Verimli topraklara, doğaya ihanet...

22 Temmuz 2024 Pazartesi

Ortalık rant, talan haberlerinden geçilmiyor. Çevre kıyımları hepimizin geleceğini tehdit eden bir kartopu etkisine dönüşüyor. Uzmanlar, yaşamçevre savunucuları uyardıkça uyarıyor ancak ne yazık ki kulak asan pek yok. Bir zamanların tarım, orman ülkesinde bugün yaşadıklarımıza alışmak mümkün değil. Elbette sanayileşme, gelişen teknoloji, iklim değişikliği nedeniyle ortaya çıkan kuraklık gibi sorunlar yeni dönemin gerçeği. Ama bilimsel tüm verilere sahipken var olanı koruyamamak neyin mantığı, işte sorun orada...

Ormanlarda tahribat, tarım arazilerini madenciliğe ve enerji santrallarına açma haberleri ne yazık ki gündemden eksik olmuyor. Son olarak sekiz ilde toplam 2 bin 854 kilometrekarelik bir alanın orman statüsünden çıkarıldığı haberi dikkat çekti. Şeyda Öztürk imzalı haberimizde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Balıkesir ve İzmir sınırları içinde kalan bölgeye rüzgâr enerji santralı kurma izni verdiği belirtildi. Proje sahibi şirketin tarım, mera ve orman arazilerine 10 türbin kuracağı aktarılırken bölgenin endemik bitki türlerine de ev sahipliği yaptığı aktarıldı. Elazığ’da ise tarım ve orman alanına güneş enerji santralı kurulması için ilgili bakanlığa başvuru yapıldığı belirtildi. Manisa’nın Kula ilçesinde de jeotermal kaynak arama projesi tartışma yarattı. Proje bölgesinin UNESCO’nun “Dünya Mirası Listesi”ndeki jeopark yakınlarında olduğunu belirten çevreciler tepkili.

ORMAN DİRENİŞİ

Aşırı sıcaklarla birlikte, can kayıplarına da yol açan orman yangınları ülkemizin pek çok bölgesinde etkisini sürdürüyor. İktidarın yangınla mücadele konusunu özel sektörün eline bıraktığına yönelik eleştiriler devam ederken geçen hafta Yusuf Körükmez imzalı haberimizde İzmir’in Bergama ilçesinde çıkan yangının 24 saatte söndürülebildiği belirtildi. Tarım Orman İş Sendikası Genel Başkanı Şükrü Durmuş’un iddiası ise gündemi sarstı. Durmuş’a göre ihaleyi alan şirket, kiraladığı helikopterlerin yakıt parası ve pilotların ücretlerini ödemediği için ekip iki haftadır görev yapamadı.

Çevre denince son döneme damga vuran direnişin sembolü Akbelen Ormanlarının korunması için sürdürülen çadır nöbetlerinin ise önceki gün üçüncü yıldönümüydü. Muğla İkizköy’de termik santral uğruna ağaçların kesilmemesi için başlatılan mücadele çerçevesinde yöre halkı, yaşam savunucuları düzenledikleri eylemde “Eğiliriz, kırılırız, düşeriz ama toprağımızdan bir karış vermeyiz” diye haykırdı.

HALLER HALSİZ!

Ballı “çifte maaş”lar, tekel haline gelen şirketler, garanti ödemeli ihaleler, yeni vergi paketinde “adaletin” nerede olacağına yönelik tartışmalar sürerken çarşı pazar yine bildiğimiz gibi el yakıyor. Ekonomi servisimizin dün attığı başlık durumu özetler gibiydi; “Haller halsiz kaldı”. Şehriban Kıraç imzalı haberde sağlıklı beslenmenin vazgeçilmez gıdalarından sebze ve meyve etiketlerindeki rakamların katlanarak arttığı kaydedildi. Habere göre, İstanbul halinde son bir yılda armudun fiyatı yüzde 525, limonun yüzde 289, fasulyenin ise yüzde 260 yükseldi. Bunda elektrik ve suya gelen zamların da etkisi olduğuna işaret edildi. Ancak tarım arazilerini ranta, yanlış enerji yatırımlarına açıp üreticiyi küstürme politikasıyla bu oranların daha da artacağı sır olmasa gerek.

Geçiş garantili yolları, köprüleri, hastaneleri işleten şirketlere getirilecek verginin de ne olacağı sorusu epeydir akıllardaydı. Devede kulak olduğu ortaya çıktı. Mustafa Çakır imzalı haberimize göre milyarlarca lira garanti ödemesi yapılan şirketlerden alınacak ek verginin 557 milyon lira olması bekleniyor.

Tabii geçen haftanın gündemine değinirken en düşük emekli aylığının 10 bin TL’den 12 bin 500 TL’ye çıkarıldığını da es geçmeyelim. Muhalefet “Emekliye ihanettir” tepkisini gösterirken uzmanlar bunun emekliler arasında yeni bir adaletsizlik yarattığına değindi. Bize de “Emekliyi sefalette eşitlediler” başlığı atmak düştü.

Ekonomik krizden laik bilimsel eğitimin yara almasına, adaletsizliklere uzanan tabloda gençlerin gelecek umudu ne durumda derseniz... Geçen yılki veriler iç açıcı değil. Eylül Barut imzalı haberimizde, TÜİK verilerine göre 2023’te Türkiye’den göç edenlerin sayısı bir önceki yıla göre yüzde 53 artarak 714 bin 579’a çıktı. Gidenlerin çoğu genç, gerekçelerin arasında işsizlik ve yaşam pahalılığı var.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Uyanık kalmalı 18 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları