Müjdat Gezen

Atatürk diyor ki!

23 Ocak 2023 Pazartesi

Bağımsızlık benim karekterimdir. 

Ben onun her söylemini sevmişimdir. Ama benim hayatımı en yakından ilgilendiren sözcükleri yukarıda andıklarımdır. Ben de yaşamım boyunca bağımsız olmayı tercih ettim. 

Önemli not: Geçen haftaki pazartesi yazımda “Sıçramalar” bölümünde Yılmaz Özdil’le birlikte bir oyun yazıp oynayacağım haberini yazmışım. Bu benim dört yıl önce yazdığım bir yazımdı. Aynı gün hem sahneyi bıraktığım hem de yeni bir oyuna başlayacağım haberi tam da bana yakıştı. İşin aslına gelince yıllar önce Yılmaz’la böyle bir karar almıştık. Yardımcım yazdığım yazıları sütunuma koyarken bu yazımı da koymuş. İş oradan kaynaklanıyor. Bilgilerinize. 


ŞANS

Hayatımda hiç Milli Piyango bileti almadım. Hiç kumar oynamadım. Hiçbir şans oyunu bilmem. Şimdi bu işlerden birini yapan bir kişi çıkıp da “Bizi eleştiriyor” falan demesin. Beni hiç ilgilendirmeyen bir konudur kimin ne yaptığı. Kumar oynayanın kendine ait bir hayatı vardır. İşini şansta arayan birinin hayatına ben nasıl karışırım ki? Yapmadığım, bana ait olan şeylerden söz ettim. Belki bu övünülecek bir şey bile değildir. Zaten ben de övünmek için yazmadım. Sadece ben böyleyim diye anlattım. Kimseyi yargılamam. Daha önceden bu işin sözünü ettim. Hem hakkım değil hem haddim değil hem de ben yargıç değilim. Sadece ben bunları yapmadım, işimi hiçbir zaman şansa bırakmadım. Hep emekle kazanılanların yanında oldum, o kadar. Sevdiklerimin kumar oynamasını istemem, onları vaktiyle uyardığım olmuştur. Ama herkesin bir özeli var. Daha fazlası özel hayata müdahale olur. 


FIKRA DEFTERİ

Elif bana yıllar önce küçücük ama çok küçük bir defter armağan etmiş, içine de yazmış: “Babam, buraya beğendiğin fıkraları yaz” diye. O defterden yıllar öncesine ait bir fıkra buldum: 

Laz çocuğu babasına demiş ki:

“Baba bak taka geçiy.”

“O taka değil oğlum, transatlantik.”

“Transatlantik nasıl yazıliy?”

“Taka oğlum o taka.” 

Madem fıkralardan gidelim dedik (demedik ama diyelim şimdi), bir fıkra daha size: 

“Oğlum, atın dişisine kısrak, erkeğine aygır, yavrusuna tay derler.” 

“Baba, ata ne zaman at deniyor?” 


ŞAİR

Aziz Nesin derdi ki: “Bizde her beş kişiden altısı şairdir.” Herkes şiir yazar, şiir okur fakat şiir kitabı çıkınca almaz. Şiir çok satan bir şey değildir. Siyasiler bile sık sık şiir okur, hatta yazar. Ben de şiir yazmayı, okumayı sevenlerdenim. Nâzım’ı ezbere okuduğumuz günleri anımsarım sık sık. 

Leyla adlı şiir kitabımdan bir şiiri daha alalım buraya: 

Kara bir gülle gibi içim

Ağır

Kasvetli

Soğuk.

Konuşmak istiyorum

Sesim boğuk

Soluğum donuk.

Nasıl günlerden geçiyoruz

Kin, nefret

Oluk oluk.

Umut kuyuya düşmüş

Kim çıkartacak

Belli değil

Güneş hani güneş gibi

Doğardı ya.

Öyle değil artık

Soluk...

10 Mart 2018


BİR GAZETEDEN...

Bir gazetede okudum. Bir yılda, 70 bin kişinin üzerinde insan cumhurbaşkanına hakaretten yargılanıyormuş. Bu çok yüksek bir rakam. Merak ettiğim ise şu: “Bunda bir tuhaflık yok mu?”


ALTILI MASA

Dışarıdan sallamaya kalkanların bu işe gücü yetmez. İçeriden sallamaya kalkan olursa da siyasi hayatı sona erer. Benden söylemesi. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Süalp Tansan 18 Kasım 2024
Baylan günleri 11 Kasım 2024
Açık açık söyle 4 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları