Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Demokrasi Kültürümüz - Gülşen KARAKADIOĞLU
Kültür, toplumun yönetsel,
ekonomik ve entelektüel yaşamının oluşturduğu yaşam biçimini tanımlayan bir kavram. Ülkemizde yüzyıllarca Doğu
kültürünün belirleyici özelliği
olarak dinsel ve yönetsel
erke sahip tek kişinin fermanıyla sürüp giden toplumsal kültür, Cumhuriyetle
birlikte köklü olarak değişti. Oluşan toplumsal siyasal yapı
Batı kültürünün yaşam biçimini
işaret ediyordu. Bu devrimsel nitelikli kararlar yasal düzenlemelerle hayli zor
ve sancılı bir dönüşüm
sürecini kapsadı.
Toplumun yaşam biçimiyle
bazen karşı karşıya gelen kararlar bir dizi devrimle kesinleşti: Cumhuriyet yönetimiyle; kılık kıyafet, abece,
takvim, soyadı gibi yaşamsal değişimler ve kadının toplumdaki yeri, kadınla
erkeğin toplum içindeki
eşitlikçi davranış üslubu,
sanatsal seçeneklerde Batı
kültürünün dolaşıma sokulması gibi değişiklikler toplum tarafından önceleri yadırganmış ama kabul görmüştür.
Genç ve aydınlık bir
kuşak toplumu eğitmeye başlamıştır. Halkevlerinde Shakespeare oynanıyor, Millet
Mekteplerinde okuma yazma öğretiliyor, Köy Enstitülerinde
Fransızcadan çeviri
yapılabiliyor, enstrümanlar çalınıyor,
toprağın bilimsel değerlendirilmesinin yolları öğreniliyordu. 1924 yılındaki
bildiğimiz ekonomik koşullar Riyaseti Cumhur Orkestrası’nın üç aylık akdeniz
ülkeleri konser turunu engellemiyordu!
NİTELİĞİ ERTELEMEK
“Şimdi sırası değil” diye ötelenir sanata kültüre verilmesi gereken önem, yapılması gereken yatırım. Oysa bu alanda yapılacak yatırım bir kuşak sonraki toplumun niteliğini belirleyecektir. Kültür sanata yatırım yaparak akıl ve bilimden yana aydın insan toplumuna ulaşma olasılığınız güçlüdür. Bu anlayışın en önemli örneği Cumhuriyetin kuruluş yıllarında yaşanmıştır. Kurucu heyet, daha Cumhuriyetin adı konulmadan kültür sanata yatırımı planladı, amaçları arasında öncelikli olarak yer verdi.
Atatürk, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 1 Mart 1923 tarihli 4. açılış konuşmasında “önemli merkezlerde modern kütüphaneler, bitki ve hayvanat bahçeleri, konservatuvarlar, atölyeler, müzeler ve güzel sanatlar sergileri kurulması, bütün ülkenin basımevleriyle donatılması gerekmektedir” diyordu.
TERSİNE GİDİŞİN ETKİLERİ
Amacı ülkemiz halkının çağdaş; bilimden, akıldan yana bir toplumsal yapıya dönüşmesini sağlamaktı. Aydınlık, demokrat, laik Cumhuriyet bireyleri için altyapı oluşturulması amacıyla yatırım yapılması gerektiğini düşünüyor ve açıklıyordu.
Ancak son yarım yüzyılda ısrarla sürdürülen tersine gidişle ülkemiz, daha çok Ortadoğu ülkelerinin toplumsal yapısına benzemeye başlamış, demokrasiden uzaklaşarak tarikat, cemaat ve benzeri gerici zihniyete teslim edilmeye başlanmıştır. Son yirmi yılda ise tek kişinin siyasi, ideolojik, dinsel tercihleriyle yeniden şekillendirilen bir yarı demokratik yapılanmayla yönetiliyoruz.
ASIL NEDEN
Günümüzde tarihimizi, kültürümüzü, değerlerimizi bilmeyen ya da
yanlış bilen çoğunlukların
olduğu bir gerçektir. Bu
konuda en üzücü örnek Kurtuluş Savaşımız hakkında yeterince bilgi sahibi
olunmadığı gerçeğidir. Kimi gerici
düşünce sahipleri tarafından yazılmaya çalışılan ve bazı tükenmiş yazar çizer düşünürle desteklenen yalan tarihle; Kurtuluş Savaşımızın
aslında önemli bir savaşımla
kazanılmadığı, işgalci kuvvetlerin Anadolu’yu neredeyse kendiliğinden terk
ettiği anlatılmaya cüret edilebilmektedir.
Ne yazık ki halkımızın bir bölümünde kabul gören bu çarpıtmanın nedeni tarihi iyi öğrenememiş olmamızdır kuşkusuz. Ama
asıl önemli neden, yakın
tarihimizin sanat kültür yaşamımızla zihinlerimizde bir yer edinememiş olmasıdır.
Bir Yemen türküsüyle Yemen’e giden ve geri dönemeyen askerlerin acısını bugün de duyumsarız ama o muhteşem
Kurtuluş Savaşı’nın kapsadığı yaşanmış nice trajik öykülerden üretilmiş hangi sanatsal ürün bizi o denli etkiler?
Çanakkale Savaşı’nı hurafelerle anlatan, büyüklerinden örnek alan bazılarının Kurtuluş Savaşı ve
sonrası siyasi kazanımlardan hiç de
hoşnut olmadıklarını açıklıkla dile getirmekten çekinmediklerini görüyoruz.
Daha Batılı bir yaşamsal seçimi olanlarsa televizyonların her anlamda değer yargılarını
tüketerek erozyona uğratan yayınlarıyla karşı karşıya. Yaşamsal kuralların yol
göstericisi olarak iktidarın
desteklediği ne idüğü belirsiz odakların kol gezdiği günlerde toplumsal adaleti, etik
değerleri korumak da bir şov kanalının sahibine kalabiliyor. Kısa etek giyen
genç kızın öldürülmesini
doğal bulan programcısını sorun etmeyen kanal sahibi, geçmişteki sosyal paylaşımları nedeniyle bir
genç yarışmacıyı milyonların
karşısında ahlak infazıyla teşhir ediyor, görüntüler sosyal medyada hızla milyonlara ulaşıyor.
ÇÖZÜM ‘AYDINLANMA SEFERBERLİĞİ’
Bu olay şu
nedenle önemli; baskıcı
rejimin yandaşlığından bekçiliğine
evrilen sivil yaşam öğeleri sosyal yaşamı riske atıyor. Medya iletileri
nedeniyle evleri basılanların kanıksamasının, modern genç kadınların uluorta saldırıya uğramalarının alt metni
buralarda.
Tahran’da yolda yürürken önümü kesip kıyafetimin gayrı İslami olduğunu -ki başörtülüydüm- söyleyen kişilerin tümü sivil İranlılardı
Sağlıklı bir demokrasi kültürüne ulaşabilmenin yollarından biri
belki de başlıcası sanat ve
kültür yoluyla toplumları bilimle ve güzellikle aydınlatmaktır. Aydınlık
Türkiye’yi yeniden inşa etmek üzere bir an önce Mustafa Kemal Atatürk’ün yol göstericiliğinde bir aydınlanma seferberliği başlatılması gerektiğine
inanıyorum.
GÜLŞEN KARAKADIOĞLU
ESKİ KÜLTÜR BAKANLIĞI MÜSTEŞAR YARDIMCISI
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- 9 sayfalık not bırakmışlar
- İzmir’de 13 yaşındaki çocuk AIDS nedeniyle öldü
- Ayşe’yi siz öldürdünüz!
- Mansur Yavaş'tan ilk açıklama!
- 'Erdoğan dönemi artık kapandı'
- AKP’li üyeler bütçe oturumunu terk etti
- Mansur Yavaş'tan jet yanıt!
- İstanbul'da metro yangını
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne soruşturma!
- 5 çocuğunu kaybeden anne yalanladı