Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
AYM Kararlarının Bağlayıcılığı - Prof. Hikmet Sami TÜRK
20.5.2016
tarih ve 6718 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun’la Anayasa’ya eklenen geçici 20. madde şöyledir:
“Bu
maddenin Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edildiği tarihte [20.5.2016];
soruşturmaya veya soruşturma ya da kovuşturma izni vermeye yetkili mercilerden,
Cumhuriyet başsavcılıklarından ve mahkemelerden; Adalet Bakanlığına,
Başbakanlığa, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına veya Anayasa ve Adalet
Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Başkanlığına intikal etmiş
yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyaları bulunan
milletvekilleri hakkında, bu dosyalar bakımından, Anayasanın 83 üncü maddesinin
ikinci fıkrasının birinci cümlesi uygulanmaz "(f. I)
83. maddenin II. fıkrasının 1. cümlesi
şöyledir:
“Seçimden
önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin
kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz.”
YASAMA DOKUNULMAZLIĞI
Uygulanmayacağı
öngörülen bu cümle ile milletvekillerine halkı temsil görevlerini engellenmeden
yapabilmeleri için bu görev süresince –83. maddenin kenar başlığında kullanılan
terimle– “Yasama dokunulmazlığı” olarak adlandırılan bir koruma sağlanmıştır.
6718
sayılı Kanun’la Anayasa’ya eklenen geçici 20. madde ise, Meclis’in her
milletvekili için ayrı ayrı dokunulmazlığın kaldırılması kararı vermesine gerek
bırakmayan bir toplu yasama dokunulmazlıklarını kaldırma işlemi niteliğin-deydi.
Yapılan değişiklik, Anayasa’nın 2 ve 4. maddeleri uyarınca Türkiye Cumhuriyeti’nin
“değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez” nitelikleri arasında yer
alan “insan haklarına saygılı, … demokratik, … hukuk devleti” ilkelerine aykırı idi.
Geçici
20. maddenin ilk mağdurları, HDP Eş Başkanı Selâhattin
Demirtaş ve 11 HDP milletvekili oldu. CHP İstanbul milletvekili ve Hürriyet
Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Kadri
Enis Berberoğlu ise, MİT TIR’larının 1 Ocak 2014’te Hatay’da, 19 Ocak 2014’te
Adana’da silâh yüklü oldukları iddiasıyla durdurulması ve aranması ile ilgili
görüntülerin yayımlanmasına ilişkin davada “Gizli kalması gereken bilgileri
açıklama” suçunu işlediği gerekçesiyle Türk Ceza Kanunu’nun 330. maddesinin 1.
fıkrası gereğince İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından önce müebbet hapis cezasına çarptırıldı;
sonra bu ceza, aynı Kanun’un 62. maddesi uyarınca yargılama sürecindeki
davranışları nedeniyle takdirî olarak 25 yıl hapis cezasına indirildi ve aynı
gün infazına başlanarak tutuklandı(1).
İstinaf aşamasında ise
nitelik değişikliğiyle Türk Ceza Kanunu’nun 329. maddesinin 1. fıkrasına göre
“Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama”
suçunun işlendiği kabul edilerek, verilen ceza
5 yıl 10 ay hapse çevrildi(2).
İLK BİREYSEL BAŞVURU HAKKINDA AYM KARARI
Bunun
üzerine İstanbul Milletvekili Berberoğlu,
Anayasa’nın 148. maddesinin III-V.
fıkraları uyarınca “Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve
özgürlüklerden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin
kamu gücü tarafından ihlâl edildiği iddiasıyla”
Anayasa Mahkemesi’ne “bireysel başvuru”
hükümleri çerçevesinde başvuruda bulundu. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne
[1.] Ek Protokol’ün 3. maddesi “Serbest
seçim hakkı” ile ilgilidir.
Fakat Anayasa Mahkemesi İkinci Bölümü
tarafından verilen 18.7.2018 tarihli Kararın
gerekçeleri arasında Başvurucunun “hakkındaki mahkûmiyet hükmünü temyiz”
ettiği, davanın “bireysel başvurunun incelendiği tarih itibariyle temyiz
incelemesi için gönderildiği Yargıtay’da
derdest” olduğu; Başvurucunun “bireysel başvuruda bulunduktan sonra 24/6/2018
tarihinde yapılan genel seçimde de CHP’den İstanbul milletvekili” seçildiği
belirtildikten sonra şu sonuca varılmıştır:
“ 1.
Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlâl edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2.
Seçilme hakkının ihlâl edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
… 18/7/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar
verildi”(3).
YENİDEN SEÇİLEN BERBEROĞLU’NUN
MİLLETVEKİLLİĞİNİN DÜŞÜRÜLMESİ
Tutuklu
olmasına karşın Berberoğlu, 24
Haziran 2018 milletvekili genel seçimlerinde yeniden CHP İstanbul milletvekili
seçildi; ancak uzunca bir süre tahliye edilmedi. Oysa Anayasa’nın 83. maddesinin
IV. fıkrasında “Tekrar seçilen
milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma, Meclisin yeniden
dokunulmazlığını kaldırmasına bağlıdır.” hükmü yer almaktadır. Dolayısıyla 20.5.2016 tarih ve 6718 sayılı Kanun’la
Anayasa’ya eklenen geçici 20. madde ile yapılan toplu yasama
dokunulmazlıklarını kaldırma işlemi Berberoğlu
bakımından geçerliğini kaybetmişti. Tutukluluğunun devamı, 83. maddenin IV.
fıkrasına aykırı idi(4).
Yargıtay
16. Ceza Dairesi ise, 19/7/2018 tarihli Kararıyla Berberoğlu’nun tekrar seçilmesi nedeniyle yeniden dokunulmazlık
kazandığı için yargılamanın durdurulması ve tutukluluğunun kaldırılması
istemiyle yaptığı başvuruyu reddetmekle birlikte; 20/9/2018 tarihli Kararıyla
mahkûmiyet kararını onarken verilen cezanın
infazının Anayasa’nın 83. maddesinin III. fıkrası uyarınca milletvekilliği
sıfatı sona erinceye kadar ertelenmesini
kabul etti(5).
Yeniden milletvekilliği görevine devam etmek
için Meclis’e dönen Berberoğlu’nun sevinci fazla sürmedi. TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un 4 Haziran 2020 günkü birleşimde kesinleşen mahkûmiyet kararını Genel Kurulda
okutmasıyla Anayasa’nın 84. maddesinin II. fıkrası gereğince milletvekilliği
düştü.
İKİNCİ BİREYSEL BAŞVURU HAKKINDA AYM KARARI
Oysa
Berberoğlu’nun ikinci bireysel başvurusu
Anayasa Mahkemesi’nin gündemindeydi. Bu başvuru hakkında Anayasa Mahkemesi
Genel Kurulu’nca 17/9/2020 tarihinde verilen ve 9/10/2020 tarih ve 31269 sayılı
Resmî Gazete’de gerekçesiyle birlikte yayımlanan Kararın “Hüküm” fıkrası
şöyledir:
“
…
B.
1. Anayasa’nın 67. maddesinde güvence altına alınan seçilme ve siyasî
faaliyette bulunma hakkının İHLÂL EDİLDİĞİNE,
2.
Anayasa’nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının
İHLÂL EDİLDİĞİNE, …
D.
Kararın bir örneğinin ihlâlin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden
yargılama yapılmak üzere, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine … GÖNDERİLMESİNE,
…
17/9/2020
tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.”
İSTANBUL 14. AĞIR CEZA MAHKEMESİ’NİN
KARARI
Berberoğlu hakkındaki ilk
kararı veren İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi ise, “Anayasa Mahkemesi’nin milletvekilliği
düşürülen Enis Berberoğlu hakkında verdiği kararın yerindelik denetimi
kapsamında kaldığı” ve kendi yetki alanı içinde verdiği karara müdahale
niteliği taşıdığı gerekçesiyle yeniden
yargılamaya yer olmadığına “itiraz yolu
açık olmak üzere” karar verdi(6).
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ
İstanbul
14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Anayasa Mahkemesi Kararına uymama gerekçesi olarak
gösterdiği 30.3.2011 tarih ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve
Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin 1. fıkrası, bir temel hak
ve özgürlüğün kamu gücü tarafından ihlâlinin idarî bir işlemle gerçekleşmesi
durumunda uygulanacak hükümdür. Oysa olayda Berberoğlu’nun
seçilme ve siyasî faaliyette bulunma hakkı, idarî işlemle değil, mahkeme kararı
ile ihlâl edilmiştir. Bu konudaki hüküm,
50. maddenin 2. fıkrasında yer almaktadır. Bu fıkra şöyledir:
“Tespit
edilen ihlâl bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlâli ve sonuçlarını
ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye
gönderilir. … Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin
ihlâl kararında açıkladığı ihlâli ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya
üzerinden karar verir.”
Anayasa
Mahkemesi’nin bu fıkraya uygun olarak Kararın bir örneğini gönderdiği 14. Ağır
Ceza Mahkemesi yeniden yargılama yapmakla yükümlüydü. Kaldı ki Anayasa’nın 153.
maddesinin son fıkrası da bunu gerektirmektedir. Bu fıkra şöyledir:
“Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede
hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını,
gerçek ve tüzel kişileri bağlar.”
Anayasa
Mahkemesi’nin 17/9/2020 tarihli Bireysel Başvuru Kararı doğrultu-sunda yeniden
yargılama yapılması 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin son kararına karşı Ceza Muhakemesi
Kanunu’nun öngördüğü kanun yollarına (itiraz, istinaf ve temyiz) gereken yere
kadar başvurmak gerekir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi
veya düşmesi şeklindeki bir hüküm, Berberoğlu’na
gazetecilik dönemindeki bir olay dolayısıyla verilen haksız cezayı kaldırabilir
ve yapılan haksızlığı düzeltebilir. Bu, insan haklarına saygılı, demokratik
hukuk devletinin gereğidir.
PROF. HİKMET SAMİ TÜRK
ESKİ ADALET BAKANI
________________________
DİPÇE
(1)
Bu konuda daha geniş açıklamalar için bk. Hikmet Sami Türk, Temel Yasa Anayasa,
Ankara 2019 (Yetkin Yayınları), s. 383-389 “Basın Özgürlüğü ve Yasama
Dokunulmazlığı”.
(2)
Bu konuda bk. Sedat
Ergin, “AYM’nin Berberoğlu hakkındaki gerekçeli kararı ne anlama geliyor?”,
Hürriyet, 13.9.2020, s. 10.
(3)
Bu Kararın metni için bk. T. C. Resmî Gazete,
2/8/2018, S. 30497; Bireysel Başvuru Seçme Kararlar 2018/1, Ankara 2019 (Anayasa Mahkemesi Yayınları), s.
683-702.
(4)
Bu konuda bk. Türk,
age, s. 390 vd “Tekrar Seçilen Milletvekilinin Dokunulmazlığı”.
(5)
Bu konuda bk. Ergin,
agm.
(6)
Bu konudaki haber için bk. Milliyet, 14.10.2020, s.
14 “Berberoğlu’nun yeniden yargılanma talebine ret”.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- 9 sayfalık not bırakmışlar
- İki ünlü markanın balları sahte çıktı!
- 'Üs bölgesi' kamera görüntüleri ortaya çıktı
- Atatürk 'sticker'ına basan kişiyi uçarak dövdü
- 'Sessiz katil' konusunda önemli uyarılar
- Yazarımız Meydan'dan, Acemoğlu'na 'Atatürk' yanıtı
- İzmir’de 13 yaşındaki çocuk AIDS nedeniyle öldü
- Mansur Yavaş'tan ilk açıklama!
- 'Alnı secdeye düşenlerin iktidarında...'
- Bahçeli'nin videosu neye işaret ediyor?