Yaşanılan sorunların (yoksulluk, yolsuzluklar, baskılar vs.); seçimi kazanabilmek için lehine bir ortam oluşturmasına rağmen CHP seçimleri kazanamamıştır.

Önümüzdeki yıl yerel yönetim seçimlerinin olduğu da göz önünde bulundurularak tüm partililere düşen görev; savrulmadan, dağılmadan ve üzüm yeme anlayışıyla gelinen noktayı daha ileriye götürebilmek için çaba sarf etmek olmalıdır.

Tarihimizden aldığımız güçle başarısızlığı, daha büyük başarılara yürümek için fırsata dönüştürmek zorundayız. Başarısızlığın önemli nedenlerinden bir tanesi partinin yapısal sorunlarıdır. Partinin üye yapısı; ideolojik bilinç ve inanç üzerine kurulu bir yapı olmaktan ziyade feodal ilişkilere dayalı bir yapıdır. Bunun yanı sıra partide hâkim olan tepeden inmeci yönetim anlayışı parti örgütünün çalışma motivasyonunu negatif etkilemiş, çalışma isteğini zayıflatmış ve örgütsel dağılmalara neden olmuştur.

CHP hem tek adam rejiminin yaratmış olduğu zorluklar karşısında ve hem de medya engeline rağmen; hedeflediği düzeni değiştirme mücadelesinde başarılı olmak için inançlı, bilinçli, zorluk ve baskılara karşı direnç gösterecek, her koşulda parti mücadelesine bağlılık duyan güçlü bir örgüt yapısına sahip olmak zorundadır.

CHP’nin sorunu kişisel değil yapısaldır. CHP’nin yeniden umut haline getirilebilmesi için; yapısal sorunların çözümüne yönelik parti tüzüğünde başlıca aşağıdaki değişikliklerin yapılması uygun olacaktır:

1- Partide seçimle gelinen görevlerde kişi en fazla üç dönem görev yapmalıdır. Partide, değişim ve yenileşmenin önü tıkalıdır, temel sorun yönetimde kalıcılıktır. Parti meclisinde dört defa, hatta 7 defa milletvekili olan birçok yönetici bulunmaktadır.

2- Partide, “seçimlerde aday olacak kadroların” tüm üyelerin katılımına dayalı önseçim yoluyla belirlenmesi gerekir. Parti politika ve adaylarının genel başkan ve etrafındaki kadrolarca belirlenmesi parti örgütünde motivasyon kaybına neden olmuş, örgütsel etkinliği ve mücadele dinamizmini zayıflatmıştır. Sosyal demokrasinin evrensel ilkeleri gereği; söz ve karar yetkisi parti örgütünde olmalıdır. Parti örgütünün yetkin kılınması, parti örgütünün üretkenliğini, çalışmalarda verimliliği ve örgüt kültürünün gelişmesine dönüşecektir.

3- Parti içi seçimlerde yöntem, “çarşaf liste” olmalıdır, “blok liste” seçeneği tamamen tüzükten çıkartılmalıdır. Partide bitmek bilmeyen iç kavgaların ve kutuplaşmaların nedeni, “blok liste” yöntemidir. Blok liste yöntemi partide, bilgi, proje, ideoloji ve amaçlara yönelik siyaset yapma kültürünün oluşumunu, seçme ve seçilebilme hakkının özgürce kullanılmasını engellemekte ve partililer, dayatılan listeleri onaylamak zorunda kalmaktadır. Böylelikle partide esas olması gereken örgütün belirleme hakkı gasp edilmektedir.

4- İlçe kongrelerinde mahalle delegeliği sistemi kaldırılmalıdır. Kongre tüm üyelerin katılımıyla yapılmalıdır. İlçenin tüm mahallerinin yönetimde temsil hakkı güvenceye alınmalıdır. Parti üyelerinin doğrudan seçme yetkisini kullanmaları örgütsel diriliği geliştirecek ve partililerde aidiyet kültü rünün oluşumu sağlanmış olacaktır.

5- Aday üyelik sistemine geçilmelidir. Aday üye, parti okulunca düzenlenecek eğitim çalışmalarına, parti faaliyetlerine katılma ve aidat ödeme koşuluna bağlı olarak aktif üye olma statüsünü kazanmalıdır.

Doç. Dr. Hüseyin MERT - Yeminli Mali Müşavir