Geçen hafta sonu ve hafta arasında oynanan maçlar sonrasında Süper Lig’de düdük çalan hakemlerle onları bu karşılaşmalara atayan MHK oldukça elektrikli bir dönemi geride bıraktı. 7. ve 8. hafta maçlarında hakem hataları nedeniyle en çok zarar gören, feveran eden takım tartışmasız G.Saray oldu. Önce Antalya deplasmanı sonrası Sarı - Kırmızılıların hocası Fatih Terim’in isim vermeden maçın hakemi Yunus Yıldırım’ı eleştirmesinin ardından MHK Başkanı Yusuf Namoğlu’nun da “Bazı teknik adamlar kötü futbolun faturasını hakemlere çıkartıyorlar” diyerek yine isim vermeden Terim’e göndermede bulunması G.Saray ile MHK Başkanı arasında ciddi bir gerginliğe yol açtı. G.Saray-G.Antep maçını yöneten Abdullah Yılmaz’ın ‘skandal’ hakem hataları sonucunda Sarı - Kırmızılıların sahadan yenik ayrılmaları üzerine de bu kez G.Saray Başkan Yardımcısı Ali Dürüst, Namoğlu’nu adeta topa tutarak “Hakemler MHK Başkanı’ndan aldıkları talimatları yerine getiriyorlar” deyip, ipleri iyice koparttı. Hakem Abdullah Yılmaz’ın kötü yönetimi sonrasında Ali Dürüst’ün ağır suçlamalarıyla karşı karşıya kalan Namoğlu ise bu kez geri adım atarak karşı saldırıya geçmedi ve hakeminin hatalı kararlar verdiğini söyleyerek Dürüst’ün haklı olduğunu ima etti. Yusuf Namoğlu başkanlığındaki MHK aslında genç hakemlere de görev vererek doğru işler yapıyor. Süper Lig’de dört büyük takımın ve diğerlerinin maçlarına kalıplaşmış isimlerin yerine yavaş yavaş genç hakemlere de görev veriyorlar. Ayrıca Bank Asya 1. Lig’de de alt kadrodan başarılı gördükleri ve gelecek vaat eden hakemleri görevlendirerek genç isimlere de olumlu mesajlar vermeye başladılar.

Ancak Süper Lig kadrosu içinde olmasına rağmen bu ligde maç yönetmeyecek kapasitede olan bazı hakemler de var. İşte MHK, Süper Lig kadrosunda bulunan bu yetersiz isimleri acilen bir alt kadroya düşürüp aşağıda bulunan yetenekli isimleri de cesaretle Süper Lig kadrosuna almalı. En önemli görev Yusuf Namoğlu’na düşmekte. MHK Başkanı eski bir siyasetçi olması nedeniyle neredeyse her TV kanalına bağlanıp pozisyon yorumu yapmakta, hakemlerini korumak adına da kaleci Volkan ve Fatih Terim örneklerinde olduğu gibi gereksiz polemiklere girmektedir. MHK Başkanı gerektiği yerde ve zamanda tabii ki konuşacak, hakemlerinin haklarını koruyacaktır. Ancak maçlardan sonra her futbolcunun, teknik adamın ya da yöneticinin eleştirilerine cevap vermek hem MHK Başkanı’nı hem de hakemleri yıpratır. Diğer konularda yapılan eleştirileri dikkate alan MHK Başkanı’nın bundan sonraki dönemde bu konuda da dikkatli olacağını umut ediyorum.

\n\n