Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
28 Şubat süreci ve gerçekleri hakkında - Mehmet Emin KUNT
28 Şubat (1997) sürecinde adları öne çıkmış bazı komutanlarımız, yaşamlarının son evresini zindanlarda geçirirken yazık ki bazı aydınlar ve siyasetçilerde 28 Şubat süreciyle ilgili kafa karışıklığı sürüyor. Süreci eleştirenlerin öne sürdükleri başlıca sav, sürecin ABD güdümlü olduğudur. Bu kişilere göre, ABD güdümündeki silahlı kuvvetler, sözde ABD karşıtı olan Erbakan’ın yolunu kesmek amacıyla hareket etmiştir. Süreç sonunda iktidar kısa süreliğine el değiştirmiş fakat sonrasındaki genel seçimlerde ülkemiz, tam anlamıyla ABD güdümlü gerici bir iktidara teslim edilmiştir. Bu sav, gerçeklere uygun değildir.
Birincisi, süreç, tek başına ordu tarafından ve ABD’den yapılan yönlendirmelerle yönetilmemiştir. Öncelikle, o tarihlerdeki yüksek komuta kademesi, ABD’ye olan askeri ve ekonomik bağımlılığın azaltılması taraftarıdır. Dahası, sürecin özü, Milli Güvenlik Kurulu’nca alınan ve Erbakan Hükümeti’ne tavsiye edilen kararlardır. Bu kararlar, Milli Güvenlik Kurulu’nun asker kanadınca gündeme getirilmiş, kurula başkanlık eden cumhurbaşkanının desteğini almış, kuruldaki başbakan ve bakanlar tarafından da imzalanmıştır. Kararlar aydın kamuoyu ve Cumhuriyetçi demokratik kitle örgütlerince de desteklenmiştir.
ABD, AB VE İŞBİRLİKÇİLERİ
İkincisi, kararların bir an önce uygulanması için oluşan kamuoyu baskısını kırmak amacıyla, Erbakan, başbakanlığı, iktidar ortağı partinin genel başkanı, ABD yanlısı Tansu Çiller’e devretmek üzere istifa etmiştir.
Üçüncüsü, alınan kararların tamamı, uygar ve demokratik bir Cumhuriyet hedefinde ABD’nin değil ama tam da Türkiye’nin gereksinim duyduğu kararlardır. Daha sonra, tamamı olmasa bile “8 yıllık kesintisiz eğitim gibi” yaşamsal olanları hayata geçirilmiştir.
Dördüncüsü, bugünkü iktidar, bu kararların sonucu olarak değil, daha sonraki hükümetler döneminde, öncelikle 2001’de yaşanan büyük ekonomik krizin ardından gidilen erken seçimler sonucu ortaya çıkmıştır. Sağ iktidarların yıllarca biriktirip halı altına süpürdüğü yapısal ve parasal ekonomik sorunlar, koalisyon iktidarının elinde patlamıştır. Ekonomik yıkımın etkisindeki halk, ekonomik depremle uğradığı kayıpların tek sorumlusu olarak o dönemin iktidarını görmüştür.
Sonuçta bugünkü AKP iktidarı, ABD’nin, AB’nin ve onların yerli işbirlikçilerinin olağanüstü desteğiyle güçlenerek iktidara gelmiştir.
MEHMET EMİN KUNT
ARAŞTIRMACI-YAZAR
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
En Çok Okunan Haberler
- Birinci girdiği mülakatta elendi: İntihar etti!
- 'Dilruba'dan Özgür Özel'e yanıt: 'Yuh, yalana gel'
- Narin Güran cinayeti davası...
- Özgür Özel'den 'ABB' açıklaması
- Belediyelerden hastane adımı
- Kelepçeli burjuvanın duyulmayan çığlığı
- Nurseli İdiz aylık kazancını açıkladı!
- Özgür Özel'den canlı yayında kayyum tepkisi!
- ‘Yediniz, içtiniz, geldiniz’
- Yavaş'tan 'istifa' iddialarına açıklama