Olaylar Ve Görüşler

Afganistan’da neler oluyor? - Doç. Dr. Ersoy SOYDAN

22 Ağustos 2021 Pazar

ABD’nin 11 Eylül 2001’de, uçakların İkiz Kuleler’e saldırısıyla başlayan Afganistan macerası, işgalin sonunda, Afganistan’dan kaçmak isteyen insanların uçaklardan düşerek ölmesiyle son buldu. Taliban, Afganistan’da yönetimi devraldı. Penşir Vadisi dışında Afganistan tümüyle Taliban’ın kontrolüne girdi. Yerel kaynaklar ordunun diren(e) memesinin en önemli nedeninin “açlık” olduğunu iddia ediyor. Taliban’ın içinde akrabası olan askerlerin savaşmadıkları, Taliban’a katıldıkları da söyleniyor. 300 bin kişilik ordu Kâbil yönetimi tarafından yalnız ve iaşesiz bırakılınca, askerlerin ve komutanların Taliban’a teslim olduğu öne sürülüyor. Yerel kaynaklar, büyük umutlar bağlanan Mareşal Raşid Dostum’un oğlunun, 48 saat aç-susuz bekleyen askerleri ziyaretinde destek getirmeyip, selfie çekip gittiğini anlatıyor. Taliban’ın zaferinde, Pakistan’ın sağladığı desteğin büyük rol oynadığı da belirtiliyor. 

40 milyon nüfuslu ülkede, halkın yarısını, Pakistan’ın yerli halkı Urdularla kardeş halk olan Peştunlar oluşturuyor. Ülkenin yönetimi (bütün cumhurbaşkanları Peştundu) ve ekonomik güç Peştunların elinde. Peştunlar sayesinde, Pakistan’ın Afganistan üzerindeki etkisi de artıyor. Devrik hükümet yanlıları, bir aydır sosyal medyada Pakistan karşıtı kampanya yürütüyorlardı. Pakistan Başbakanı İmran Han (o da Peştun), Taliban’ın iktidara gelişini memnuniyetle karşıladı, yaşananları köleliğin zincirlerini kırması olarak gördüklerini belirtti. 

İTHALAT ETKİSİ

1994’te Molla Ömer tarafından kurulan, 2002’de kırsala çekilerek gerilla savaşı yürüten Taliban’ın en büyük destekçisinin Pakistan istihbaratı olduğu biliniyor. Görüştüğümüz yerel kaynaklar, “Afganistan’da savaş ne zaman biter” sorusuna, “Pakistan ne zaman isterse” cevabını veriyor. Taliban, ABD askerlerini öldürmeye başlayınca, Pakistan’la ABD’nin arasının açıldığını, Pakistan’ın Çin’le yakınlaştığını söylüyorlar. Son gelişmeleri, Çin’in Afganistan’ı nüfuz alanına katması şeklinde de değerlendirmek olanaklı. Çin, Taliban’ı ilk tanıyan ülkelerden oldu. Çin ve Pakistan, Afganistan’ın İran’dan sonra en çok ithalat yaptığı iki ülke.

ÇAĞDIŞI VERİLER

Taliban, Afganistan’da geniş halk desteğine sahip. Bunun en önemli nedeni, devrik hükümetin yolsuzlukları ve sosyolojik yapı. İki ay önce görüştüğüm Taliban karşıtı bir Afgan genç şöyle demişti: “Taliban kötü, ancak iyi tarafı, hırsızlığa izin vermemesi.” ABD işgali döneminde görev yapan hükümetler, azgelişmiş ülkelerin kronik hastalığı olan yolsuzluğa ve rüşvete gırtlağına kadar batmıştı. Hatta gelen uluslararası yardımları da çalmıştı. Eski cumhurbaşkanı Eşref Gani demilyonlarca dolarla kaçtı. 

Öte yandan ABD; 11 Eylül saldırısından sonra işgal ettiği Afganistan’da korunaklı karakollarından ve üslerinden neredeyse hiç çıkmadı. Bir trilyon doları güvenliğe harcadı. Ülkenin eğitimini, ekonomisini iyileştirmedi. Tersine madenlerini yağmaladı, tarihi eserleri ABD’ye kaçırdı. İnsana yatırım yapmadı. ABD askerleri, “ilkel ve terörist” olarak gördükleri sivillere dönük katliamlar yaptı. Yerel kaynaklar, Afganistan’da NATO kapsamında görev yapan Türk askerinin ise çok sevildiğini, Taliban’ın da asla Türk askeriyle çatışmaya girmediğini belirtiyor. 

Afganistan’ın toplumsal yapısı da Taliban’ın ciddi direnişle karşılaşmadan ilerlemesinin başlıca nedenlerden biri. Taliban’ı destekleyenlerle devrik hükümet yanlıları arasında derin düşünce ayrılıkları bulunmuyor. Üstelik Afganistan’da ikili eğitim sistemi vardı. Öğrenciler sabah devlet okullarına, öğleden sonra medreselere devam ediyordu. Medreselerde görev yapan ve Afganistan’ın kanaat önderleri olarak kabul edilen imamların tamamının Taliban yanlısı oldukları ve Pakistan medreselerinde eğitim gördükleri belirtiliyor. Afganistan’da yaklaşık kırk yıldır laik eğitim verilmiyor. Bu durum, Taliban’ın halk üzerindeki etkinliğini artırıyor. Afganistan’da okuma yazma oranı kadınlar arasında yalnızca yüzde 1, erkekler arasında yüzde 18. 

TALİBAN 2.0

“Kâfir ABD’ye karşı savaşıyoruz, ABD askerleri ülkeden çıkarsa barış anlaşması yapacağız” propagandasıyla hızla ilerleyen Taliban, adeta elini kolunu sallayarak Penşir dışındaki bütün vilayetleri ele geçirdi. Yeni bir imajla dünya kamuoyunun karşısına çıktı; buna Taliban 2.0 diyebiliriz. Ilımlı mesajlar verdi, genel af ilan etti, can ve mal güvenliğiyle ilgili garantiler verdi, isteyenin gitmesine izin vermekle beraber vatandaşların Afganistan’ı terk etmemesi için bildiriler yayımladı, hatta ülkedeki valilerin farklı milliyetlerden olacağını açıkladı. Samimi olup, olmadıklarını zaman gösterecek. Zira geçmişte de ılımlı görüntü sergileyerek yönetime gelmiş, daha sonra çok katı kurallar uygulamaya başlamış, gündelik yaşamı kâbusa çevirmişlerdi. 

Yerel kaynaklar Kâbil’de durumun sakin olduğunu belirtiyor. Gündelik yaşamın normale döndüğünü, özel televizyonların Taliban’ın yöneticilerini konuk alarak yayınlarını sürdürdüğünü, havalimanı dışında bir yerde hareketlilik olmadığını, hırsızların ve yağmacıların siyaha boyanıp pazaryerlerinde dolaştırılarak cezalandırıldığını bildiriyorlar. Lunaparklardaki çarpışan arabalardan, trombolinden ve kondisyon aletlerinden eğlenceli videolar paylaşan Taliban’ın ülkeyi ele geçirmeden önce hazırlıklarını tamamladığı anlaşılıyor. Örneğin Şibirgan’da yayın yapan 15 yerel radyo ve televizyon, Taliban vilayeti ele geçirmeden bir ay kadar önce kapandı. Yerel kaynaklar, Taliban’ın tehditleri sonucu yayınların durdurulduğunu belirtiyor.    

İNSAN HAKLARINA ZORLANMALI

Taliban’a karşı olan Afganların en önemli itiraz noktası “kadın hakları” konusu. Geçmişte kadınların çalışması, kız çocuklarının okula gitmesi, eğitim alması bütünüyle yasaklanmış, yüzü görünen kadınlar kırbaçlanmıştı. Taliban güncellenmiş yeni imajıyla kadın haklarına “şeriata” uygun olması kaydıyla saygı göstereceğini belirtiyor. Hatta özel kanallarda yayına katılan Taliban yetkilileri, sunucuların kadın olmasını özellikle istemiş ki bu daha önce görülmüş şey değil. Ancak aynı Taliban, aylar önce 15 yaşını bitirmiş tüm kızların ve dul kadınların listesini istemiş, bu listeye giren kadınların derhal evlendirilmesi gerektiğini bildirmişti.  

Herat kentinden, kadınların üniversiteye alınmadıkları yönünde haberler geliyor. Kâbil’de Taliban’a karşı ilk sokağa çıkanlar kadınlar oldu. Afgan kadınlar büyük mücadeleler sonucu elde ettikleri okula gitme, sokağa yalnız ve burkasız çıkabilme gibi basit kazanımların dahi ellerinden alınacağını düşünüyor. Dünya kamuoyunun Afganistan halkını Taliban’ın insafına bırakmaması gerekiyor. Başta BM olmak üzere uluslararası örgütlerin Taliban’ı çağdaş dünyanın kurallarına ve insan haklarına uymaya zorlaması da şart.

DOÇ. DR. ERSOY SOYDAN

KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları