Olaylar Ve Görüşler

Cesaretsizlik sonun başlangıcıdır - Gülseven Güven YAŞER

15 Haziran 2022 Çarşamba

Siyasetin; toplumu değişim ve dönüşüme zorlayan dinci, gerici uygulamalarının, giderek ülkemizi siyasal İslama taşıyacağını görmezden gelmeye, daha ne kadar devam edeceğiz? Milyonların zihinlerini köleleştiren yanlış inançları, din adına belletilen batıl ezberleri niçin engelleyemiyoruz? Küçük beyinlere yerleştirilen, insan ve toplum düşmanı öğretilere neden karşı çıkmıyoruz? 

“Eski çağlardan beri cesaretsizlik, sonun başlangıcı olarak bilinir” der Aleksandr Soljenitsin. Çünkü gerçeklerle yüzleşmek cesaret ister. Meksika Kızılderilileri, toplumu yanlış yönlendiren, kin ve intikam duygularıyla besleyen batıl inançları, insan zihnini ele geçiren bir parazite benzetirler.

GÖRÜNMEYEN SARIKLAR

“Bunlara karşı dikkatli olun. Parazit; üzerinde yaşadığı canlıdan beslenen, beslendiği canlıya hiçbir yararı olmayan, onun enerjisini emerek, uzun vadede onu çökerten canlıdır” diye uyarırlar. 

Tarih yüce bir öğretidir. Siz hangi kumaşı dokursanız, sonuçta onu giymek zorunda kalırsınız. Gerçek dinle, evrensel değerlerle, uygar dünyayla ilgisi olmayanların, ellerine güç geçince, Cumhuriyete karşı nasıl bir ihanet örgütüne dönüştüklerini, ne denli ahlaksız, sahtekâr, zalim ve acımasız olduklarını gördük. 

Atatürk, 29 Ekim 1933 günü şunları söylemişti: “İdeal ele geçince, ideal olmaktan çıkar, yaşanır bir şey olur... Bazı şeyler, kanunla, emirle, milletçe omuz omuza boğuştuğunuz halde düzelmezler. Adam fesi atar, şapkayı giyer ama alnında fesin izi vardır. Siz sarıkla gezmeyi yasaklarsınız, kimse sarıkla dolaşmaz. Ama bazı insanlardaki görünmeyen sarıkları yok edemezsiniz. Çünkü onlar zihniyetin içindedir. 

YAŞAMIN KANUNU

Zihniyet binlerce yılın birikimidir. O birikimi bir anda yok edemezsiniz, onunla boğuşursunuz. Yeni bir zihniyet, yeni bir ahlak yerleştirinceye kadar boğuşursunuz ve sonunda başarılı olursunuz. Önemli olan boğuşmaktan yorulmamak, umutsuzluğa düşmemektir. Milletler böyle ilerler. Yorulan, umutsuzluğa kapılan yenilir. Biz biliyoruz ki inandığımız şey doğrudur, yenidir, ileridir. Öyleyse; eskiyi, geriyi, işe yaramazı mutlaka yeneceğiz demektir. Çünkü ilerlemenin başka çaresi yoktur. Yaşamak kanunu budur”.

Büyük önderimiz, Türk insanının aydınlanmasını, inanılmaz bir mücadele, sarsılmaz bir inanç ve yurt sevgisiyle başarmıştı. Ama bizler Cumhuriyet idealini koruyamadık. Halen de suskunuz, sadece izliyoruz.

GÜLSEVEN GÜVEN YAŞER

ÇAĞDAŞ EĞİTİM VAKFI KURUCU BAŞKANI



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları