temmuz
2024’e dek bu noktada
da bir çözüme varılması
planlanıyor. Bu arada,
bahsettiğimiz dört köyün
Azerbaycan’a dönmesinin
tam da “Rus Barış
Gücü”nün Karabağ’dan
çekildiği döneme denk
gelmesi de Ermenistan ile
Rusya arasındaki güvenlik
ilişkisinin büyük oranda
sarsıldığını gösteren
önemli bir noktadır.
Paşinyan, bir yandan
ülkesini Rusya’dan
uzaklaştırıp Batı’ya
entegre etmek gibi zor
bir çabanın içerisine
girmişken, diğer yandan
da hem Karabağ klanı
hem de aşırı milliyetçileri
karşısına alacak şekilde
“sözde soykırım” odaklı
anlayışın ikinci plana
itilerek ve revizyonist
bakış açısının terk
edilmesi gerektiğine
vurgu yaparak Erivan’ı
“gerçeklere” ve geleceğe
odaklanmaya çağırıyor.
Rusya’dan uzaklaşırken
Türkiye ve Azerbaycan’la
işbirliği içinde olunması
gerektiğinin de farkında
oldukları açık. Erivan’ın
bağımsızlığından bu yana,
Ter Petrosyan dışında
pek dillendirilmeyen
bu yaklaşım (bu
nedenle istifaya
zorlanmış ve siyaseten
etkisizleştirilmiştir),
Paşinyan’ın zor ve kendisi
adına maliyetli olabilecek
bir yolu tercih ettiğini
gösteriyor. Batı ne kadar
yanında olursa o denli
başarılı olacaktır. Yine
de Türkiye’nin tutumu,
bölgesel anlamda Erivan
adına kritik önemde
olacaktır.
Prof. Dr. Göktürk Tüysüzoğlu
Giresun Üniversitesi
Uluslararası İlişkiler Bölümü
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Avrasya tüneli trafiğe kapatıldı!
- İtirafçı Nevzat Bahtiyar'dan sürpriz hamle geldi
- Nasuh Mahruki'nin tutuklanma gerekçesi belli oldu!
- Cem Garipoğlu soruşturmasında karar!
- Elektronik kelepçeyi kırıp cinayet işledi
- Beşiktaş'tan Talisca açıklaması: 'Karar verilmiştir'
- MSB açıklamasında 'Erdoğan' ayrıntısı
- Albaya verilen ceza belli oldu!
- Kaynanasını hiçbir zaman sevemeyen 4 kadın burcu
- Teğmenlerin avukatlarından açıklama geldi!