Olaylar Ve Görüşler

Atatürkçü ve Devrimci İlhan Selçuk! - Prof. Dr. Coşkun ÖZDEMİR

21 Haziran 2021 Pazartesi

İlhan Selçuku 21 Haziran 2010da kaybettik. Kaybı, Türkiye Cumhuriyetinin, Cumhuriyetçilerin, emekçilerin, sosyalistlerin, devrimcilerin büyük kaybıdır. Selçuk, 27 Mayıs 1960’ı izleyen süreçte, Türkiyenin solla tanıştığı, Nâzım Hikmeti vatan şairi olarak tanıdığı, Yön dergisini okuduğu, Mümtaz Soysal’ın, Çetin Altan’ın, Doğan Avcıoğlunun, İlhami Soysal’ın yazılarını tartıştığı günlerde tanındı. Zamanla sol akımlar güçlendi, çeşitlendi. 68liler ortaya çıktı. Coşkuluydular. Bizim tıbbiye öğrencileri, Tek yol devrim” diye koridorları inletirlerdi. Ama bu genç sosyalistlerin bir bölümü Atatürk’ü benimsemiyorlardı. Genç solcularımız, Cumhuriyet devrimleriyle yetinmiyorlardı. Yoksunluklar içindeki toplumda, proleter devrim beklentisi içindeydiler. Zamanla bunlara neo-liberaller, ikinci cumhuriyetçiler de katıldılar. Genç tıbbiyelilerin, Hocam hem sosyalistim hem Atatürkçüyüm diyorsunuz. İkisi bir arada olur mu?” şeklindeki sorularına muhatap olmuşumdur. 

Bu soruların en somut ve canlı yanıtı İlhan Selçuktu. O en sağlam Atatürkçü, en tutarlı ve bilinçli sosyalist aydındı. Cumhuriyetin, yönettiği gazeteyle birlikte en kararlı savunucusu ve yılmaz, yıkılmaz bekçisiydi. Sonra sol düşünce askeri darbelerden ağır yara aldı. İlhan Selçuk tutuklandı. En zor koşullarda hiçbir yılgınlık göstermedi. Selçukla birlikte sevdiğimiz, övdüğümüz, umut bağladığımız, yazılarından emeği ve emperyalizmi en iyi şekilde öğrendiğimiz Çetin Altan ise ne yazık ki şaşılası bir şekilde döndü. Altan, Selçukun eski ve yakın bir arkadaşıydı. Aleyhinde tek kelime yazmadı. O denli vefalı, zarif bir dosttu. Çetin Altan öldüğünde (2015), Cumhuriyet gazetesi, büyük bir saygıyla haberleştirmişti onu.

İLHAN SELÇUKUN BİLGELİĞİ

İlhan Selçuk için kitaplar yazılabilir. Miyase İlknurun onu anlatan güzel bir kitabı var. Selçukun şu yönü çok önemlidir. Ünlü kişiler, genelde, bilinçli veya bilinçsiz, üstünlüklerini kullanırlar. Örneği çoktur. Selçuk tevazudan hiç vazgeçmedi. Ününü, üstünlük göstergesi olarak kullanmadı. Halkçı, toplumcu, devrimci, Cumhuriyetçi, aydınlanmacı, Atatürkçü çizgisinden hiç ödün vermedi. O nedenle geniş halk kitleleri tarafından hep sevildi, saygı gördü. Aydınlanma bilgesi olarak tarihimizdeki yerini aldı.


PROF. DR. COŞKUN ÖZDEMİR



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları