CHP, emperyalizmi dize getiren Milli Mücadele’den doğdu, kan deryasında boy atan gül gibi. AKP, hakkında yazılanlarda belgeleriyle ortaya konulduğu gibi, dış destekle kuruldu. Kurtuluş Savaşı’ndan doğan Cumhuriyetin, emperyalizmin Osmanlı’yı sonlandıran tuzaklarına düşmeyecek sağlam temeller üzerinde yükselmesinden rahatsız ve Atatürk’e bu nedenle tepkili olan Batı, AKP’nin Osmanlıcı ve rövanşist olmasından da umutlanarak Cumhuriyet Türkiyesi’ni de Osmanlı gibi kontrol edilebilir bir yörüngeye çekmeyi planlamıştır. Atatürk, Cumhuriyet ve devrimlerle sorunlu olan iktidar, bu plana dünden teşne. Dolayısıyla Türkiye, AKP’nin tuzağına düşmesiyle, Ata’nın Gençliğe Hitabesi’nde söylediği “iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini müstevlilerin (emperyalizmin) siyasi emelleriyle tevhit edebilirler” durumunu yaşıyor.

AKP’DEKİ CHP ÖNYARGISININ KAYNAĞI

CHP’nin Kurtuluş Savaşı ile olan göbek bağının iktidarın derin husumetini çekmesi, Osmanlı’nın tasfiyesiyle ilişkilidir. CHP’ye beslenen kinin bir başka nedeni de Atatürk’ün tüm sabitlerini (inanç ve ibadetleri) koruduğu İslam’da aklı inançtan, bilimi dinden bağımsızlaştırarak hem aşkla bağlı olduğu milletine aydınlık ufuklar açması hem de uygarlığın ayak bağı din ve tarikat esnafının önünü laik devletle kesmiş olmasıdır. Cumhuriyet devrimlerini hedefe koyarak şeri devlet yolundaki engelleri aşmayı amaçlaması, dış politikada pahalıya patlayan Mursi fedailiği ve İstanbul’da Erdoğan’la gizlice buluştuğu ileri sürülen Seyyid Kutub öğrencisi Gannuşi sevgisi, başka pek çok ipucu yanında, AKP’nin gizli bir “İhvan hareketi” olduğunu gösterir.

İHVAN-I MÜSLİMİN

Bu örgütün adı “Müslüman Kardeşler” olsa da Hz. Peygamber döneminden bugüne, “kardeşlik” bir yana, İslam toplumları hep birbirini boğazlamıştır. O nedenle, Müslümanların bir halife etrafında tek devlete dönüşebileceğine inanmak hayalden de öte serap ve deliliktir. İhvan’ın kurucusu Hasan El Benna “İslam’ın külli nizam” olduğunu anlatırken “yaşayışımızın rengini oradan almasını” savunması, Erdoğan’ın, “İslam’ın güncellenmesi gerektiğine” ilişkin çıkışından tarikatların homurdanması üzerine çark ederek “İslam bize değil, biz İslam’a uyacağız” sözleri ile uyumludur. El Benna, Atatürk’ü “Türkiye’de İslam’ı yıkan insan” olarak itham eder. Bizim siyasi İslamcılardaki Atatürk saplantısının kaynağı El Benna’nın bu koyu cehaletidir. İhvan ideoloğu Seyyid Kutub “yaşamın bütün alanlarına dini egemen kılmayanları cahiliye toplumu, devlet adamlarını da kâfir” olarak niteler. Hz. Peygamber’in bile yetkisiz olduğu “Müslüman’ı kâfir ilan etme”de, İhvan çok hızlı!

İHVAN’IN TÜRKİYE YANSIMALARI

Tilkinin, tavuk çiftliğine bekçi yapılması ile Cumhuriyet’in, kişilikleri İhvan iklimi ve tarikatların küflü labirentlerinde şekillenenlerin kucağına bırakılması eş değerdedir. Bunlar, devleti bilimin yol göstericiliğinde ipek dantel gibi örüp örgütleyen Atatürk’ü ve onu hatırlatan tüm simgeleri hedef aldılar. AOÇ dahil, Ata’yı akla getiren, maddi ve manevi mirasların tümüne saldırıldı. Ankara’da Esenboğa’dan Çankaya Köşkü’ne uzanan protokol yolunu bile Söğütözü üzerinden Saray’a bağlayanların “Ey ABD, ey AB” diklenmeleri sabun köpüğü gibi söndü. “PYD/YPG’nin yok edileceğini” gözlerimizi yaşartırcasına haykırışının üzerine ABD’nin “Mal varlığını araştırırım ha!” tehdidinden sonra kalın bir Türkmen şalı örtüldü. 

Şimdilerde Erdoğan ve partisi, yağmalanan Hazine’nin, yıkmaya çalıştıkları devletin hesabını vermeyi biraz daha ertelemek, ballı börekli devlet sofrasından kalkmamak için ABD dahil Batı’dan para ve siyasi destek sağlama karşılığında “Dile benden ne dilersen” durağındadır. Kendi çocuklarına askerlik yaptırmazken yoksul çocuğu Mehmetçiğin mübarek kanını Afgan çöllerinde vampir Taliban’ın içimine gönüllü sunmak, teslimiyetin somuta dönüşmesidir. Dindarsanız İslam’a, milliyseniz devlete bu sınırsız kötülükleri nasıl yaptınız? “Allah, peygamber” diyerek aldattığınız saf kitleleri sınırsız yoksulluğun cehennem çukuruna nasıl attınız?

GANİ AŞIK

ESKİ CHP KAYSERİ MİLLETVEKİLİ / MÜFTÜ