Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
AKP Sonrasını Düşünmek - Kaan EROĞUZ
Eskinin öldüğü yeninin ise doğum sancıları çektiği bir süreçten geçiyoruz. Dünyanın birçok ülkesi gibi Türkiye de bu geçiş döneminin sancılarıyla boğuşuyor. Temel olarak otoriter sağ popülist iktidarlarla demokratik muhalefet arasında yaşanan güç mücadelesi bu geçiş sürecinin temel cepheleşmeleri olarak okunabilir. Sürecin sonunda kimin kazanacağı ise tarihin “müdahale edilemez” seyri içinde değil bizzat bu siyasal aktörlerin vereceği güç mücadelesiyle belirlenecek.
Türkiye özelinde baktığımızda, demokratik muhalefetin bu mücadele içerisinde önemli kazanımlar elde ettiğini ve devlet aygıtlarını muhalefete karşı seferber etmesine rağmen AKP iktidarının siyaset üretebilme kabiliyetini önemli ölçüde kaybettiğini görebilmek mümkün. Nitekim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde Sazlıdere Köprüsü’nün temel atma töreninde muhalefete yönelik yaptığı “Bu parayı sizden söke söke alırlar” açıklaması, iktidar blokunun bilinçaltında da kendilerinden sonrasına dair tasavvurlarda bulunmaya başladıklarını açığa vuran bir açıklama olarak yorumlanabilir.(1)
İktidar blokundan gelen itiraf niteliğindeki açıklamaların ötesinde çöküş kendisini matematiksel olarak da gösteriyor. Son dönemlerde iktidara yakın araştırma şirketlerinin yaptığı seçim anketleri dahi AKP ve Cumhur İttifakı’nın gün geçtikçe kan kaybettiğini gözler önüne seriyor.(2) Dolayısıyla AKP sonrasını “düşlemenin” ötesinde yakın dönemde gerçekleştirilebilir somut bir gerçeklik olarak “düşünmenin” gerektiği bir dönemden geçiyoruz.
BASİT BİR DEĞİŞİM DEĞİL
Tabii Türkiye’nin yakın geleceğinde olasılığı kuvvetlenen bu iktidar değişikliği, demokratik cumhuriyet rejimi bağlamında baktığımızda basit bir siyasal iktidar değişiminin ötesinde anlamlar taşıyor. Özellikle 2017 Referandumu sonrası Türkiye’de inşa edilen saray rejiminin tasfiye edilip “yeniden” ancak “eskisinden daha kuvvetli” bir demokratik parlementer rejime geçişin sağlanması noktasında mevcut iktidarın düşürülmesi önemli ancak tek başına yetersiz bir eşik olarak ifade edilmeli.
Bu noktada her ne kadar altı tam olarak doldurulamasa da muhalefet blokunun “kuvvetlendirilmiş parlementer sisteme geçiş” vurgusu oldukça önemli. Şahsi ve keyfi yönetime dayalı saray rejimine karşı muhalefetin “kuvvetlendirilmiş parlementer sitemi” inşa edebilmesi noktasında ise özellikle ülke gençliğine ve kadınlara somut ve uygulanabilir bir siyasal gelecek vaat etmesi gerekiyor. Siyasal ve sosyal alanları saray rejimi tarafından gün geçtikçe daraltılan gençler ve kadınlar, bugün muhalefetin potansiyel oy depolarını ve en önemli toplumsal tabanlarını oluşturuyor.
SİYASAL İSLAMCILIK GENÇLERDE TERS TEPTİ
Ülke gençliğinin ve kadınların günümüzde siyasal özne olma özelliklerini besleyen bir diğer özelliği ise AKP iktidarının Cumhuriyet değerlerini yoğun tahribatına rağmen bu değerlerin önemini kavramış, toplumun en radikal kesimlerini oluşturmaları. Milli bayramların kutlanmasının yasaklanmasından “dindar gençlik” yetiştirme projesine uzanan ideolojik temelli saldırılara rağmen ülke gençliği, Kemalist devrimin kazanımlarına sahip çıkma ve Cumhuriyet değerlerinin korunup geliştirilmesi noktasında toplumun diğer kesimlerine kıyasla daha bilinçli bir tavır alıyor.
Metropol Araştırma Şirketi’nin geçtiğimiz günlerde yayımladığı raporunda, 2018 yılında oy kullanamayan gençlerin çoğunluğunun kendisini Kemalist/Atatürkçü olarak tanımlaması, AKP eliyle ülke gençliğine yönelik yürütülen siyasal İslamcı projenin ters teptiğinin ispatı olarak okunabilir.(3)
SONRAKİ ADIMI KONUŞMALI
Böylesi bir tabloda ülkenin yarınları olan ülke gençliği, AKP iktidarına karşı verilen mücadeleyi, AKP sonrası döneminin daha demokratik, daha adil ve daha yaşınılabilir bir Türkiye mücadelesinin ayrılmaz bir parçası olarak görüyor. Bu ise 1923 kazanımlarının inkârı ve yok sayılmasıyla değil, Cumhuriyet devriminin milli demokratik birikiminin sahiplenilmesi ve “güçlendirilmiş bir parlementer sistem” doğrultusunda geliştirilmesiyle mümkün. Bu doğrultuda artık mevcut rejimin çöküşünün ötesinde, AKP sonrası dönemi konuşmaya başlamalı.
KAAN EROĞUZ
(3) Metropol Araştırma Şirketi sahibi Özer Sencar’ın ilgili paylaşımı için bkz. https://twitter.com/ozersencar1/status/141211685 3170843651?s=20
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Bahçeli ile görüşmesini anlattı
- Soylu'dan 'Özür dileriz' çıkışı
- AKP'li başkandan 'torpil' savunması
- 2 çocuk vurulmuş halde ölü bulundu!
- İhraç talebi ile disipline sevk iddiası!
- İşte Enes Güran'ın kolundaki ısırık izinin fotoğrafı
- 'Bundan 25 gün önce de...'
- 'Erdoğan' zirvesi sonrası MHP'den bir paylaşım daha!
- CHP'den 'İmamoğlu' çağrısı
- Çok konuşulacak 'Kabine değişikliği' kulisi