Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Covid 19'la Savaş ve Dürüstlük - Prof. Dr. Hasan YAZICI
Albert Camus’nun ünlü romanı “Veba (1947)”, Cezayir’in Oran şehrinde bir veba salgınını anlatır. Romanın kahramanlarından Dr. Rieux şöyle der. “...Burada söz konusu olan şey kahramanlık değil, sadece dürüst olmak. Bu öyle bir fikir ki insanı güldürebilir, fakat vebayla savaşmanın tek çaresi dürüst olmaktır.” (Çev. O. Akbal 1985) COVID-19 salgını gün geçmiyor ki bana bu sözleri anımsatmasın. Dış basından öğreniyorum. Meğer “Veba” son bir kaç aydır Avrupa’da en sık okunanlar listesine girmiş.
Geçen hafta Türk Tabipleri Birliği
(TTB) aynı gün içinde,
kanımca çok önemli, iki bildiri yayımladı. Bunlardan ilki COVİD-19 salgını
dolayısıyla yapılacak tüm bilimsel çalışma
ve yayınların Sağlık Bakanlığı kontrolünde yapılması yolundaki yeni ve gerçekten olabildiğince tuhaf bir
uygulamaya karşı çıkıyordu. Uygulama için verilen örnek
daha da üzücüydü. COVID- 19 hastalarına bakan 125 kurumda çalışan 175 hekim ve 1014 hastayla ilgili
klinik bilgileri açıklayıp tartışan bir makaleyi ünlü bir tıp dergisine, bir
Bilim Kurulu üyesi birinci bir diğeri ise sonuncu isim olarak, ülkemizden
COVID-19’la ilgili ilk klinik veriler diye yayın için sunmuşlar fakat kısa zamanda geri çekmişlerdi.
'KENDİNE KARŞI DOĞRU OL'
İlgili TTB
bildirisinde makalenin geri çekilme
nedenleri ve içeriği hakkında
oldukça ayrıntılı ve haklı
eleştiri var.
Açıklanan nedenler arasında en dikkatimi çeken ise “geri çekilen
araştırmanın bir tam makale olmaması”. Yani 175 hekimimiz yayına hazır
olmadığını düşündükleri bir çalışma
metnini basılmak üzere dergiye göndermişler öyle mi? Hadi canım siz de. Hamlet’te
Polonius oğluna şöyle nasihat eder: “Hepsinden evvel, kendine karşı doğru ol!”
TTB’nin ikinci bildirisi ise Sağlık Bakanlığı protokollerine göre COVID 19 hastalığının her
evresinde kullanılması önerilen Hidroksiklorokin (HK) isimli sıtma ilacıyla
ilgili. Altını hemen çizeyim.
Literatür’de HK’nın
COVID 19 koruma ve tedavisinde etki ve yan etkileri hakkında tam bir bilgi
kirliliği bulunuyor. İlgili bildiride istenen ise olabildiğince somut ve haklı.
Bakanlıktan
sorulan yaş, cins, hastalık evresi ve sonuçları olarak ülkemiz hastalarında HK kullanımının ne sonuç verdiği.
Unutulmasın. Böyle bir soru
sormak TTB’nin doğal olarak hakkı olmak yanında bir yerde yasal görevi de. Neyse ki İngiltere’de önümüzdeki haftalarda 11 bin
dolayında hastanın katıldığı RECOVERY
çalışmasının sonuçları açıklanacak ve ilacın gerçekten etkili olup olmadığını yakında umarım çok daha iyi anlayacağız.
KUŞKULU RAPOR
Bu tartışmalar arasında unutulmaması gereken diğer bir vahim
nokta COVID-19 çalışmalarını
değerlendirip yayımlayan dergilerin bilimsel kıstasları global olarak oldukça gevşemiş durumda. TBB’nin HK’le ilgili raporunda anlatıldığı gibi
HK lehine ilk Fransa’dan gelen bilimsel verinin bilimselliği kuşkusuz
olabildiğince kuşkuluydu.
Bunun yanında halen ABD’nin COVID - 19 tedavisinde
kullanımına ruhsat verdiği Remdisivir adlı gerçekten çok pahalı
ilacın yayımlanan çalışmaya göre kanıtlanmış ana etkisi sadece
iyileşme süresini 4 gün azaltmak oldu. Ölümcüllüğe etkisi gösterilemedi.
Söz ettiğim gevşemiş bilim eşiğiyle ilgili kişisel bir deneyimi de sizinle
paylaşayım. Annals of Internal
Medicine iç hastalıklarının belki de tartışmasız en bilimsel dergisidir.
Dergi bir kaç hafta evvel 11 COVID-19 hastasının otopsi bulgularını anlatan
Almanya kökenli değerli bir çalışma yayımladı.
Ancak yazarlar
maalesef önemli bir bilimsel
ayıp işleyip 11 hastada gözlemlediklerini yüzdelerle
belirttiler. Diyelim 8/11 ve 80/110’in her ikisi de yüzde 73 eder ancak 11 kişi
ile 110 kişi arasında aynı yüzdede yapılan gözlemlerin bilimsellikleri arasında dağlar kadar fark vardır. Sözünü ettiğim bilim ayıbının diğer yönleriyle gerçekten
kıymetli yazının değerini
maalesef düşürdüğü yönünde
dergiye bir not gönderdim.
Notumu hemen web sayfalarına koydular ancak 48 saat içinde, yani yine hemen, kaldırdılar.
Sakın bu dediklerimden “Şu menhus salgın sade bizde değil
yurtdışında da bilim eşiğini düşürdü, hoca bu kadar da hoşgörüsüz olma” sonucunu çıkarmayın.
Eskilerden gelen çok güzel
bir deyişimiz var. Kötü
örnek, örnek olmaz. Girişte Dr. Rieux’nun dediği gibi
isterseniz gülünç bulun. COVID-19’un da esas ilacı dürüstlük.
EMEKLİ PROF. DR.
HASAN YAZICI
İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
En Çok Okunan Haberler
- Narin Güran davasında ikinci gün sona erdi!
- 'Önümüzdeki 72 saat önemli, bir baba olarak...'
- Milyarlık vurgun iddiası!
- Hâkimin itirafı
- Erdoğan'dan 'sürpriz' 10 Kasım kararı
- Arbede çıktı, oturuma son verildi
- 'Kurultay haktır, Genel Başkan padişah değildir'
- Erdoğan'dan kayyum için ilk açıklama
- '22 yılın yükünü sırtıma almam'
- Yangın itirafı!