Olaylar Ve Görüşler

Afganistan ve yok ediciler - A. Celal BİNZET

02 Ekim 2021 Cumartesi

Yaratıcı düşünce ile donmuş kalıplar arasında bin yıllardan beri süregelen çatışma vardır. Birincisi uygarlık yolunda ne denli ilerlemeyi hedeflerse öteki geçmişin ölü söylemlerinde debelenir. Bu anlamda sanatı bir çeşit turnusol kâğıdı gibi görmemizde sakınca yok. Kişi ya da toplulukların asıl rengini bir güzel açığa çıkarır. Günümüzde toplumumuzun içine yuvarlandığı politik karmaşaları anlayabilmenin en kestirme yolunu sanata karşı duruşlarında aramak olduğunu belirtelim. Öncelikle bir noktanın altını çizelim. Uygarlığın temelinde sanat yatar. Teknolojik ve ekonomik yapılanma önemli elbette. Ancak onları sarıp sarmalayarak büyük insanlık ailesi içinde saygın bir yere koyma görevi sanata düşmektedir. Tarih böyle söylüyor bizlere.

SANATA DÜŞMANLIK

Şu günlerde sorunlarımızın ilk sırasında Afganistan var. Atlantik ötesinin büyük bir senaryoyla bizi de içine çeken oyunu ister istemez başka sorunları gündeme getiriyor. İlk akla gelen toplumsal dokumuzun parçalanarak geleceğe yönelik sinsi bir planın uygulamaya konulması. Kanımca asıl önemlisi Taliban örgütünün ideolojik uygulamaları. Katı dinsel kurallarla hareket edenlerin uygarlık ve sanata bakışları hangi düzeyde? Taliban’ın 2001 yılında Afganistan’ın antik Bamyan kentindeki Buda heykelini dinamitleyerek yok etmesi unutulmadı henüz. Oysa Bamyan, Unesco Dünya Miras Listesi’nde tescilli bir yer. Ama inançlarına aykırı olduğu gerekçesiyle bir kültür ve sanat yapıtını yok edebilmek için Taliban olmak yetiyor galiba. 

Örgütün bu yeni iktidar döneminde yaptığı ilk eylemlerden biri bu kez de yine Bamyan’daki Abdül Ali Mazari’nin heykelini patlatarak ortadan kaldırmak oldu. Hazara Şiilerinin dinsel önderi olan Mazari 1996 yılında Taliban tarafından öldürülmüştü. Yirmi yıl arayla yaptıklarına bakılırsa sanata düşmanlık niyetinin hiç değişmediği belli. Benzer bir eyleme 2017 yılında Suriye’nin Palmira antik kentinde tanık olmuştuk. Döneminin en görkemli yapıtları IŞİD tarafından buldozerlerle parçalanıp yok edilmişti. Gündeme yansıyan son olaylardan biri, Afgan halk müziği sanatçısı Favad Andarabi’nin öldürülmesi oldu. Çünkü onlara göre müzik de yasak etkinliklerin başında geliyor.

KARANLIK DÜŞÜNCE

Bölgemizde yaşanan bazı olaylar böyle. Görünen o ki yaratıcı olamayan düşünceler kendi varlık nedenlerini karşısındakini yok etmekte buluyor. Öldürme ve parçalama odaklı bir topluluğun insanlık dünyasında nereye konulacağı ise belli aslında. Düşünsel anlamda kendilerini binlerce yıl öncesinin donmuş kalıpları içinde sayan bu grubun sanata karşı gösterdiği davranış onların hangi kafada olduğunun açık kanıtı. İnsan hakları ve hele de kadın konusu üzerindeki karanlık düşüncelerinin sayısız örneği ise her gün izlenebilmekte. Yaşam biçimleri ile dünyaya bakışlarının ana odağı öldürme, yok etme olunca bu insanlardan yaratıcılık ve uygar bir dünya kurmalarını beklemek boşuna olacak gibi. Ancak kültür ve sanata saygı göstermeyen toplumların çağdaş dünyada yerinin olmayacağını geçmiş bizlere çok güzel gösteriyor. 

A. CELAL BİNZET



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları