Olaylar Ve Görüşler

Anayasa ile barışık olmak - AV. UĞUR GÜNER

23 Eylül 2024 Pazartesi

Anayasa değişikliği tartışmalarının artarak sürdüğü son dönemde iki önemli gelişme yaşandı. Bunlar; bir parti liderinin anayasanın dördüncü maddesinin değiştirilmesi ile ilgili yaptığı açıklamalar ile Harp Okulu mezuniyet töreninde yaşananlardı.

Anayasanın dördüncü maddesinde, ilk üç maddede belirtilen Cumhuriyetin; insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti niteliğinin, resmi dilinin, bayrağının, ulusal marşının ve başkentinin değiştirilemeyeceği ve bunun teklif dahi edilemeyeceği belirtilmektedir.

Anayasanın dördüncü maddesi; Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkelerini, temel niteliklerini, değerlerini, bağımsız ve bölünmez bütünlüğünü koruyan en temel güvenceyi teşkil etmektedir. Bu güvenceyi hedef almak da tam olarak ülkemizin bu değerlerini hedef almak anlamını taşımaktadır. İfade edilmelidir ki bu gibi düşünceler ve cereyanlar ancak ve ancak gericiliğe ve bölücülüğe hizmet edebilecektir.

HUKUKA SAYGI

Harp Okulu mezuniyet töreninde okul birincisi teğmenin öncülüğünde edilen yemin de bu gelişme ile birlikte daha büyük önem taşımaktadır. Hemen en başta belirtmek gerekir ki söz konusu yemin metninde anayasaya, kanunlara aykırı veya suç teşkil edebilecek hiçbir ifade yer almamaktadır.

Yeni mezun olan genç teğmenlerin “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” ifadesini kullandıktan sonra laik ve demokratik Cumhuriyeti korumak üzere ant içmeleri bir övünç kaynağı olmalıyken hedef gösterilmeleri de yine belli kesimler tarafından yürütülen çalışmaların neticesi olarak ortaya çıktı. Oysaki anayasanın başlangıç bölümünde, anayasanın; “...Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda...” uygulanacağı belirtilmektedir. Anayasanın; onun anlayışı, inkılap ve ilkeleri doğrultusunda uygulanacağı halde, laik ve demokratik Cumhuriyeti korumak için “Mustafa Kemal’in askeri” olmak suç mudur? Bu, toplumsal rollerimiz kapsamında hepimizin görevi değil midir?

Anayasanın değiştirilmesinin konuşulduğu bu dönemde, yaşanan bu iki olay tesadüf olarak kabul edilmemelidir. Anayasanın uygulanmasının zaman zaman askıya alındığı, öngördüğü temel hak ve özgürlüklerin alabildiğine kısıtlandığı, halkın ve rejimin teminatı olan en temel yasalara aykırı davranışların sergilendiği Türkiye, demokratik hukuk devleti çizgisine bir an önce dönmelidir. Cumhuriyetin temel değerlerine ve hukuka saygı ile hukukun üstünlüğü, bu dönüşün olmazsa olmazıdır. Bu nedenle, anayasayı değiştirmeden önce, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkeleriyle, en temel değerleriyle ve kısaca anayasanın ruhu ile barışmamız gerekmez mi?

AV. UĞUR GÜNER



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları