Mümtaz Soysal

Başıboş Türkiye

28 Kasım 2012 Çarşamba

KARADENİZİN Ereğli’si çağdaş gemi yapımcılığımızın merkezi olmak üzereydi.

\n

Niçin? Çünkü bu işin temel malzemesi olarak kalın sacı üreten Erdemir fabrikası kısa bir süre önce orada kurulmuş, hatta dışsatıma başlamıştı. Zonguldak Merkez Atölyesi’nde yetişmiş ustalar başta olmak üzere, Cumhuriyetin ilk yıllarından beri kömür madenciliğinin araç gereçlerini onarmak, hatta küçük makine yapımcılığını geliştirmek açısından büyük deneyim edinmiş çok değerli bir teknik işgücü oracıkta hazırdı. Dolayısıyla, Türkiye’nin en uygar ve en güzel köşelerinden biri olan Karadeniz Ereğli, yalnız tarihçe ünlü olmakla kalmayıp aynı zamanda bu çağın gereklerine uygun yük ve yolcu gemileri, hatta tankerler yaparak takdir toplamaktaydı. Siparişler, Danimarka gibi denizci bilinen Kuzey Avrupa ilkelerinden bile geliyor ve zamanında bitirilen gemilerin kızaktan indirilme törenleri için tersanelerde bayram havası yaşanıyordu.

\n

Sonra, o yöndeki gelişme birdenbire kesilip sıfırlandı. Tersaneler kapalı, teknik personel gitmiş, açıkta sıra bekleyen gemi bile yok.

\n

Neden? Çünkü, arkasında devlet yoktu. Gemi yapımcılığı gibi bir alan, bütün yan sanayileriyle geniş kapsamlı bir teşvik düzenlemesi ve temel kamu işletmelerinin de katılımıyla işlek bir eşgüdüm gerektirir.

\n

Çok şey gibi bu konuda da plansız programsız piyasaların hedefsizliğine terk edilmiş bir Türkiye, başıboş bir gemiymişçesine, oradan oraya sürükleniyor. Planlama, birtakım kurumsal kalıntılarından söz edilse bile, artık gerçekte yok. En umut verici alanlar bile bir bakıyorsunuz, ansızın yok olmuş.

\n

Galiba, bazı kavramları ilke edinmiş görünen siyasal partilerin o kavramları yorumlamada sıkıntı çekmelerinden kaynaklanan bir kısırlık var. Örneğin, CHP’nin altı okundan biri olan devletçilik. Onu ulusal ekonomide devletin işlevi açısından nasıl anlamak gerektiği konusunda ciddi bir tartışması hiç olmadı. Bu işlevi, genellikle hep yapılageldiği gibi, Özel kesimin yapamadığını devlet yapar biçiminde basitleştirmek ya da genelleştirmek yerine, işleve yeni bir çeşitlilik ve yaratıcılık getirip karma ekonominin çeşitli modaliteleri üzerinde derinliğine düşünülseydi daha iyi sonuçlar elde edilemez miydi?

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çelişki Korkusu 19 Mart 2014
Acı 14 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları