Mustafa Sönmez
Mustafa Sönmez mustafasnmz@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Milliyet-Vatan Satışları ve Medya

23 Nisan 2011 Cumartesi
\n

Medyanın hegemonik gücü Doğan Grubunun bir süredir küçülme niyetleri konuşuluyordu. Grubun, özellikle AKP iktidarının gazabına uğradığı, hem vergi sopası hem de farklı devlet sıkıştırmalarıyla sindirildiği malum. Bu baskılar karşısında, patron dostlarından yeterli sınıf dayanışmasını görmeyen Doğan, medyayı küçültmeye kararlıydı ama sorun alıcı bulmaktaydı. Uzun bir süre yabancı taliplilerden söz edildi. AKP iktidarına yakınlığı ile bilinen Ülker Grubunun da satın alma ile ilgili adı geçti. Derken, Demirören ve Karacan Grubu ortaklığının, Doğanın iki gazetesi Milliyet ile Vatanı almak üzere el sıkıştığı haberi açıklandı.

\n

***

\n

Karacanlar, Milliyetin kurucularıydı ve gazeteyi Doğan Grubuna 1979da satmışlardı. Sonra da dergi, radyo, eğlence kanalı faaliyetleri ile sektörde düşük profil faaliyet sürdürmüşlerdi. Demirören ailesi ise Milliyette küçük bir hisse sahibi olmuş ama onu da zaman içinde Aydın Doğana devretmişti. Demirören Grubunun likit gaz sektöründe ağırlıklı faaliyeti olduğu bilinir. Baba Erdoğan Demirören, son zamanlarda arka planda dururken oğul Yıldırım Demirören daha çok Beşiktaş Kulübü’nün başkanı olarak kamuoyunda tanınır. İstiklal Caddesindeki mülklerini imar ihlali yaparak bir AVMye dönüştürdüler. Yeni gayrimenkul yatırımlarıyla kendilerinden daha da söz ettireceğe benzerler. Demirörenlerin, bu gazete yatırımından ne murat ettikleri pek anlaşılabilmiş değil. Çünkü yazılı basın, sürekli kan kaybediyor ve satın alınan gazeteler de uzun zamandır zarar yazıyorlardı. Reklam harcamaları, gazetelerin 2010da da kan kaybettiğini gösteriyor zaten.

\n

Reklamcılar Derneğinin verilerine göre, 2009 kriz yılında, cari fiyatlarla reklam harcamaları, 2008’deki düzeyinde kalırken 2010da bir toparlanma yaşadı ve cari fiyatlarla yüzde 30un üzerinde artarak 3.6 milyar TLye ulaştı. Aynı dönemin milli gelir artışı cari fiyatlarla yüzde 16 olduğuna göre, reklam pastasının daha hızlı büyüdüğü söylenebilir. Yine de topu topu milli gelirin binde 3ünden ibaret bir reklam pastası bu. 2010 büyümesinin etkisiyle kabaran reklam pastasından mecra olarak yine TVlerin aslan payını aldıkları ve 4 puana yakın pay artışıyla reklamların yüzde 56sının TVlere aktığı görülüyor. TVlerdeki dizi furyası, reklamları çeken en önemli unsur. 2010da, gazetelerin reklam pastasından aldıkları payın ise 3 puana yakın azaldığı görülüyor. Diğer mecralara bakıldığında internet, yükseliş halinde ve payını yüzde 7ye çıkardı.

\n

***

\n

Gazetelere akan reklamları paylaşmada Hürriyet birinci, Sabah ikinci sırada. Diğerlerinin bu pastadan pay almada çok zorlandıkları biliniyor. Satılan Milliyet ile Vatan için de bu sorun geçerli. Gazete gelirlerinde, reklamın payı yüzde 80-85 oranındadır. Dolayısıyla reklam alınamadığı sürece, gazeteleri sübvanse etmek gerekir. Nitekim, yeni sahipler de bu sübvansiyonu göze almış olmalılar. Bu arada, Milliyetin internet formu, belki de alıcıları çeken ana unsurdur. İnternet medyası kulvarında Milliyet, tıklanmada 1 numara Bu mecradan ilerleyerek maliyetler azaltılabilir.

\n

Şimdi geriye, satıştan sonra çalışanların durumunun ne olacağı sorusu kalıyor. Satışla birlikte, çalışanların kıdem tazminatı alacaklarından, iş güvencelerinden bir kaybın olmaması, mağduriyet yaşanmaması beklenir. Gazeteciler, hak, iş kaybı değil, iyileştirilmiş şartlar bekliyorlar. Yine de bu satışa T. Gazeteciler Sendikası ve T. Gazeteciler Cemiyetinin nezaret etmesinde büyük yarar var ve çalışanların da bu çatıların altında örgütlü olarak hak takibi yapmaları kendi menfaatlerinedir.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları