CHP’de kurultay barışı!

12 Eylül 2024 Perşembe

CHP’nin 20. olağanüstü tüzük kurultayı, iktidarın istediği sertlikte geçmedi, tabanın istediği parti içi demokrasi genişlemesi olmadı. 

Gelinen nokta “soğuk barış” olarak da tanımlanabilir. Soğuk sıcak ayrı, barış barıştır! 

4-5 Kasım 2023’teki lider ve kadro değişiminin ve 31 Mart’taki büyük yerel seçim başarısının ardından ciddi beklenti oluşturan tüzük kurultayının sorunsuz geçmesi, önemliydi. Bu açıdan kutluyoruz. 

Parti içi demokrasi CHP dışındaki partilerde hiç olmadığı için CHP bu konuda kendisiyle yarışıyor. Önceki tüzüğe küçük bir yenilik ekleseniz bile bu, önemli bir ilerleme olarak sunulabiliyor. 

Parti içindeki bütün yelpazenin tarafları ortak bir paydada buluşmuş, 300 kadar delege de oylamaya katılmayıp bu buluşmanın dışında kalmış görünüyor.

Sonuç olarak genel merkez tüzüklerin efendisi!

***

Tüzük tamam. Sadede gelelim. 

İkinci gün 7 Eylül Cumartesi, tam tüzük maddeleri bitti, tam barış sağlandı derken Mansur Yavaş usul itirazında bulundu. Hukukta, “usul esasın kapısıdır” denir. Bu yaşamın her alanında geçerli. 

Yavaş’ın “Erken haberim olsa ben de iyi bir konuşma hazırlardım. Hem burada 2 değil 14 büyükşehir belediye başkanıyız” çıkışını bu köşenin diline çevirelim:

-Ben burada tuzluk değilim. Ama bala tuz dökmesini de bilirim!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu hemen duruma müdahale edip tuzluğu Yavaş’ın elinden aldılar ama bir kısmı dökülmüştü artık!

Yavaş’ın seçimde üç büyük başarısı var:

1- Rakibini ikiye katladı.

2- İlçe belediyesini 3’ten 16’ya çıkardı.

3- Belediye meclisinde ezici üstünlük sağladı.

Bu başarı Yavaş’ı nereye taşır? Soruyu çengelli bırakıp devam edelim.

İmamoğlu İstanbul’da Erdoğan’ı yendi. Öteki başarıları, bunun altında gelir. Erdoğan da başlıca rakip olarak İmamoğlu’nu görüyor. O nedenle “ahmak” davasıyla siyasi yasak tehdidini sallandırıyor. İmamoğlu da bu davayı aldı, iktidara doğru salladı! Hakkında verilecek kararı, kasap bıçağını yalayan inek gibi beklemek yerine, “kesin cezayı” diyerek iktidarın üzerine yürüdü. 

İmamoğlu kurultaya hâkim bir strateji izledi. Delegelerle, sadece salonda değil kahvaltıdan akşam yemeğine bir olup parti desteğini arkasına, genel merkezi avucuna aldı. Bu durumu da bu köşenin diline çevirelim. İmamoğlu haykırdı:

-Eyyy CHP’liler, hep beraberiz... Eyyy iktidar, hodri meydan!

***

Kılıçdaroğlu için daha önce “Üç B’den hangisi olur” diye sormuştuk:

Bir bilen, bir bilenen, bir belirleyen!

Sanırız dördüncü B öne çıktı:

Bir bekleyen!

Özel, kurultayda da “iki forvet”le maça çıktığını söyledi.

O forvetlerin takım içinde uyumu gol pası almaları için çok önemli. 

İmamoğlu, partiye çok hâkim.

Yavaş, kendisine çok hâkim.

Özel, ikisine de hâkim olmaya çalışıyor.

Toplum, “Erdoğan’ı onun dilinden anlayan biri yener” derse, İmamoğlu seçilmiş kaptan!

Toplum, “Tüm tartışmalar bitsin, biraz huzur olsun. Gerekirse MHP tabanının da AKP’den çekilmesi sağlansın” derse, Yavaş tam yerinde bir taş!

İkilem 2025 ilkbaharına dek çözülmeli. 

Özel’i bir atalar sözüyle selamlayalım:

Aynı anda iki tavşanı yakalamaya çalışan, ikisini de kaybeder!

Çürüyen AKP Türkiye’yi de çürütüyor. CHP, parti içindeki nalları saymak yerine dörtnala iktidara yürümezse, CHP de çürür!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları