Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
“Devrim Yasaları”mızdan Geriye Ne Kaldı? - Prof. Dr. Necla ARAT
“Biz,
İslama göre hareket
edeceğiz. Hayatımızın merkezine dinin hükümlerini yerleştireceğiz”
R.T. Erdoğan, (8 Aralık 2019)
***
Kadın Araştırmaları Derneği, her yıl 3 Mart günü “3 Devrim” yasamızı anımsatmak, özellikle de genç kuşaklara bu yasaların demokrasi için önemini anlatmak görevini gönüllü olarak yerine getirmeye çalışıyor. Ama “3 Devrim” yasamızın 97. yıldönümünde bugün artık çok üzülerek “Devrim Yasalarımızdan geriye ne kaldı” diye soruyoruz.
Çünkü yaklaşık 20 yıllık AKP iktidarında Öğretim Birliği konusunda, laiklik ilkesinde ve Diyanet İşleri Başkanlığı özelinde öyle ödünler verildi, öyle yaralar açıldı ki şimdi kamuoyuna “Tehlikenin büyüklüğünü görmezlikten gelemezsiniz, zira eğitim sistemimiz ve çocuklarımız üzerinden yeni bir rejim oluşturulmaya çalışılıyor” uyarısını yapıyoruz.
Milli Eğitim Bakanlığı, “2017
Vizyon Belgesi”nde okul duvarlarının ayetlerle, hadislerle donatılmasını,
bahçeleri uygun olan imam hatip okullarına cami yapılmasını istemişti. Bu süreç
içinde ülkemizin tüm illerinde anayasanın laiklik ilkesine ve Milli Eğitim
Temel Kanunu’na
aykırı uygulamalara tanık olduk.
DİNDAR NESİL HAMLELERİ
“Devrim Yasaları”na aykırı
çalışmalara okul öncesinden
başlandı. Okullar, üstlerine vazife olmadığı halde, Diyanet’in, dini vakıf ve derneklerle
müftülüklerin çalışma alanı haline getirildi. Diyanet İşleri Başkanlığı,
okullarda vaiz bulundurma sürecini başlattı.
Sözde “gönüllü eğiticiler”, okullarda, yurtlarda, halk eğitim merkezlerinde
gezi, konferans, yarışma, müsamere, sempozyum adı altında her türlü çalışmayı
sürdürdüler.
İktidar, yetiştirmeyi amaçladığı “Dindar nesil” için yeni
hamleler de planladı. Milli Eğitim müdürlükleri ve il müftülükleri, din
dersleri yasal olarak dördüncü
sınıfta başladığı halde, imzaladıkları protokoller ile bu dersleri “Kuran Kursu Eğitim Programı” adı altında 4 yaş grubuna
kadar indirdi ve anaokulunda eğitim gören çocuklara
haftada 6 saat dini eğitim verileceği belirtildi.
DEVLET ELİYLE DİNSELLEŞTİRME
Vakıflar, dernekler, öğrencileri “Değerler Eğitimi” adı altında sınıftan, yatılı okullarda etütten alıp akın akın cami ve türbe ziyaretlerine götürdü. Öğretmen ve öğrenciler, resmi yazı ile sabah namazına çağrıldı. Kaymakam ve müftülerle “sabah namazı buluşmaları” düzenlendi. Ayrıca bütün okullarda “mescit” açılması zorunlu hale getirilip namaz kılanlar, kılmayanlar ayrımı yapılmaya başlandı.
Kısacası, çocuklara zihinsel, fiziksel ve pedagojik açıdan zarar verecek olan bir “dinselleştirme” politikası devlet eliyle yürütüldü.
Türkiye’de 4-6 yaş arasındaki çocuklara Kuran kursu olarak hizmet veren 1552 sübyan mektebinde 51 bin 357 çocuk eğitim görüyor. (Merdiven altı Kuran kurslarının sayısını bilmiyoruz) Soyut kavramları henüz gelişmemiş bu yaş grubundaki çocuklara Diyanet ve Milli Eğitim Bakanlığı arasında yapılan protokol ile verilen bu kurslar, çocuk haklarını da hiçe saymakta.
Devletin okullarında küçük yaştaki kız çocuklara “Türban takma” partileri düzenleniyor. Küçücük kızlar “Şükür ki kapandım”, “Haydi sen de kapan” pankartları taşıyorlar. Bazı okullarda ise “müsamere” adı altında sözde “Değerlerimiz anlatılıyor” denilerek 3-6 yaş kız çocuklarının başları kapatılıp onlara erkek çocukların ayakları yıkattırılıyor.
SİSTEMATİK DÖNÜŞÜM
Bazı okullarda karma eğitim fiilen ortadan kalkmış durumda. Pek çok okulda da öğrenciler, “öğretmen yok” gerekçesiyle “seçmeli ders” olarak dini içerikli dersleri almaya zorlanıyor. İşsiz/atanmayan 400 bin öğretmen varken mahalle imamlarına “ücretli öğretmen” adı altında ders verdiriliyor. Bu arada, Diyanet’te görevli 5 bin kişinin öğretmenliğe geçtiği açıklanıyor.
500 bini aşkın öğrencinin barındığı Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun yurtlarında Diyanet’in görev verdiği rehberler çalışıyor. Diyanet, ilk kez 2016’da 43 ilde 83 personel ile pilot proje olarak Kredi ve Yurtlar Kurumu’na ait yurtlarda “Manevi Rehberlik” uygulaması başlatmıştı. Bu uygulama daha sonraki yıllarda Diyanet ile Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın imzaladığı protokol ile tüm illere yayıldı. Artık imam hatip mezunları da “Manevi Rehber” olabiliyor.
Daha yüzlercesini sayabileceğimiz bu örnekler, “Devrim
Yasaları”mızın ne kadar ağır yara aldığını göstermekte. İşte bu nedenle, kabul edilişlerinin 97. yılında “‘Devrim
Yasaları’mızdan geriye ne kaldı” diye soruyoruz.
PROF. DR. NECLA ARAT
KADIN ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ BAŞKANI
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Diyanet'in rekor ihalesi 'Cengiz'e verildi
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Grip nedeniyle hastaneye gitti, hayatının şokunu yaşadı
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Hangi suçlara tutuklama geleceği belli oldu