Nilay Küçük
Nilay Küçük nilay.cantank@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bursa'nın en popüler iki köyü: Cumalıkızık ve Gölyazı

20 Ekim 2023 Cuma

Çalışan yurttaşlar için izin günlerini keyifli geçirmek büyük önem taşıyor. Yeni yerler keşfetmek, gezmek, dinlenmek için yıllık iznini beklemek istemeyenler haftalık izin günlerini değerlendiriyor. Bu yazımda sizlerle, izin gününüzü keyifli bir şekilde değerlendirebileceğiniz harika bir destinasyon paylaşacağım.

CUMALIKIZIK

Hafta sonu kahvaltımızı yapmak için Cumalıkızık'a doğru yola çıkıyoruz. Hafta sonu olması nedeniyle birçok gezi turu otobüsü de Cumalıkızık'ta oluyor. Daracık ve taş sokakları olması nedeniyle köye otomobil girişi sınırlı. Aracımızı otoparka bırakıp restorana çevrilmiş köy evinin avlusunda kahvaltımızı yapıyoruz. Cumalıkızık'ta kahvatı çeşitleri ve fiyatları ortalama olarak aynı. Kahvaltımızın ardından köyü yürüyerek keşfetmeye başlıyoruz. Bu şirin köy 2002 yılında çekilen Kınalı Kar dizisi ile şöhrete kavuştu desek abartmış olmayız. Cumalıkızık köyünde çekilen dizi sonrası köy turistlerin uğrak yeri olmaya başlamış.

Cumalıkızık, 14. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluş dönemlerinde inşa edilmiş. Köyün taş sokakları, Osmanlı dönemine ait geleneksel evler ve camileri, geçmişe yolculuk yapmanıza yardımcı olacak kadar iyi korunmuş durumda. Köyde dikkatinizi çekecek en belirgin özelliklerden biri, geleneksel Osmanlı evlerinin kendine özgü mimarisi ve taş yapısı. Cumalıkızık'ın en dikkat çeken yerlerinden biri Cin Aralığı ismi verilen sokak. Bu sokağın özelliği dünyanın en dar sokaklarından biri olması. Bir kişinin bile zar zor geçtiği bu sokakta bazen insan trafiği olabiliyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Cumalıkızık'ta hediyelik eşya ve yöresel ürünleri alabileceğiniz pek çok tezgâh bulunuyor.

Cumalıkızık'a Bursa şehir merkezinden kolayca ulaşabilirsiniz. Köye, Bursa'dan düzenli minibüs ve otobüs seferleri mevcut. Cumalıkızık'ın Bursa merkeze uzaklığı yaklaşık 13 km.

GÖLYAZI

Cumalıkızık'ın ardından rotamızı Gölyazı'ya çeviriyoruz. Gölyazı ve Cumalıkızık arası yaklaşık 1 saat sürüyor. Uluabat Gölü kıyısındaki küçük bir yarımada üzerinde yer alan Gölyazı 'Apollonia Ad Rhyndacum'' adlı antik Yunan kentinin üzerine kurulu. Gölyazı, Türklerle Rumların ortak tarihi açısından önemli bir yerleşim yeri olma özelliğini taşıyor. SİT alanı ilan edilerek koruma altına alınan bu bölge, Bursa’nın en zengin antik yerleşim yerlerinden biri olarak da biliniyor. 

Gölyazı'ya hafta sonları ve resmi tatillerde araç ile giriş yasak. Aracınızı köyün girişindeki otoparka park edip yürüyerek ya da tekne ile bu yarım adanın tüm çevresini dolaşarak ufak bir turla Gölyazı'ya ulaşıyorsunuz. Hemen otoparkın yanında bulunan iskeleden kalkan tekneler ile sazlıkların arasından Ulubat Gölü'nün üstünde hareket ediyoruz. Teknemiz Gölyazı manzarası ile hareket ederken bol bol fotoğraf çekiyoruz. Gölyazı'ya iner inmez gölün kenarında bulunan çay bahçesinde bir kahve molası veriyoruz. 

Molanın ardından Gölyazı Mahallesi'nin girişinde bulunan 'Ağlayan Çınar'ı ziyaret ediyoruz. Rivayete göre Roma, Bizans ve Osmanlı'ya ev sahipliği yapan Gölyazı'da 700 yıllık çınar ağacı 100 yıldır kanlı gözyaşı döküyor. Ağacın gövdesinden akan öz suyunun yaz mevsimi başlarken kırmızı renkte akması, 100 yıl önce mübadele sebebiyle acı bir şekilde sonlanan Mehmet ile Heleni'nin sevda hikâyesine bağlanıyor. Bölge sakinleri bu sebeple koruma altındaki simge çınara Ağlayan Çınar ismi verildiğini ifade ediyor. 

Bu heybetli doğa harikasını gördükten sonra Gölyazı'yı doyasıya seyredebilmek için en uygun yere Zambak Tepesi'ne çıkıyoruz. Zambak Tepesi, Gölyazı'nın muhteşem manzarasını izlemek için şahane bir yer. 

Bir sonraki durağımız Aziz Panteleimon Kilisesi oluyor. Bu kilise 2014 yılında Kültürevi olarak ziyarete açılmış.  Aziz Panteleimon Kilisesi, 1900 yılında ortaya çıkan yıkıcı yangının ardından Apolyont Köprüsü'nün kuzeyinde kurulan “Yeni Mahalle”nin kilisesi olarak inşa edilmiş.

Göl manzarasını izleyerek yediğimiz yemeğin ardından aracımızın bulunduğu otoparka ilerlerken bu kez tekne ile yolculuk yapmayı değil yürümeyi tercih ediyoruz. Yürürken Gölyazı halkınının sattığı yöresel ürünleri görebilirsiniz. Bu yürüyüşünüze hemen yol kenarında kızartılan pişilerin mis gibi kokusu eşlik ediyor. Gölyazı'ya giderken yanınızda nakit para bulundurmayı unutmayın. Çünkü Gölyazı'da herhangi bir banka ya da ATM bulunmuyor.

Not: Gölyazı'da bisiklet kiralayarak rahatça gezebilirsiniz. 

 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

10 Kasım’da Anıtkabir 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları