Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Özkök'ün Tanıklığı ve AKP

13 Ağustos 2012 Pazartesi
\n

\n

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkökün tanıklığını bugün AKP hükümetinin kuruluş ve

\n\n\n

iktidara oturuş süreci açısından ele alalım.

\n

Özkök, siyasal gerilimin, devletin tepesindeki bunalımın AKPden önceki hükümet döneminde başladığını, kısaca mahkeme heyetiyle de paylaştı. O döneme ilişkin meslektaşlarımızın yazdığı kitaplar, değişik açılardan gerilimin aydınlatılmasını sağladı. Gerilimin tarafları ise henüz anılarını kaleme almadı.

\n

AKPye gelelim...

\n

3 Kasım 2002 seçimleri sonuçlandığında, ABden Kıbrısa, Iraktan terör örgütünün bitirilmesi için atılacak yeni adımlara kadar, acil karar noktasına gelmiş pek çok konu var. AKP bunlara kendi gündemini ve siyaset yapma yöntemini de ekleyince, Özkökün mahkeme huzurunda net bir şekilde ifade ettiği tedirginlik bütün kesimlere yayıldı.

\n

***

\n

Konunun pek çok boyutu var. Sadece dava kapsamındaki asker-sivil ilişkilerinde yaşananlara odaklanırsak, şöyle bir benzetme yapmak uygun olur:

\n

O günlerde Ankarada metrekareye 4 dedikodu düşüyordu.

\n

Peki, gerçek neydi?

\n

Yargı süreçleri bir yana, bunu gerilimin tarafları netleştirecek. Yani askerler ve siviller. Özkök, kendi kurumunda olanları kendi üslubu içinde anlattı.

\n

Anlatımlarını da sıklıkla şöyle bağladı:

\n

Bunları Başbakana anlattım...

\n

Özkök sorunları, içerideki havayı doğrudan Başbakanla paylaşmasının nedenini de şöyle özetledi:

\n

Ben aracılarla ya da medya üzerinden konuşmayı sevmem...

\n

Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman da 4 Ağustosta Hürriyetten Tufan Türençe verdiği demeçte, Rahatsızlığı Başbakana anlattık dedi.

\n

Bu noktada kısa bir anımsatma yapalım. Ergenekon iddianamelerinin gündeme gelmesinden sonra Bülent Arınç, Binali Yıldırım, Abdülkadir Aksu, Mir Dengir Mehmet Fırat değişik tarihlerde içinde şu cümlenin geçtiği açıklamalar yaptılar:

\n

Bize de kimi duyumlar geldi, Başbakana ilettik.

\n

Başbakan da bütün bunlarla ilgili düşüncesini en net Ocak 2011de TRTde katıldığı programda dile getirdi.

\n

Şöyle dedi:

\n

Hükümeti doğrudan etkileyecek düzeyde bir şey yoktu. Olsaydı gereğini yapardık...

\n

O dönemin tam göbeğinde yaşayan bir gazeteci olarak benim tanıklığımın özeti de şuydu:

\n

Devletin akla gelen bütün katları, genel durumu, gerilimi, sancıyı iliklerine kadar hissediyordu. Bütün sağduyulu kesimlerin hassasiyeti, her şeyin anayasal sınırlar içinde yürümesiydi...

\n

***

\n

Bu genel fotoğrafı aktardıktan sonra, dava konusuna gelelim; darbe iddialarına...

\n

Özkök, Ben bu kelimenin dile getirilmesine dahi karşı çıktım diyerek bu iddiaları reddetti. Ergenekon iddianamesinde yer alan kimi planların kendi önüne de geldiğini, meşru belge olmadığı için işlem yapmadığını açıkladı.

\n

Başlıca muhatabın bu değerlendirmeyi yapmasıyla, aslında iddialar da çökmüş oluyor.

\n

Diyelim ki, çökmedi. Savcıların iddia ettiği gibi deliller sağlam”.

\n

Bu durumda yapılması gereken; darbe iddialarının en önemli tanığı Özkökün ifadesinin ardından, varsa başka tanıkların da dinlenmesi, delillerin masaya yatırılıp bir sonuca varılmasıdır.

\n

Oysa dava öyle yürümüyor. Özkökten önce yeraltı dünyasının adamları tanık olarak dinlenmiş, Ergenekon-mafya ilişkileri araştırılmıştı. Özkökün ifadesi 4 Ağustosta, saat 15.00te bitti. Hemen sonra, daha önce gizli tanık olarak dinlenen eski bir DHKP-Cli, bu kez açık tanık olarak dinlendi. Sabancı cinayetinin Ergenekonla bağlantısı araştırıldı.

\n

6-7 Ağustosta ise Ergenekon-PKK bağlantısı arandı.

\n

Denizanası gibi tuttuğunuz yerden şekillenen bu davada ne aydınlatılabilir?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Umut ve mücadele! 21 Kasım 2024
Yine yeniden BOP! 20 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları