Müjdat Gezen

Parodiler

17 Ekim 2022 Pazartesi

Yetmişli yıllarda TRT’de parodiler yapardım. Uğur Dündar o zaman spor muhabiriydi. O bölümün yöneticilerinden Okan Uysaler ikimizin de çok iyi arkadaşıydı. Sürekli neskafe içerdi. Adedini unuturdu bazen. Uğur telefonda hatırlattı. Benimle bir parodi çekmiş Okan. Ben yüzme antrenörüyüm ama kıyafetim balıkadam gibi bir şey. O tarihte (1972) Münih Olimpiyatları’nda ABD’li yüzücü Mark Spitz yedi altın madalya almış. Okan bana bu adamı soruyor parodide. Ben demişim ki: “Şu gence dikkat edin, ilerde çok parlak bir yüzücü olabilir.” Adam yedi altın almış, ben böyle yorum yapıyorum. Çok güzel günlerdi. Uğur Dündar naklen yayın yapıyordu Münih’ten ve Türk halkı ilk kez “performans” sözcüğü ile o günlerde karşılaştı. Güneş Tecelli ekran sempatisi olan bir sunucu arkadaşımızdı. Çok iyi adamdı. Cenk Koray ile birlikte bir program sunuyorlar. Güneş maç sonuçlarını kâğıda bakarak okuyor. Cenk diyor ki: “Güneş, zaten bir tane maç sonucu veriyorsun, şunu ezberlesene.” “Haklısın azizim, öyle yapayım” diyor. O sırada bir maç sonucu haberi geliyor. Güneş haberi vermeye hazır ama yine de kâğıda yazmış sonucu. “Şu anda biten bir maç sonucunu veriyorum” diyor. Galatasaray 3, Altay 0 (O sırada elindeki kâğıda bakıyor çünkü o gün Galatasaray maçı yok.  Güneş devam ediyor. “Daha doğrusu: Fenerbahçe 2, Kasımpaşa 1”


TUTMUŞ İŞE DOKUNULMAZ

Sıçramalar yapıyorum. Emin olun dümdüz yazılar yazıp kronolojik gitsem, bu kadar ilginizi çekmez. Ben ilk kitap olan Çocukluğumu Bindirdim Tramvaya, O Gitti Ben Kaldım Yaya’dan aldığım özgüvenle böyle yazıyorum. Çünkü o tuttu... Hürriyet gazetesine mizah sayfası yapıyoruz Kandemir Konduk’la. Sayfa çok tuttu, gazete tiraj aldı. Bir gün toplantıdayız. Daha işin başları. Erol Simavi’ye dedim ki: “Abi çok güzel bir şey buldum...” “Bulmadın” dedi. “Neden?” dedim. “Bu iş tuttu. Tutmuş işe dokunulmaz.” Bu öğrendiğim yeni bir şeydi. E, şimdi ilk kitap tutmuş, aynı üslupla devam edelim ki bu da tutsun. Tamam mı?


YUKARI...

- Abiciğim, fiyat hareketleri ne demek?

- Fiyatlar hareket ediyor demek.

- Yani sağa sola, yukarı aşağı mı?

- Yok. 

- Yukarı, yukarı, yukarı...


ÜÇ DARBUKACI

İstanbul Tepebaşı’nda Kazablanka Gazinosu vardı. Zeki Müren assolist. Üç darbukacı var gazinoda çalışan. Babam Zeki Müren’e, ağabeyim diğer sanatçılara, genç bir Roman darbukacı da fasıla çalıyor. Patron bir gün diyor ki: “Üç darbuka fazla biri işten ayrılsın.” Ağabeyim darbukasını aldığı gibi gazinodan ayrılıyor. Selahattin Pınar sazların başı. Bir dediği iki edilmez. Soruyor: “Nejat (abim) nereye gitti öyle?” “İşi bıraktı efendim” diyorlar. Fırlıyor gazinodan Selahattin Amca. Abimi Pera Palas Oteli’nin önünde yakalıyor.  

“Nejat!”

“Efendim Selahattin Abi?”

“Nereye gidiyorsun oğlum?” 

“Selahattin Abi, üç kişi fazlayız. Ben biliyorsun sigortada çalışıyorum. O fasıla çıkan genç arkadaşın başka işi yok. O kalsın ben gideyim, dedim.” “Dön geri benimle geliyorsun. O da gitmiyor, sen de gitmiyorsun” diyor. 

Dönüyorlar gazinoya. Selahattin Amca çıkıyor patrona, “Nejat da genç Roman çocuk da ayrılmıyor işten” deyip odadan çıkıyor. O devirde Selahattin Pınar’a “Hayır” demek, bütün sanatçıların işi bırakacağı anlamına gelirdi... Üsküdar Musiki Cemiyeti kurucularından kemani Emin Ongan bir gün Ahmet Özhan’a diyor ki: “Yahu, bizim Necdet (babam) çok aklı başında adamdı, bu kerata ondan nasıl çıktı?” O kerata ben oluyorum. Emin Ongan benim aklı başında biri olmam gerektiğini söylüyor. Akıllı olmak çok büyük sorumluluk ister. Ben deli olarak işi sürdürmeyi her zaman yeğlemişimdir. Ama çok tabii hem hayatı hem yaptıklarımı son derece ciddiye alarak. Sorumluluğumu hep bildim. Aynı babanın iki oğluyduk ağabeyimle ben. Ağabeyimi sevmeyene rastlamadım. İçkiye vurmasaydı, siroz olmasaydı, yengemi, çocuklarını üzmeseydi gerçekten çok iyi adamdı. Çekti gitti genç yaşta dünyadan. Nur içinde uyusun. İyi adamdı.


KİM BUNLAR 

TBMM canlı yayınlarını izlerim. 4 Ekim 2022 tarihli açılışı da sonuna kadar izledim. Eski saldırganlıkları yok AKP’lilerin. Onlar da işin farkındalar. Ama AKP bu. Ne yapacağı hiç belli olmaz. Yarın azabilirler. Çünkü bugün yaptıklarının ve söylediklerinin yarın tam tersini yapıp söyleyebiliyorlar. 


ASIL MESELE

Toplumun asıl meselesi; pahalılık, enflasyon, işsizlik, üniversiteli gençlerin sorunları, hak, adalet ve demokrasidir. Çarşı pazar her şeyi bozar. Gerisi detaylar.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Süalp Tansan 18 Kasım 2024
Baylan günleri 11 Kasım 2024
Açık açık söyle 4 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları