Olaylar Ve Görüşler

ABD’den F-16 satışına yeşil ışık - Ali ER

09 Mayıs 2022 Pazartesi

Rusya-Ukrayna Savaşı herkesin aklını başına getirdi. Rusya artık NATO’da kâğıt üstünde değil, hem Avrupa güvenlik mimarisine somut tehdit hem de küresel stratejik güvenlik tehdidi. Bu gelişmeler Batı’da Türkiye’ye karşı gözle görülür yumuşama getirdi. Türkiye NATO ve Avrupa güvenlik mimarisinde yeniden ağırlık kazandı. Rusya’dan S-400 sistemlerini alması nedeniyle ABD ve NATO’nun Türkiye’ye karşı güvensizlik ve şüpheleri de nispeten geri plana atılmış görünüyor.

Türkiye Montrö Sözleşmesi’nden kaynaklanan politik gücünü harfiyen kullandı. NATO ve Batı’da güven tazeledi. Ukrayna-Rusya arasında arabuluculuk iddiası ile ortaya çıksa da fiilen iki ülke arasındaki görüşmelerde kolaylaştırıcılık rolü jeopolitik ağırlığını artırdı.

Türkiye’ye başından beri soğuk ve uzak duran Biden yönetiminden ılımlı yaklaşımın işaretleri gecikmedi. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Kongreye gönderdiği mektupta “F-16 satışı, ABD çıkarlarıyla uyumlu ve NATO’nun uzun vadeli planlarına hizmet edecektir” ifadeleri ilk adım oldu. Bakan Antony Blinken da Dış İlişkiler Komitesi’nde bu tutumu teyit etti. F-35’ler yerine Türkiye’nin talep ettiği F-16 satışına Kongre’den onay olasılığını yükseltti. 

Bu gelişme Türkiye’nin F-35 programından çıkarılmasının getirdiği onarılmaz kayıpları, iktidar cephesine unutturmuş görünüyor. Kongre F-16 satışına onay verse de Türkiye’nin 5nci nesil muharip uçak ihtiyacı bağlamında ancak pansuman tedavisi olabilir. Tam da “Allah sevdiği kuluna atını kaybettirir sonra da buldururmuş” misali... Daha kötüsü bulduğumuz at kaybettiğimiz at değil; “Yılkı atı” desek yanlış olmaz. Çünkü 2030’larda hizmetten çıkarılacak F-16 satışına onay verilmesi olsa olsa “Yılkıya bırakılmış atların” ayakta kalanlarından yapılan satıştır. 

MİLLİ GÜVENLİK SORUNU

Üstelik bu satış ABD’de askeri endüstriyel kompleks için ilave kazanç hanesine yazılacak. Türkiye ise parasını ödemesine rağmen altı F-35 uçağını teslim alamadı. Türkiye’nin F-35 savaş uçağı üretim konsorsiyumundan çıkarılması Türkiye’ye ilave 12.5 milyar dolarlık maliyet yazdı. ABD deyim yerinde ise S-400 alımında Türkiye’ye cezayı kesti. Geri adım atmaya da niyetli görünmüyor. Sonunda Türkiye S-400’leri elinden çıkarsa dahi ne denli aynı koşullarda F-35 programına dönebilir tartışmalı?

Sonuç olarak iktidar, F-35’ler yerine açığını F-16 alarak kapatmaya uğraşıyor. İktidarın ABD’ye kaptırdığı milyar dolarların peşine düştüğü; kurtarırsa milli savunma sanayimizin kayıplarını unutturmayı hesapladığı anlaşılıyor. Bu adım daha büyük hesap hatasıdır. Uzun vadede Türkiye’nin milli güvenlik ve savunmasında doğan açmazları göz ardı etmektir. Milli güvenlik ve beka sorunudur; ciddi risk ve yükler içeriyor. 

GÖZARDI EDİLMEMESİ GEREKENLER

Türkiye yakın gelecekte 5. nesil savaş uçağından mahrum kalacak. Türkiye’nin bölgesindeki risk ve tehditlere karşı taarruzi hava harekât yetenekleri sınırlı kalacak. Özellikle Doğu Akdeniz’de ortaya çıkan Münhasır Ekonomik Bölge uyuşmazlığı ve hidro-karbon yatakları üzerindeki mücadelede başta Yunanistan ve İsrail olmak üzere rakiplerimiz lehine hava üstünlüğü ortaya çıkabilir. Türkiye’nin caydırıcı gücü ve diplomatik manevra alanı daralabilir. 

ABD için ise durum tam tersine. F-16’ların hizmet süresinin uzaması, ABD askeri endüstriyel kompleksine sürpriz kazanç yazmasının yanında Türkiye pençeleri sökülmüş kartal gibi yuvasında oyalanacak. Üstelik ABD’nin bu satışı Milli Muharip Uçak projesini yavaşlatmak için manivela olarak kullanma hesabı da göz ardı edilmemelidir.

ALİ ER

E. TUĞGENERAL



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları