Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

339 gün!

20 Temmuz 2022 Çarşamba

Başlıktaki sayı 24 Haziran 2023’e kalan süreyi içeriyor. Bir gün sonrası da yani 25 Haziran Pazar’a denk geliyor.

AKP iktidarları döneminde bütün seçimler zamanından bir süre önce yapıldı. Büyük olasılıkla bu seçim de öyle olacak. Özellikle İstanbul seçimlerinin yenilenmesinden sonra iktidarın “kazanma garantili” bir ortam yakalayıp seçime gitme hevesi hep diri durdu. Ama ekonomi öyle durmadı!

Buna muhalefetin erken seçim söylemini yükseltmesi eklendi. 

Geldik bugüne...

Artık seçim süreci başlamıştır. 

İktidarı isteyen bir hareketin geri sayım başlatması için uygun bir zamanlama. En azından her hafta başı 24 Haziran 2023’e ne kadar kaldığı vurgulanabilir.

***

Kılıçdaroğlu’nun KYK kredilerinin faizinin silinmesi önerisi doğal olarak toplumda karşılık buldu. Üniversiteyi bitirdikten sonra iş bulma kaygısına düşen gençler bir de öğrencilikte aldıkları krediyi üç-dört katı faiziyle ödeme yüküyle karşı karşıya idi. Kılıçdaroğlu’nun önerisi hem faizin silinmesini hem de anapara ödemesinin iş bulduktan sonraya bırakılmasını içeriyordu. 

Erdoğan, kendine bakanlar kurulu toplantısından sonra açıkladı ki Kılıçdaroğlu’nun önerisinin bir bölümünü kabul etmiş!

İktidar medyası gençlere verilen bu “müjdenin” Gençlik ve Spor Bakanı’nın teknik çalışması, cumhurbaşkanının uygun bulması ile gerçekleştiğini yazsa da başta gençler olmak üzere herkes biliyor ki öneri Kılıçdaroğlu’ndan geldi.

Aldığımız bilgilere göre bu durum Saray katlarında sorun yaratmış. Bakandan bu tür toplumsal karşılığı olan, özellikle gençleri etkileyecek adımları “Kılıçdaroğlu’nun diline düşmeden” hazırlaması istenmiş. Hatta önümüzdeki günler için bu tür başka “müjdeler” icat etmesi iştenmiş.

Kılıçdaroğlu’nun KYK faizini sildirmesi önceki benzer durumları da anımsattı. Emeklilere bayram ikramiyesi, asgari ücretin artırılması, 3600 ek gösterge, elektrik faturalarındaki TRT payı ilk akla gelenler.

Bunlar iktidara aday bir muhalefet partisinin övünebileceği şeylerdir. Ancak bunlarla iktidara yürünmez. Tek tek sorunların çözümüne katkıda bulunmak tek başına iktidara yürümeye yetmez.

Örneğin “geri sayımı başlatıyoruz” deyip yeni iktidarda yapılacakları halkın anlayacağı netlikte gündemde tutmak gerekiyor.

Gerek ülkemizde gerekse dünyada değişimin iki-üç sözcüğü geçmeyen sloganı olur. Bu bazen bir sözcük de olabilir. “Bıktık”, “yeter artık” gibi sözcükler yerine umudu içeren sloganlar daha çabuk sahiplenilir. Bu bağlamda o sloganı siyasilerden çok halkın benimsemesi ve dillendirmesi önemlidir.

CHP, gündeme getirip iktidara yaptırdıklarını şöyle bir slogan altında anlatabilir:

Çöze çöze geliyoruz!

***

Sokak, pazar, çarşı, toplumun nabzının attığı yerlerde dolaşırken sohbet ettiğimiz yurttaşlar en çok şunu dile getiriyorlar:

- Biz sorunları biliyoruz. Hatta siyasilerden daha iyi biliyoruz. Bize sorunları anlatmasınlar, çözümleri anlatsınlar!

Biliyoruz, çok beylik bir söz ama biz de çok duyduğumuz için aktarıyoruz. Demek ki toplumda böyle bir algı var. 

Demokrasinin motoru, toplumun değişim arzusudur. Bu istem artık gözle görülür bir hale geldi.

Şu sözün de anlamını yitirmekte olduğunu görüyoruz:

- Bu iktidar gitsin ama yerine ne koyacağız?

Giderek şu duygu baskın hale geliyor:

- Artık bir değişim olsun. Kim gelirse gelsin!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Umut ve mücadele! 21 Kasım 2024
Yine yeniden BOP! 20 Kasım 2024
Çekin elinizi! 19 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları