Narin Güran cinayeti davası ikinci gününde devam ediyor: Salim Güran, Enes Güran, Yüksel Güran ve Nevzat Bahtiyar hakim karşısında...

8 yaşında organize şekilde katledilen Narin Güran cinayetine ilişkin davanın duruşması ikinci gününde devam ediyor. Sanıklar adliyeye getirildi. Tutuklu amca Salim Güran ve avukatı son savunmalarını yaptı. Savunmasını yapan Nevzat Bahtiyar da "Taşıma cezam neyse ben razıyım. İnkar etmiyorum ama ben Narin’i öldürmemişim. Ben öldürmediğim kişi için neden suçu üzerime alayım?" dedi. Enes Güran ve avukatlarının savunmasının ardından duruşmaya ara verildi.

Narin Güran cinayeti davası ikinci gününde devam ediyor: Salim Güran, Enes Güran, Yüksel Güran ve Nevzat Bahtiyar hakim karşısında...
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 27.12.2024 - 09:01

Diyarbakır Tavşantepe Mahallesi'nde, 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin dava, ikinci gününde devam etti.

SANIKLAR ADLİYEYE GETİRİLDİ

Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan amca Salim Güran, anne Yüksel Güran ve ağabey Enes Güran ile cesedi taşıdığı tespit edilen komşu Nevzat Bahtiyar, davanın ikinci duruşmasının ikinci gününde adliyeye getirildi.

Duruşma, 09.00’dan itibaren kaldığı yerden devam etti.

SALİM GÜRAN SON SAVUNMASINI YAPTI

Gazeteciler Emrullah Erdinç ve Rojda Altıntaş'ın mahkeme salonundan aktardıklarına göre; duruşmada yaşananlar şu şekilde:

Mahkeme Başkanı: Son savunmanı alalım Salim, savcının talebine ne diyeceksin?

Salim Güran: Her sabah olduğu gibi tarlaya gittim. Mehmet Selim ve oğlu Ramazan ile birlikte. Ardından Bağlar tarafındaki sağlık ocağına gittim. Hükümet Konağı’nın karşısında bulunan bankadan 4 bin lira para çektim ve çocuklara verdim. Daha sonra iki oğlumla çay ocağında oturdum. Ardından aynı istikametten köye döndüm. Petrolden benzin aldım ve eve geldim. Hava sıcaktı, klimanın önünde eşim ve iki oğlumla oturdum, yemek yedik ve dinlendim.

Daha sonra yukarı tarlaya gittim, işlerime baktım. O sırada elektrikçiler geldi ve Mehmet Şerif’in arızasına bakmak için geldiklerini söylediler. Onların arabasıyla birlikte gittik. Pamukların kurtlandığını gördüm. Elektrikçiler ücret konusunu söyledi, ben de amcamın oğlu ile konuşmalarını istedim. Ramazan aradı, tarla işleriyle uğraşıyordu, yanına gittim. Orada bir süre oturduk. Narin’in kaybolduğu saatlerde kızım beni arayıp durumu söyledi. Mehmet Selim gelmişti, onunla birlikte olay yerine gittik. Kalabalığı görünce herkesin ağladığını fark ettim. Komutanı aradım ve 'Abimin kızı kayıp, ekip gönderin' dedim. Ancak komutan izinde olduğunu söyledi. Bunun üzerine Sabri’ye söyledim, 'Okulun kamerasına bakalım, jandarma gelecek' dedim.

SALİM: NEDEN BUNDAN ŞÜPHELENMİYORSUNUZ?

Salim Güran: Samet Hoca duydu. Sabri anahtarı getirdi, jandarmadan bir arkadaş geldi. Kamerayı inceledik, amcamın çocuklarının Narin ile yürüdüğünü ve patikadan yukarı çıktıklarını gördük. O bölgeye gittik, koyunların olduğu yere baktık, ama bir iz bulamadık. Gün doğmadan önce Barış kardeşimin evine gittik. Barış’ın eşi Yasemin bağırarak, 'Sabahleyin bu vahşiyi gördüm!' dedi. (Nevzat Bahtiyar’ı işaret ediyor.) Bunun üzerine, 'Neden bundan şüphelenmiyorsunuz?' dedim.

SALİM: NARİN'İ BULMAK İÇİN HOCAYA GİTTİK

Salim Güran: Nevzat eve geldi, araba meselesini konuştuk. Ona, “Senin aracı aldığın kişi cezaevine girmiş,” dedim. Nevzat, “Param yok,” dedi. Daha sonra cemaat toplandı, aramızda zararı hesapladık. Nevzat’ın parası olmadığı için, “Sen bizim evin sıvasını yaparsın,” dedik. Sonrasında Nevzat bu işi üstlendi ve 200 bin liraya sıva işini para biçti. Ancak bu olaydan sonra Nevzat ile 3 ay boyunca konuşmadık. Normalde tarlada beni gördüğünde yanıma gelir, otururdu. Ama 3 ay boyunca yanıma hiç gelmedi.

Narin kaybolduktan sonra, jandarma ile konuştuk. Bana, “Dara’daki 2 kameraya bakalım,” dediler. Komutan, “Kaç tane yol var?” diye sordu. Bazı yollara beni götürdüler, bazılarına ise götürmediler. Daha sonra JASAT ekibi geldi ve, “Bütün kameraları inceleyeceğiz,” dedi. Ancak şimdi kolluk kuvvetleri aileyi suçluyor, ama kendi eksiklerinden bahsetmiyorlar. İfade almışlar ama Narin’in patikada kaybolduğu saatlerde neden kameraları incelemiyorlar? Bir şey bulamayınca aileyi suçlamaya başladılar. Sonrasında beni merkeze götürdüler. Muhtar dedi ki, “Köyde kaç tane kuyu var?” Bana sordular, “Bilmiyorum,” dedim. Köydeki kuyulara birlikte baktık. En son, “Mehmet Kaya’nın evinin arkasında bir kuyu var,” dediler, oraya baktık.

SALİM: ARABAMDA DNA BULUNDU

Salim Güran: Sonra benim arabamda DNA bulundu denildi. Bütün deliller medyada yer aldı. Komutan, “Sen petrole gitmişsin,” dedi ve battaniyeden bahsetti. “Komutan, ne diyorsunuz?” dedim. Kalktılar, beni tuttular ve cezaevine koydular. Ömrümde cezaevi görmemişim. Cezaevinde televizyon izliyordum, “İtirafçı” diyorlar, “N.B. kod adlı.” Kimdir bu, ben tanımıyorum. Sonra “Nevzat Bahtiyar” dedim. Narin’in cesedi bulundu. Yeğenimin mezarına gitmek istedim, ama bırakmadılar. Olayları izlediğim için televizyonu benden aldılar. Medya, bir aileyi yok etti. Beni neden tutukladılar? Eğer beni tutuklamasalardı, Nevzat itiraf edecekti. Nevzat yakalanınca, “Salim Güran,” dedi. Medyadan kan, DNA, her şeyi öğrenmişti.

SALİM: NEVZAT, MEDYADAN DUYDUĞU BATTANİYEYİ SÖYLÜYOR

Salim Güran: Kalktılar, beni tekrar adliyeye götürdüler. Nevzat sürekli ifadesinde “araba” diyor, çünkü arabada DNA olduğunu biliyor. “Araba ile gelmişim” diyor. “Camdan verdi,” diyor ama cam bozuk. “Battaniye” diyor, medyadan duyduğu battaniyeyi söylüyor. Arabayı iki kez incelemeye götürdüler, bu kez saç bulundu. Yeğenim o arabaya binmiştir, zaten o araba benim değil. Herkes o arabayı kullanıyor.

TERLİK OLAYI

Salim Güran: Gelelim terlik meselesine: Komutan o sırada, “Bir şeyler var,” dedi. “Narin’in terliği bulunmuş,” dedi. Vallahi en son bilen kişi benim. Köye geldik, Melike ile Birsen okulun yanındayken, “Kamerayı açsınlar! “17.30,” diye söyledi. O sırada jandarmanın benden şüphelendiği belliydi.

Devlet geldi artık köye. Sonra baktık jandarma orada. Bir hoca, Muhammet ile konuşuyordu. Hocaya dedim ki Dede, Narin’in yerini bize göster,” dedim. Ne demek istediğini anlamadı. Bende “Narin’in yerini göster,” dedim. “Dede, burayı aydınlat,” dediler. Şok oldum. “Narin makarna yiyor” dedi. Yanında yaşlı bir dede varmış. “Ne yapıyor Narin?” diye sordum. “Telefonla internette” dedi. Bir an umutlandım. Daha sonra Muhammet’i petrole bıraktım.

SALİM: BERAATİMİ İSTİYORUM

Salim Güran: O DNA’nın iki ay öncesine mi ait olduğu belli değil. Ama ben o DNA yüzünden cezaevindeyim. Şimdi baz kaydı çıktı. Ben iki yerde birden olabilir miyim? Bu mümkün değil. Ben köydeyim, ama baz kaydı beni dere kenarında gösteriyor. Gitmediğim bir yerde nasıl baz kaydı çıkar?

Ortada bir ölüm var, bu kadar kötü niyet neden? Ben o bölgeye gitmedim. Şimdi bütün aile nerede? Cezaevinde. Biz, Narin’i bulmak için çabalarken şimdi tüm ailemiz cezaevinde. Baba, oğul cezaevinde. Ama Nevzat Bahtiyar ve onun aile bireyleri nerede? Dışarıda. Hem kızımızı, hem de ailemizi yok etti.

SALİM: BİZ DEM'İN ARACINI KÖYDEN KOVDUK

Salim Güran: Buradan hakime ve devlet yetkililerine sesleniyorum: Lütfen bu kolluk kuvvetlerine geniş çaplı bir soruşturma başlatılsın. Biz vatan haini değiliz. Biz, bir dönem DEM’in yemek aracını köyden kovduk. Açlıktan ölsem bile o yemeği yemem; onlar şov peşinde.

Narin’den küçük bir kızım daha var. Vallahi benim yengem çocukları için ölüyor. Kızımızı öldürdünüz, namusumuza laf atıyorsunuz, ailemizi yok etmeye çalışıyorsunuz. Bu haksızlık. Nevzat’ın avukatı, eşiyle fotoğraf çektirmiş. Allah’tan kork! Kardeşimi görünce içim parçalanıyor. Namusumuzla oynamayın. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum.

SALİM'İN AVUKATI AKDAĞ: NEVZAT'IN YALANLARINDAN BIKTIK

Salim Güran’ın savunmasından sonra kürsüye sanığın avukatı Onur Akdağ geldi.

Avukat Onur Akdağ: Odun gibi duran Nevzat dün tepki verdi. Bir yalan ortaya çıkaran kişinin diğer söylediklerine de itibar edilmez. Nevzat bambaşka biri. Altı yalan beyanı nasıl akla, mantığa, hukuka ve vicdana sığdırabilir? Her gelişmede ve her ortaya çıkan delil durumunda Nevzat ifadesini değiştiriyor. Biz de maalesef buna seyirci kalıyoruz.

Nevzat’ın artık bu hızlı ifade değiştirme huyuna bir son verilmesini istiyoruz. Biri çıkıp şu adama, “Yeter artık, sus! Yalanlarından bıktık!” demeyecek mi? Sayın Başkan, bir kişi nerede kayboluyorsa aramalara o noktaya en yakın yerden başlamak gerekir. Olağan şüphelinin kim olduğunu hepimiz görüyoruz.

Avukat Onur Akdağ: Nevzat da 30 Eylül tarihli Van Kriminal’in raporundaki DNA’nın nerede bulunduğu bilgisini medyadan öğreniyor.  O yüzden bagaj demiyor, o yüzden arka koltuk demiyor. "Ben arabadan indim o da arabadan indi, arabanın ön koltuğunu göstererek bunu ortadan kaldır yoksa seni ve aileni öldürürüm. Yaparsan da sana 200 bin veririm dedi. Arabanın bagajında çuval var mı dedi , bagajdan çuval çıkardım. Birlikte çuvala koyduk. Dere kenarına götürdüm" dedi. Hikaye bu kadar. Bir gün sonra savcılıkta hikayeyi değiştirdi. Dedi ki "Ben aslında hortumumla bahçeyi suluyordum.  Bana Salim yukarıdan bağırdı, bekle geliyorum,  bir yere gitme işim var seninle dedi. Sonra yanıma arabayla geldi, beni takip et dedi. Biz beraber mezarlık yoluna gittik. Arabalarımızdan indik." Bu kez cesedi orda çuvala koymadığını, Salim’den battaniye içindeki cesedi battaniyeyi sıyırarak teslim aldığını, evine götürdüğünü evinde çuvala koyduğunu, çuvalla dereye götürdüğünü anlatıyor.

SALİM'İN AVUKATI: NARİN, 15.13’TE NEVZAT’IN ELLERİNDE CAN VERİYOR

Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ: Şimdi burada ısrarla gözden kaçırıldı. Bu cinayetin ne zaman işlenmiş olabileceğine dair yaklaşık bir zaman bilgisi vardı elimizde. Narin, 15.11’de son kez okul kamerasında görüldü. O yol üzerinde zaten öldürüldü. Kızın içinde ölü halde durduğu araba ise 15.40’ta dereye indi. Yani arada 29 dakika var. Size Narin’in ölüm dakikasını söyleyeyim mi? Narin, 15.13’te Nevzat’ın ellerinde can veriyor. Geriye 27 dakikalık bir zaman dilimi kalıyor. 5-6 dakikada dereye gidiş süresi... En fazla 21 dakika. 21 dakika içerisinde çocuğun patikaya çıktığını düşüneceksek, 2 dakika daha çıkaralım. En fazla 19 dakikalık bir zaman diliminden bahsediyoruz. 19 dakika içerisinde karmaşık bir olay örgüsüyle, çok sayıda faille bu cinayetin işlenmesini kim bana akıl ve mantıkla izah edebilir? Dolayısıyla sanık sayısının olabildiğince az, olay örgüsünün de mümkün olduğunca basit olması gerekiyor. Yani karmaşık olmaması gerekiyor.

SALİM'İN AVUKATI: NARİN 3 GÜNDÜR DERENİN ALTINDAYDI

Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ: Burada Jandarma’nın çok büyük kabahati oldu. 19 gün boyunca çocuk bulunamadı. Bakılması gereken yerlere bakılmadı, yapılması gerekenler yapılmadı ve Nevzat ilk başta tespit edilemedi. Fail tespit edilemeyince de olur olmaz tutanaklar ihdas ettiler. Fail bulunamayınca fail üretmeye kalktılar. Çok net söylüyorum, Jandarma mesela ilk Ahmet isimli kişiyi tutuklasaydı, Nevzat ifadesini ona göre kurgulama zamanına da sahipti. Salim’den sonra tam 9 günü vardı.  

Bir de Jandarma Komutanı’nın 3. gün verdiği talihsiz müjdeli haberini unutmayalım. O arada Narin 3 gündür derenin altındaydı. Kolluk, cinayeti çözemeyince agresifleşti. Agresifleşince de hatalar yaptı. Hatanın da ötesinde kasıtlı olarak yani ailenin işkence iddiaları, yalan yanlış tutanakları, yok bunun bununla ilişkisi varmış da bunun yengesiyle ilişkisine yönelik bilgi varmış falan.

SALİM'İN AVUKATI: BU İŞ POLİSLERE VERİLSEYDİ...

Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ: Neticede, Jandarma 40 yılın başında eline bir cinayet soruşturması geçince bocaladı, eline yüzüne bulaştırdı ve hırsına yenildi. Bu iş polislere verilseydi böyle olmazdı. Jandarma her ifade ile başka bir hikayenin peşine düştü. Kim ne dediyse, çocuğun en son görülme saati ona göre değişti. Saatler değişti, zamanlar değişti, failler değişti, her bir hikayenin peşinden koştu. İş çözülemez hale geldi.

SALİM'İN AVUKATI: BÜTÜN BİR TOPLUM BU KATİLE ALKIŞ TUTUYOR

Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ: Herkes bir ata oynadı. Benim atım kazansın istiyor. Bu iş din değil, iman değil, takım da tutmuyoruz, at yarışı da oynamadık. Narin’in ölümü ne kadar korkunçsa haksız yere Narin’in öldürülmesi ile itham edilmek o kadar korkunç değil mi? Bunu neden anlamak istemiyorlar? Nevzat’a karşı bu tarafgirlik niye? Nevzat şimdi diyor ki tek başıma bir köyün hakkından geldim. Hem namuslarına iftira attım, hem kızlarını katlettim, belki de istismar ettim hem de günahımı boyunlarına bıraktım.  Yani yedim, içtim hesabı size kitledim.

Ve bütün bir toplum bu katile alkış tutuyor. 10 duruşma da olsa 10 ayrı kurgu ile karşımızda olacak. Aman haaa, bak sakın haa sakın Nevzat demeyin bize, Nevzat’ın boynuna bırakmayın diyerek devlete ve kurumlarına parmak sallayanların o parmakları ne zaman kırılacak ? Nevzat tüm Türkiye’yi parmağında oynattı, oynatmaya da devam ediyor.

SALİM'İN AVUKATINDAN 'PSA' AÇIKLAMASI

Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ: PSA meselesine kısaca değinecek olursak, 12 Eylül tarihli Adli Tıp Raporu'nda Narin Güran'a ait olduğu bildirilen vajen-1 sürüntü örneğinden, külot dış kısım ön sürüntü örneğinden, külot üzerinde tespit edilen lekelerden, mor renkli etek üzerinden tespit edilen lekeden ve yazma üzerinde tespit edilen lekeden hazırlanan preparatların mikroskobik incelemelerinde sperm hücresi görülmedi. Ancak menide ve idrarda bulunan Prostat Spesifik Antijen (PSA) tespit edildi.

Raporda her ne kadar PSA tespit edildiyse de bunun kadınlarda da bulunabileceği belirtiliyor. Çocuk dere yatağında bulunduğu için dereye akan kirli sular, insan dışkıları bulaşmış olabilir deniyor. Yani ihtimaller dahilinde bir belirsizlik var.  Ama eğer bir istismar ihtimalinden bahsedeceksek, faili ilk amca olarak mı, abi olarak mı düşüneceğiz? Yoksa aileye düşman olmuş, babaya kinlenmiş, belki de öç alma duygusuyla hareket eden ve psikolojisi analiz edildiğinde pedofili geçmişi olabilecek olan Nevzat’ı mı görmeliyiz? Hangisi daha yakın ihtimal? Salim ile Enes üzerinde kurgulanan iki senaryo ve 'görmemesi gereken bir şey gördü' deniyorsa bunun neticesi istismar mı olur? Eğer çocuğa karşı bir istismar girişimi ya da bulgusu olduysa, bu çok net bir şekilde Nevzat’ı işaret ediyor.

SALİM'İN AVUKATI: NEVZAT'IN KARANLIK ZİHİN DÜNYASINI KİMSE ANLAYAMAZ

Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ: Adli tıp raporunda bir cinsel bulguya rastlanmadığı söyleniyor. Yani cinsel bulgu yok demiyor. Nevzat'ın karanlık zihin dünyasını kimse anlayamaz, hem öç almak hem de dürtülerini tatmin etmiş olmak için de bu cinayeti işlemiş olabilir. Sonraki hareketleri maalesef bunu gösteriyor.

SALİM'İN AVUKATI: ŞÜPHELİ DOĞRUDAN NEVZAT'TIR

Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ: Narin bir cinsel istismara maruz kalmışsa, olağan şüpheli doğrudan Nevzat’tır. Pedofili bir hastanın iç dünyasını anlamak için çok ayrıntılı bir makaleyi heyetinize sunuyorum. Makalenin bir yerinde şu ifadeler yer alıyor: Bir pedofil, çocuklara yönelik fanteziler kuran, onlardan cinsel olarak uyarılan veya onlara karşı cinsel dürtüler hisseden bir bireydir. Pedofiller, bu cinsel dürtülerden ciddi şekilde rahatsız olurlar, bu dürtüler nedeniyle kişilerarası zorluklar yaşarlar veya bu dürtüleri gerçekleştirirler.   Yine araştırmalar, pedofiliye sahip kişilerin genellikle aşağılık duyguları, izolasyon veya yalnızlık, düşük özgüven, içsel disfori ve duygusal olgunlaşmamışlık gibi hisler yaşadıklarını göstermektedir.

SALİM'İN AVUKATI: NE TÜR BİR DNA?

Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ: Narin’e ait pembe tişört, siyah renkli tişört ve çocuk battaniyesinden alınan DNA örnekleri ile müvekkilimin fiili olarak kullandığı araçtaki DNA örnekleri karşılaştırılmıştır. Van Kriminal’den alınan swap ve lekelerden sunulan rapora göre, aracın sol ön koltuğunda, oturma yerinde eser miktarda karışım halinde Narin’e ait sürüntü DNA bulgusu olduğu belirtildi.

Araç koltuk kılıfında bulunduğu söylenen bu karışım halindeki sürüntünün kusmuk mu, tükürük mü, salya mı, ter yahut idrar mı, safra sıvısı mı, ölü sıvısı mı... Ne tür bir DNA olduğuna ilişkin ek rapor aldırılmasını talep ettik. Ayrıca, bu sürüntünün Narin’in canlıyken mi yoksa ölüm sonrası ölü bedeninden mi bulaşıp bulaşmadığının, teknik olarak mümkünse, Adli Tıp İhtisas Kurulu’ndan sorulmasını istedik. Zannediyoruz ki, heyetiniz bulunan bu sürüntünün eser miktarda olduğu gerekçesiyle ne tür bir DNA olduğunun tespitinin mümkün olamayacağına kanaat getirmiş ve talebimizi kabul etmedi.

SALİM'İN AVUKATI ONUR AKDAĞ MEDYAYI SUÇLADI

Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ: Bu dosyada Salim hakkında yapılan en büyük, en korkunç algı da DNA konusu oldu. Herkes çok iyi hatırlar, canlı yayında spikerler ağızlarını doldura doldura, gözlerinden timsah gözyaşları akıta akıta, 'Amcanın aracında direksiyon kısmında kusmuk bulunmuş, ölü sıvısı bulunmuş, yok efendim Narin’in dışkısı araçta bulunmuş' diye hafızalara kazınan haberler yaptılar. Ancak neticede bunun da yalan olduğu ortaya çıktı.

Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ: Salim’in aracında sadece Narin’in DNA’sı bulunmuş algısı da tamamen yalan. Bazı kişilerin DNA’larının araçtaki sürüntülerle uyumlu olup olmadığına dair 6 Eylül tarihli Van Kriminal Raporu’na göre, Muhammed Kaya, Devran Güran, Salim Güran ve Kurtuluş Güran’ın DNA’ları da Salim’in kullandığı araçta çıkıyor.  

Şimdi deniyor ki, 'Narin’in DNA’sı neden şoför koltuğunda çıkıyor?' Ben de soruyorum: O zaman, madem Salim bu aracı hep kullanıyorsa, neden Salim’in DNA’sı sağ ön koltukta sırt ve oturma kısmında çıkıyor da şoför kısmında çıkmıyor? Nevzat’ın iddia ettiği battaniye ön sağ koltuk kısmındaysa, neden Narin’e ait DNA orada bulunmadı? Kaldı ki Arif’in diğer çocuklarının DNA örnekleri karşılaştırma için alınmamış. Mesela müvekkilim, çalışmaya giderken Osman Güran’ı bazen ana yola kadar bırakırdı ya da Eren de arabaya binmiş olabilirdi. Peki, neden bunların DNA karşılaştırmaları yapılmıyor?

SALİM'İN AVUKATI: KABUL EDİN, ÇOK CESURUM...

Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ: Şimdi diyorlar ki mobil ödene olmuşsa çocukları da yapabilir. Ya da otomatik ödeme söz konusu da olabilir. Bunu kanıtlamak çok kolay. İlgili bankalara müzekkere yazılsın, sorulsun. Çünkü bankaların giriş çıkış hareketlerini ve eşleşmiş cihaz bilgilerini kaydetme huyları var. Siz bu kadar gpss, baz falanla çürütmeye gayret edeceğinize buyurun hodrimeydan diyorum, eğer çekindiğiniz bir şey yoksa bankaya müzekkere yazılsın.

18 Aralık tarihinde talebimiz üzerine tutulan tutanakla Salim’in sadece 45 adım attığı kanıtlanmış oldu. Şimdi herkese içtenlikle şunu soruyorum. Elinizi vicdanınıza koyun. Eğer 45 değil de 145 adım çıksaydı şimdi herkes katil Salimdir diye ilan etmiş olur muydu, olmaz mıydı? Şimdi herkes Avukat Onur Akdağ’ın kendi eli ile müvekkilini katil ilan ettiğini bas bas bağırılmaz mıydı? Arkadaşlar bu bir, gayret, inanç ve cesaret dersidir. Ben buradaki meslektaşlarımın çoğundan tecrübesiz, bilgisiz, yetersiz olabilirim. Hepsi benim başımın tacıdır. 

Ancak kabul edin, çok cesurum. Bir şeye inanıyorsam üstüne giderim. Ben müvekkilime inandım, ben bu davaya inandım. Mesela 145 adım çıksaydı, yok efendim adımsayarın hata payı vardır, adımsayar doğruysa önceki saatler ve sonraki saatlerle, yaşandığı iddia edilen olaylar arasında bu kadar çelişki olmazdı diye bazıları çarpıtıp durmazdı. Salim Diyarbakır’da eşi ve kızları alışveriş yaparken oğlu Miran ve Yusuf ile kahvede oturuyor. Bunu ifadelerden bilmiyor muyuz? Neden çarpıtıyorsunuz?

'ADIM SAYAR' UYGULAMASI

Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ: Telefondaki uygulama Mi Health APK’dır. Bu uygulamada sadece belirli bir tarihe ait verileri silebilirsiniz, saatlik silme mümkün değildir. Adımsayar uygulamasının hata payı var mı, ona bakalım. Buna ilişkin çok kapsamlı ve harika makaleler elde ettik. 103 kişi, üç hafta boyunca, her biri bir hafta süren üç farklı adım sayma denemesinde her iki cihazı da aynı anda kullandı. Çalışma, uygulamanın ortalama günlük 8.500 adım sayısını yaklaşık 500 adım fazla tahmin ettiğini yüzde 6 daha fazla adım ölçtüğünü gösterdi. Buna ilişkin makalelerin tamamına baktığımızda en fazla yüzde 7 hata payı var ve bu hata eksik değil, fazla ölçtüğü yönünde. Bu makaleleri Sayın Mahkeme’ye sunuyoruz.  

SALİM'İN AVUKATI VANDER HEYDEN’İN HİKAYESİNİ ANLATTI

Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ: Şimdi size adımsayarla ilgili çok ünlü bir davayı anlatacağım. Visconsin’li anne Vander Heyden’in hikayesi. Özetle, Heyden, erkek arkadaşıyla birlikte yaşıyor ve ufak çocukları var. Bir gece bara gidiyorlar, tartışıyorlar. Adam eve geri dönüyor, kadın barda kalıyor. Ertesi gün kadın bir arazide ölü bulunuyor. Erkek arkadaşı zanlı konumunda, üstelik araba tekerleğinde kadının saç teli bulunduğu için mahkum ediliyor.  

Ancak adamın avukatları araştırma yapıyor. Kadın, erkek arkadaşı gittikten sonra barda başka bir adamla tanışıyor ve kanal kenarına gidiyorlar. İlk başta bu adam suçlamaları kabul etmiyor. Ancak daha sonra, kadının bir arkadaşına tartıştıklarını ve kadını öldürdüğünü gördüğünü söylüyor. Bu süreçte anlaşılıyor ki kadının erkek arkadaşı, suçun işlendiği zaman diliminde sadece 12 adım atmış. Bu da erkek arkadaşın o saatlerde evde olduğu savunmasını doğruluyor. Bu davada adımsayar, hukuki bir delil olarak kabul ediliyor. Bu kararı ve adımsayarın hukuken neden delil değeri taşıdığını anlatan detaylı bir yabancı kararı da Sayın Mahkeme’ye sunuyoruz.

Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ: Salim Güran, 21 Ağustos’ta toplam 11.526 adım atmış, 6 kilometre yürümüş ve 461 kalori harcamıştır. Bu aktivite, 2 saat 21 dakika sürede gerçekleştirilmiştir. Şimdi herkes şu noktaya takılmış: “24 saatte yalnızca 2 saat 21 dakika mı yürümüş?” Bu süre, her adım atıldığında işleyen bir süreyi ifade eder. Örneğin, uyurken adımsayar aktif olmaz. Aynı uygulamaya ilişkin bazı örneklerle, atılan adımlarla harcanan sürenin ne kadar orantılı olduğunu göstermek istiyorum.

Salim ile Nevzat’ın BTK’dan gönderilen dokümanlarında internet kullanım veri geçmişlerini inceledik, hareketlerini karşılaştırdık. Salim Güran, tam kritik dakikalarda, yani 15.10 ile 15.40 arasında yer yer yoğun bir şekilde internete giriyor, veri indiriyor. Hatta 15.28’deki yoğunluk, kendisinin mobil bankacılıktan ödeme yaptığının da bir göstergesidir. Salim’in bu dakikalardaki internet dökümü tam 16 sayfa.  

SALİM'İN AVUKATI: SAKIN DEMEYİN NEVZAT FAKİRDİR...

Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ: Nevzat’ın ise sadece 3 sayfa. Aynı dakikalar arasında Nevzat Bahtiyar’ın internet hareketliliğinde neredeyse hiçbir şey yok. Telefonunun arka planda çalışmasından dolayı sınırlı veri indirimi var; internete girmiyor. Neden mi? Çünkü eli dolu, çünkü cinayet işlemekle meşgul maalesef, çünkü Narin’i boğup dere yatağına götürmekle meşgul.  

Ha, bu arada sakın demeyin Nevzat fakirdir, internet paketi azdır falan. İlerleyen saatlerde Nevzat, internet kullanımında rekorlar kırıyor. Şimdi dün, Salim’in 15.10 ile 15.40 arasında internet kullanımının diğer saatlere göre yok denecek kadar az olduğu şeklinde bir algı yapıldı. Ancak gerçek bambaşka. Biz bu maddi hakikati ortaya koyarken sadece Salim’in internet veri geçmişinden bahsetmiyoruz. Nevzat ile Salim’in veri kullanımını karşılaştırdığımızda bir anlam ifade ediyor. Dün sadece Salim’in internet kullanımından bahsedilerek algı yaratıldı.

"ULUSAL KRİMİNAL’İN RAPORU TAM BİR FİYASKO"

Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ (Fotoğraf gösteriyor): Ulusal Kriminal’in raporunun tam bir fiyasko olduğunu söylemek gerek. Sayın Mahkemeniz, Ulusal Kriminal’den 4 talepte bulundu. Bu taleplerden 3 tanesi raporda yer aldı. Ancak Nevzat’ın ilk ve son ifadesinde belirttiği alt yoldaki araç hareketliliği tespiti yapılmışsa da, bunun gerçeklikten uzak olduğunu Ruhi Kaya’nın kamerasından görüyoruz. Mavi traktör ve beyaz Fluence meselesi… Bakın, Ulusal Kriminal’in tespit ettiği araçlar bunlar.

SALİM'İN AVUKATI: DARALTILMIŞ BAZ DOĞRUYSA, GAZAL NEDEN TUTUKLANMIYOR?

Savunmasında Salim Güran’ın tahliyesini veya ev hapsi ile cezalandırılmasını talep eden Akdağ, şöyle konuştu:

"Daraltılmış baz raporunda öyle bir tablo çiziliyor ki, Türkiye’nin en geniş kapsama alanı Tavşantepe gibi gösteriliyor. Zira uzman olmaya gerek yok. İnterneti bırak, telefon bazı yerde çekmiyor. Diyelim baz doğru. O zaman Gazal Bahtiyar niye tutuklamıyor. Bahtiyarlara bu çifte standart nedir. Baz doğruysa, Gazal Bahtiyar yalan söylüyor. Gazal Bahtiyar doğru söylüyorsa, Baz raporu çöp. Baz doğruysa, Gazal Bahtiyar’ı tutuklayın. Baz ile Ulusal Kriminal bize ne söylüyor? ‘Katil Salim mi, Enes mi’ diyor. Biz ‘Katil Nevzat’ derken, boşuna söylemiyoruz. Bize ‘Nevzat hariç herkes olabilir’ deniyor. Salim ile Yüksel’in yasak aşk iddiaları, okları Salim’e çekti. 

Baz raporunu kabul edeceksek, Arif’in evinin içinde 15.20’de olduğunu söylüyor. Nevzat su meselesi yüzünden Salim’i ararken evde değil miydi? Yani Salim, kendisine patikadan tepeden seslenmiyor. Nevzat ilahi bir işaretle mi tepeye çıkıyor? Salim, çocuk eve geldikten sonra eve geliyor. Ben raporun ağzındaki baklayı çıkarayım, Yüksel ile Salim iftirası, baz raporuyla çürütülmüş oldu. Yüksel Hanım’a müjdeler olsun. Son olarak aynı rapordan Nevzat, 16.35’te Ayrılarak Tavşantepe’den ayrılıyor. Müvekkilimizin tahliyesini, en azından ev hapsi verilmesini istirham ediyorum."

DURUŞMAYA BİRİNCİ ARA

Onur Akdağ’ın savunmasının ardından mahkeme başkanı, duruşmaya 14.00’e kadar ara verdi. 

Saat 14.00 itibarıyla duruşma yeniden başladı. Sözü Nevzat Bahtiyar aldı.

NEVZAT BAHTİYAR: BEN ÖLDÜRMEDİĞİM KİŞİ İÇİN NEDEN SUÇU ÜZERİME ALAYIM?

Nevzat Bahtiyar: Taşıma cezam neyse ben razıyım. İnkar etmiyorum ama ben Narin’i öldürmemişim. Ben taşımışım oraya bırakmışım. Ama onlar mecburen bana kabul ettirdiler, suçu benim üzerime atıyorlar. Ben öldürmediğim kişi için neden suçu üzerime alayım?

Ben sadece cesedi taşıdım, başka bir suç işlemedim. Salim tüm suçu bana yıkmaya çalışıyor. Salim’in avukatı bana 'vahşi papağan' dedi. Ben papağan değilim, öyle olsaydım ormanda yaşardım. Ailem güvende olmadığı için yalan söyledim. Cezaevine geldiklerinde her şeyi anlatmaya hazır olduğumu söyledim. Cezaevinde ne televizyon var ne radyo; bilgileri nereden bilebilirim? 'Patlıcan' dedim, herkes güldü. Sadece espri yapmıştım.

Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yaptı:

Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz: Bütün sanıklar, benim müvekkilim de dahil, bu davada şüpheli. Müvekkilime katil olarak ithamda bulunmamalarını rica ediyorum. Biz filmin sonuna yetiştik. Dosyaya baktığımızda cinayetin sebebine ilişkin bir neden yok, ama içeriklere bakınca insanlar ihtimaller üzerine konuşuyor. Eğer toplumun susmasını istiyorlarsa yapacakları tek bir şey var: çıkıp itiraf etmeleri. Önce Allah’a, sonra size havale edelim.

Mahkeme Başkanı: Elinizi cebinizden çıkarın.

(Eryılmaz, elinin cebinde olmadığını ifade etti)

YÜKSEL GÜRAN ARAYA GİRMEK İSTEDİ

Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasını yaparken, Anne Yüksel Güran araya girmek istedi. Av. Ali Eryılmaz, “Kesme” diyerek tepki gösterdi. Mahkeme Başkanı, duruşma düzeni için uyarısını yaptı.

Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz: Maddi durumu iyi değil, karnını zar zor doyuran bir adam. Bu suça da onu soktular. Peki neden Nevzat? O gün köyde düğün için kimse kalmadıysa, Salim’in en yakın arkadaşı Nevzat ise... Salim’in çağıracağı ilk insan tabii ki Nevzat olacaktı. Başka kimi çağıracaktı? Nevzat’ın bu davada farklı bir önemi daha var. Davanın başladığı ilk günden bugüne kadar diğer sanıkların yaptığı tek şey, birbirlerini suçlamak oldu. 'Katil odur' demekten başka bir şey yapmadılar. Ancak değişen ifadelerin içerisinde birkaç önemli unsur vardı. Nevzat her zaman, 'Bana cesedi Salim verdi' dedi. Nevzat’ın beyanlarının farklı olması, birçok şeyi değiştiremiyor.

Av. Ali Eryılmaz, Rojin Kabaiş’i ve babasını da hatırlattı.

Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz: Raporlara samimiyet ve ciddiyet anlamında bakıyorum. Elinizde iki ayrı rapor var ve her iki raporda da ayrı ayrı sayfalarda paraflar var. Ancak paraf, imza yerine geçmez. Üstelik her paraf birbirinden farklı, hiçbiri birbirini tutmuyor. Belki de imzalar sahte. Bu konuda şikayette bulunduk. Nevzat Bahtiyar’ın bu davada cinayete iştirakten yargılanmasına ilişkin tek delil, aleyhinde hiçbir şey yok. Ama siz bir raporla onu iştirak etmiş gibi gösteriyorsunuz. 15.10 sıralarında evin orada gezdiği belirtiliyor. Ben bu 'yürüdü' raporuna mı güveneyim? Nevzat’a soruyorum, 'Oğlum, var mı böyle bir şey?' diyorum, 'Allah kitap çarpsın, yok' diyor. Dolayısıyla baz raporunu kabul etmiyoruz.

NEVZAT'IN AVUKATI: BELKİ BÜTÜN KÖY ORADA OLABİLİR

Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz: Savunmamın içerisinde daha önceden Hediye vardı. Hediye Güran ile ilgili çok güzel şeyler anlatacaktım. Ama Sayın Nahit Hocam, imamı da katınca sayı 6 kişi oldu. Belki bütün köy orada olabilir. Dara kamerasını istediler, bir şey çıkmadı. Peki neden istiyorlar? İçinden bir şey çıkmayacağını çok iyi biliyorlar. Kendileri çıkmayacak delilleri toplamakla meşguller.

"ADIMSAYARLA İLGİLİ ÇOK İYİ ROMAN İSMİ OLUR"

Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz: Bu adımsayarlarla ilgili çok güzel bir roman ismi olur: 45 Adımda Cinayet. Bu davanın özeti de bu olabilir. Salim Güran ya soğukkanlı bir katildir… Nevzat için öyle bir profil çiziyorlar ya, asıl Salim! Narin’in o tepeye çıktığı bizim için kesindir. Kriminal rapora bakarsanız, girişin sağ tarafını geçmiş ve ahıra doğru gidiyor. Ölümüne sebep olan şey neyse, ahırda oluyor. Dolayısıyla olay ahırda gerçekleşiyor.

"TAHLİYESİNİ TALEP EDİYORUM"

Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz: Narin’in ölüm saati 15.16’dır. 15.16’da Narin bu dünyaya gözlerini yumdu. Nevzat Bahtiyar’ın cinayete iştirak ettiğine ilişkin somut bir delil yoktur. Bu nedenle müvekkilimin tahliyesine karar verilmesini talep ediyorum. Jandarma, kamerada görülen kırmızı aracın sahibini araştırıyor ve aracın Nevzat’ın oğluna ait olduğunu öğreniyor. Oğlunu almak için eve gittiklerinde Nevzat, ‘Aradığınız kişi oğlum değil, benim,’ diyerek kendini ifade ediyor.

NEVZAT'IN AVUKATINDAN 'İSTİSMAR' İDDİASINA YANIT

Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz: Bir istismardan bahsedildi. Güran ailesinden yaklaşık 39 tanık dinlendi, 25’i aileden. Baba dahil kimse Nevzat’ı şüpheli olarak göstermedi. 8 Eylül’den önceki tarihteki 50 bin TL’lik alacak-verecek meselesi de inandırıcı bulunmadı. Müvekkilimle ilgili hiçbir dayanağı olmayan bir iddia ortaya atıldı. Enes Güran ile ilgili bir jandarma tutanağı var, annesi 'Erkek çocuklarım evdeyken kızımı Maşallah’a bırakıyorum,' diyor. Dolayısıyla bu iddiayı hiçbir şekilde kabul etmiyoruz, iğrenç bir iddia olarak görüyoruz.

Salim Güran, Narin’in kaybolduğu gün birçok aile üyesiyle görüşüyor ama babayı aramıyor. Güran ailesinin tüm üyelerinin bu süreçte yaptığı ifade değişikliklerini çok iyi biliyoruz. Müvekkilim Salim’in dostu. Hep 'soğukkanlı' ibaresi kullanılıyor, sizin de dile getirdiğiniz bir beyan bu. Biz avukatları olarak, ailesinin duruşmaya gelmesinin gerek olmadığını belirttik.

NEVZAT BAHTİYAR'IN İKİNCİ AVUKATI KONUŞTU

Nevzat Bahtiyar’ın savunmasını üstlenen ikinci avukatı Adnan Ataş: O köyde, Güranların çocuğu dışında Güranlara karışabilecek kimse yok. Birsen Güran’ın ifadesi bu dosya açısından sadece bir beyan değil, aynı zamanda bir delildir ve bu beyana itibar edilmelidir. Hediye Güran, saat 13.00 ile 13.40 arasında olay yerine, yani Arif Güran’ın evi ve çevresine gittiğini söylüyor.

Tüm bu delil karartmalar, çelişkiler, Nevzat Güran için mi yapıldı? Mümkün değil. Dün Nahit Bey değindi, tekrara düşmek istemiyorum. Enes’in vücudundaki izler sadece mısır koçanıyla açıklanabilecek şeyler değil. Peki, gözündeki morlukları neye bağlayacağız? Her ne olduysa o yokuşun yukarısında oldu. Zaten Ulusal Kriminal Büro’nun raporu da bunu destekliyor. Soruşturma dosyasında çocukların bile ifadesi alındı. Hiçbir çocuk, arabada oyun oynarken görülmedi. Hepimiz babayız, biliriz; araba çocukların oyun alanı değildir.

Benim müvekkilim açısından cinayet ve cinayete iştirak suçu oluşmamıştır. Müvekkilim korktuğu ve tehdit edildiği için hareket etmiştir. Olay yerine giden en son kişidir. Ancak Güran ailesi, müvekkilimi katil olarak göstermektedir. Çoban ise, 'Allah hakkımı bırakmasın,' diyor ama korkudan savcılığa gidemiyor. Müvekkilim açısından beraatini isteyeceğiz, ancak kendisinin bazı kabulleri de bulunmaktadır. Bu nedenle tahliyesini talep ediyoruz.

DURUŞMAYA İKİNCİ ARA

Nevzat Bahtiyar'ın ikinci avukatı Adnan Ataş'ın konuşmasının ardından duruşmaya 16.45'e kadar ara verildi.

ENES GÜRAN HAKİM KARŞISINDA

Duruşma yeniden başladı. Aile yakınları içeri alındı. Mahkeme Başkanı "Sessizce sakince dinleyeceksiniz" uyarısı yaptı.

Sözü, Narin'in tutuklu ağabeyi Enes Güran aldı.

Enes Güran: Evdeyim diye bir şey biliyorum diye bir şey yok. HTS kayıtlarına kimileri yalan olduğunu bile bile hala burada konuşuyor. Olay günü evdeyim, evet. İl jandarma bana 'Konuş,' diyor. 'Bildiğim bu kadar,' diyorum, yok hala konuş diyorlar. Ne konuşayım? Bana 'Cezaevine gireceksin,' dediler. Psikolojim bozulmuş, kardeşim, yok, ben cezaevindeyim. Nezarethanedeyim, zile bastım, gittim, ifademi verdim. Sonra bana 'Kendi g*tünü mü kurtarmaya mı çalışıyorsun?' dediler. 'İfademe geçirmeyecek misiniz söylediklerimi?' dedim, 'Geçirmeyeceğiz,' dediler.

KOLUNDAKİ ISIRIK İZİ: BEN KENDİM ISIRDIM

Enes Güran: Sayın hakim, gözümdeki morluk konusuna değinmek istiyorum. Ben kimsenin yanında kendime zarar vermem. Memorial Hastanesi’nin kamerası iyi çekmemiş. Oraya gittim, eğer gözüm mor ise neden öyle dolaşayım? Kimse öğrenmesin diye gitmezdim. Avukatlarıma da söyledim, 'Kameralara baktıklarında gözümün mor olmadığını göreceksiniz,' dedim, ama kameralar maalesef bunu çekmemiş. Kolumdaki morluğa gelince, ben kendim ısırdım. Hakkımı helal etmiyorum, zehir zıkkım olsun. Onlardan çıkmasa da çocuklarından çıkacak. Gerekirse kafamı koparın ama beni Narin’in ölümüyle suçlamayın. Baro başkanı bir elbiseden bahsetti. Ömrümün sonuna kadar cezaevinde kalabilirim, ama vicdanım rahat.

ENES, BAKANLIĞA SESLENDİ: 'ARTIK BİRAZ GELİŞİN'

Enes Güran: Herkes 'Annesi Enes’i koruyor,' diyor. Annem beni korumuyor. Eğer öyle olsaydı, ikimiz de o saatte evdeyiz derdik. Ama biz böyle bir şey söylemedik. Bugüne kadar hep doğruyu konuştuk. Bir gerçek var: O saatte gerçekten evdeyim. Baro başkanının söyledikleri birbiriyle uyuşmuyor. Kardeşim bulunduğundan beri herkes 'bakkal kapalı' diyor. Aile Bakanlığı’na sesleniyorum: Artık biraz gelişin, somut delil bu değildir. Bugün Eren kardeşimi herkes izledi, 6 yaşındaki bir çocuğu nasıl ikna edebilirsiniz ki? Eline çikolata verseniz bile gerçeği anlatır. Bugün televizyona çıkan birisi kendisine profesör diyor, hiçbir şey bilmediklerini anladım.

ENES: KONU BİZİM NAMUSUMUZ DEĞİL, KONU NARİN

Enes Güran: Millet benim telefonumu arayıp şerefime küfür ediyordu, ben de onlara küfür ediyordum. Komutana gidip 'Arayıp küfür ediyorlar,' diyordum, adam çay içiyordu. Be adam, bir kalk, nedir bu? JASAT hiçbir şey yapmadı. Düşünün, babanız size gelip 'Sen mi yaptın?' diyor. Allah’a havale ediyorum hepsini. Bugün konu bizim namusumuz değil, konu Narin. Kardeşimin üzerine taş bırakan kişinin tahliyesini istiyorlar. Hiçbir şey olmamış gibi işe gidip gelen adam!  'Neden şüphelenmediniz?' demekte haklısınız. Nevzat’ın oğlu her gece bizimleydi, hatta zorla yemek veriyordu bize. Nevzat Bahtiyar’ı bir kere camide gördüm. Keşke kalbim dursaydı da onun elini tutmasaydım. Bana bakıp 'İnşallah bulursunuz,' demişti. Size neler demesin.

ENES: CEZAEVİNDE BANA GÜVENLİĞİM İÇİN AHMET İSMİNİ KOYDULAR

Enes Güran: Ben eğer müebbet yiyorsam, yüzlerine konuşurum. Kralına konuşurum. Cezaevinde kendini öldüren insanların sesi size gelmiyor, bana geliyor. Dışarıyı biraz görmek için kendini kesen insanları ben görüyorum, siz görmüyorsunuz.

Cezaevinde gardiyanlar bana güvenliğim için Ahmet ismini koydular. Müebbet yiyen tutuklular dosyadan dolayı gelip, 'Enes’i tanıyor musun?' diyorlar. Benim Enes olduğumu bilmiyorlar. 'Ne yapacaksınız?' diyorum, 'Sadece konuşacağız,' diyorlar. Ne demek istediğimi anlıyor musunuz. 

MAHKEMEDE ORTAM GERİLDİ

Enes Güran, "Nevzat ile ilgili bazı konularda şahitlerim var. Onlarla birlikte ilerde anlatacağım. Hepiniz şok olacaksınız. Anlatacaklarıma. Nevzat ile ilgili" dedi.

Nevzat Bahtiyar’a döndü, "Nevzat, sana tek bir kelime söyleyeyim" dedi.

Ardından Enes Güran, Nevzat Bahtiyar’a dönerek "Kızın..." dedi.

Nevzat Bahtiyar, "Şerefsizlik yapma" dedi. 2-3 saniyelik gerginlik hemen sonlandırıldı.

ENES: AHİRETTE SİZ BU YAPTIKLARINIZIN HESABINI NASIL VERECEKSİNİZ?

Enes Güran: İnsanlar para için ölüyor. Bugün fen lisesine nasıl gittiğimi sorarsanız, özel okuldur. Ama benim ayakkabım yoktu, elbisem yoktu. Diyorsunuz ya, '400 dönümü satınca her şey olur.' Tarlayı konuşup duruyorsunuz. Lanet olsun o tarlalar, sizin olsun! Ahirette siz bu yaptıklarınızın hesabını nasıl vereceksiniz? Vallahi hepiniz cehennemde yanacaksınız. Ben de insanım, hatalarım vardır, ama bu konuyla ilgili hatam yoktur. Üzerime atılan iftiraların boş olduğunu herkes görüyor. Keşke ben Narin’e bunu yapanı görseydim, onu öldürürdüm. Keşke annemi üzmemek için yaşamak zorunda kalmasaydım. 18 yıl boyunca beni büyüttü, onu üzmeye hakkım yok.

Enes Güran, mütalaaya karşı savunmasını tamamladı, yerine geçti. Sözü, Enes Güran’ın avukatı Mahir Akbilek aldı.

AVUKAT AKBİLEK: "CİDDİ BİR ÇELİŞKİ VAR"

Enes Güran’ın avukatı Mahir Akbilek: (Bilirkişi raporlarına dair) "Kaynağının kendisi olduğunu belirten bir bilirkişi var. Dayanaklarınızı gösterirsiniz, dayanak siz olamazsınız. Biz sizi böyle denetleriz. Ama bu rapor dayanak olarak kendisini gösteriyor. Biz sizin var olduğunuzu bile bilmiyoruz, sizi göremiyoruz. Bizim açımızdan bunlar tanık. Bilirkişi görünümlü tanıklar.

"Baz raporuyla ilgili ciddi bir çelişki var. Müvekkilim olmasa da Salim Güran’ın gece vakti hareket ettiği iddiası çürütüldü. Bunu ileri sürenler, keşke daha dikkatli şekilde Dara-2 kameralarını inceleselerdi. O aracın etrafında sivil insanlar da görülecektir. (Bu benim kendi görüşümdür.) Ellerinde telefon vardır, arama yapıyorlar."

Akbilek şöyle devam etti: “Daraltılmış baz raporunu hazırlayanlar 29-30 Ağustos’ta ilk tur keşif yapmaya gittikleri belirtiliyor. Görevlendirme yazısı 3 Eylül’de çıkmış. Görevlendirilmemiş, yemin etmemiş. Hangi bilirkişi listesinde olduğun bile muamma. Bizim açımızdan müvekkilimiz Enes Güran aleyhine ifade veren tanıklarsınız. Enes Güran ile Nevzat Bahtiyar’ın aynı evde bulunduğunu iddia eden tanıklarsınız.  Raporda, “yazıyı ve ekindeki soruşturma dosyasını teslim aldık” yazıyor. Bunu kim alır? Tanıklar. Bilirkişi görünümlü tanıklar, “HTS kayıtları ve Salim Güran’ın ilk dışında delillere temas edilmemiş” diyor. Böyle bir usul yok. Sayın hakim, bu meşru mudur? Yasal mıdır? Bir hukukçu bunu savunur mu?

“Levent Mazılıgüney, Koray Peksayar ve Behçet Kılıç hocalarımızın 10 Haziran 2020 tarihli çalışması var. Bu çalışmada ‘adli bilişim uzmanı’ ve ‘hukukçu’ unvanları açıkça yazıyor. Gizli saklı bir şey yok. Mazılıgüney Hoca ile görüşme şansı bulduk. Kendisi, geriye dönük verilerin depolanması diye bir teknolojinin olmadığını söyledi. Peki, bu verileri nereden getirdiniz? Geriye dönük canlı konum tespiti yapılmaya çalışılıyor. Bu mümkün değil.”

Enes Güran’ın avukatı Mahir Akbilek: "Bir kasten öldürme yargılaması yapılıyor, ama bir senaryo yok. Oysa senaryo şart. Ve kimsenin karşı çıkamayacağı o sonuç ortaya çıkacak. Fiilin nasıl gerçekleştiğinin tartışılma gayreti bile yok. Olağandışı bir yargılama yapıyoruz, umarım ulaştığımız sonuç buna değer. Canlandırmalı keşif talebimin bir nedeni var, Sayın Başkan."

"BERAAT SEBEBİ"

Akbilek: "İddianame iade sebebidir, ama yargılamanın ilerlemesi gerekiyordu. Biz de teslim olduk ancak şu anda bu durum, beraat sebebidir. Normal vatandaşlar, Dara-2 ham görüntüleri üzerinden sosyal medyada bu görüntüleri iyileştirdiklerini düşünerek paylaşımlar yaptı. Ancak çoğu zaman akla ziyan şeyler gördüklerini iddia ederek bu paylaşımları yaptılar”

Enes Güran’ın avukatı Mahir Akbilek,  duruşma salonunda bir video izletti.

Dara-2' ye ait olduğu belirtilen videoya dair Akbilek: “Nevzat’ın evinin önünde bir kadın var, yüzünün Narin’e dönük olduğunu düşünüyoruz.”

YARIN DEVAM EDECEK

Narin Güran cinayeti duruşmasına ara verildi. Duruşma yarın saat 10:00'da başlayacak.

DÜN NELER YAŞANDI?

Cinayet davasının ikinci duruşması dün (26 Aralık 2024) başlamıştı. Salim Güran'ın işçisi 15 yaşından küçük R.A., pedagog eşliğinde adli görüşme odasında Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden dinlendi. Ardından Çoban A.A. ve Narin’in amcası Erhan Güran dinlendi.

AİLE TOPLANTISI GÖRÜNTÜLERİ İZLETİLDİ

R.A'nın ifadesinin ardından çoban A.A, duruşma salonuna getirildi. İfade öncesi, dava dosyasına da eklenen, cesedin bulunmasından 1 gün önce Narin'in amcası Erhan Güran'ın evinde yaptığı toplantıda çoban A.A'ya sorular sorup, daha sonra gönderdikleri güvenlik kamerası görüntüleri izletildi. Enes Güran'ın avukatı Mustafa Demir, görüntülerin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle dosyadan çıkarılması için itiraz etti. Mahkeme başkanı, "Bu delil hukuka aykırı değil, dosyaya alıyoruz" dedi.

Baba Arif Güran duruşmada söz aldı, tutuklu sanıklar ve avukatlar savunma yaptı. Mahkeme başkanı, dün 14 saat süren duruşmayı bugün sabah 09.00’a erteledi.

SAVCI MÜTALAASINI OKUDU

Davada savcının mütalaası okundu, savcı "Tüm sanıklar suç ortağı" dedi.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler