Vergiden önce elektrik çarptı

01 Temmuz 2024 Pazartesi

İktidarın vergi paketinden neler çıkacağına ilişkin tartışmalar sürerken geçen hafta bir zam haberi daha ete kemiğe büründü. Emekçiler maaşa iyileştirme istedi ancak iktidar ise elektriğe dev zam yaparak yanıt verdi. Bugünden itibaren elektrik faturalarına yansıyacak zam yüzde 38. Prize, anahtara el değdirmeden iki kez düşünmekte fayda var!... Zammın arkasında dağıtım şirketlerine kaynak aktarımının olduğu haberleri ise dikkat çekti. Ekonomik krizin yükü her zamanki gibi yine dar gelirli yurttaşa yüklendi. Elektrik sonrasında yakıt başta olmak üzere iğneden ipliğe zam yağmuruna tutulmamız mümkün.

Geçen haftanın sıcak gündem maddelerinin başında kuşkusuz AKP ile CHP arasındaki “normalleşme/yumuşama” siyasetindeki havanın terse dönmesi vardı. CHP ile AKP arasında ekonomi kurmaylarının görüşmesinin sonuçsuz kalması, MHP’nin çıkışları sonrasında söylemler yeniden sertleşti. Süreçten çıkan belki de en net sonuç; Cumhur İttifakı’nın ortaklığı tazelemesi oldu. CHP lideri Özel’den gelen ülke yönetiminin gidişatı ve ekonomik kriz nedeniyle erken seçim olabileceği açıklaması ise siyasi gündemi hareketlendirdi. Böylelikle CHP, iktidarın ekonomik krize tepkilerden çıkış için görüşme sürecini kullanma stratejisine karşı yol haritasına sahip olduğu mesajını verdi. Ana muhalefetin hem diyalog hem mücadele tutumunun bir örneği ise dün Gebze’de yaptığı mitingde görüldü, “Geçinemiyoruz” diyenler alanlardaydı.

TASARRUF NEREDE...

Elbette gözler kemer sıkma politikası izleyen iktidarın kamuda tasarruf adımlarının nasıl ilerleyeceğinde. Kamuda ciddi anlamda nelerden kısıntı yapılıyor, yurttaş merakla bekliyor. Ancak geçen hafta gündeme gelen bir haber durumun trajikomikliğini de gösteriyordu. Cemil Ciğerim imzalı habere göre AKP’li Samsun Büyükşehir Belediyesi araçlarından bir kısmını “ihtiyaç fazlası” olduğu gerekçesiyle bazı bakanlık ve belediyelere hibe etti. Bunun ardından ise iddiaya göre 211 yeni araç almak için ihale yapılacağını duyurdu.

Ülkemizin bir haftası, başka ülkelerin belki de bir ayına denk düşebilecek türden. Eğitimdeki laik ve bilimsellikten uzaklaşmayı da içeren sorunlar dizisi bu kez meslek okulları üzerinden devam etti. MEB ile protokol imzalayan kurum, kuruluş ve fabrikaların içinde okul açılabileceği duyuruldu. Aytunç Ürkmez imzalı haberimizde, eğitimcilerin bu adıma karşı “Çocuk işçiliğine yeni kılıf getirildi. Üstelik orada çalışacak öğretmenlerin parasını bakanlık verecek” tepkisi aktarıldı.

NADİ’LER, SELÇUK’LAR... AYDINLANMA BİLGELERİNİN İZİNDEYİZ

Asırlık Cumhuriyet gazetesi olarak geçen hafta sadece bizim için değil, ülke tarihimizin de kurumsal hafızasında önemli yer tutan simge olmuş usta kalemleri bir kez daha saygı ve özlemle andık. Aydınlanma bilgeleri kurucumuz Yunus Nadi ile İlhan Selçuk ve Turhan Selçuk... Her biri kendi döneminin öncüleri, Kuvayı Milliye ruhuyla, Atatürk’ün izinde yılmaz Cumhuriyet savunucuları, mücadeleden asla kaçmayan, dik duruştan taviz vermeyen yurtseverler...

Milli Mücadele’den Cumhuriyete giden süreçte Atatürk’le birlikte yol yürüyen gazetemizin kurucusu Yunus Nadi’yi ölümünün 79. yılında Edirnekapı Şehitliği’ndeki mezarı başında andık. Bu yılki törenin sembolik bir önemi de vardı. Atatürk’ün desteğiyle yayın hayatına başlayan gazetemiz 7 Mayıs’ta 100. yaşını kutladı. Nadi’nin ilk günden belirlediği ilkeler çerçevesinde tüm ekipçe gururla yayın hayatına devam ediyor. Neydi bu ilkeler? “Cumhuriyet, ne hükümet ne de parti gazetesidir. Cumhuriyet yalnız Cumhuriyetin, bilimsel ve yaygın anlatımıyla demokrasinin savunucusudur... Cumhuriyet, Atatürk devrim ve ilkelerinin açtığı ‘Aydınlanma’ yolunda, aklın bağnazlıktan, bilimin dinden bağımsızlaşması, laiklik ilkesinin toplumca benimsenmesi için çaba gösterecektir. ‘İnsan Hakları ve Temel Özgürlükler Bildirgesi’ni demokrasinin evrensel anayasası olarak benimseyen Cumhuriyet, amaçlarına ancak Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı ve bütünlüğü kapsamında ulaşılacağını temel ilke sayar.”

Dün ise adı Cumhuriyet’le özdeşleşmiş başyazarımız İlhan Selçuk ve dünyaca ünlü karikatürist ağabeyi, Abdülcanbaz’ın yaratıcısı Turhan Selçuk’un yaşama vedalarının 14. yıldönümüydü. Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde düzenlenen törenle bir kez daha özlemle anıldılar. Bugünün tablosundan geriye doğru baktığımızda İlhan abinin dehasını, öngörürlüğünü, Aydınlanma yolundaki öğreticiliğinin değerini bir kez daha anlıyoruz. “Pencere”sinden bizlere açtığı o büyük bilgi denizi için minnettarız. Cumhuriyet çınarlarına selam olsun...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sinir uçlarında siyaset 17 Haziran 2024

Günün Köşe Yazıları